Âşıklar Velâkin Bilmezler Aşkı
Bilen var mı aşkı? Neyin nesidir?
Aşk denen şey, duyguların hasıdır Dağlar sinesinden seslenir yaprak Yakarır dilince, yeli âşıktır Kerem’in külüyle beslenir toprak Aslı’ya götüren yolu âşıktır Güle terennümdür bülbülün zarı Zahmettir, rahmettir dağların karı Sürgünün ardından, dalında barı Bağban ile bağın gülü âşıktır Ram eder kendine ay’ı, yıldızı Düşünene felek ilmin denizi Gönül deryasında başlarsa sızı Can diye kuluna kulu âşıktır Kırk birinci cemre sarınca döşü Bir ince sızıdır yol arkadaşı Dinlemez ç/ağlarken kirpiği kaşı Kendini arayan seli âşıktır Sürmeli tuşların sırdır esası Özenle son bulur gamı tasası Çatmadan feleğin vuslat yasası Zülfüyâra Delibal’ı âşıktır Bilen var mı aşkı? Neyin nesidir? Bildiğimiz aşk cananın cilvesidir Sır bilen der aşkı, neyin nesidir Nefesin emrinde, kalbin sesidir Hakkın kullarına, hediyesidir Ne tıklatan bilir, ne de tıklanan Feleğin aynası, sürmeli çile O da sırlarıyla, ermeli güle Kirpiklerin ucu, dalınca göle Ne bekleten bilir, ne de beklenen Bir bahar yeşerir, bir bahar solar Umuda özenle, heyecan dolar Tik tak seslerini bir kâbus böler Ne tekleten bilir, ne de teklenen Mizan terazisi kurun denince Vuslat kuyruğuna girin denince Delibal’a nerde yarin denince Hem yoklatan bilir hem de yoklanan Bilen var mı aşkı? Neyin nesidir? Hakiki aşk ömrün son perdesidir Celil ÇINKIR - DELİBAL |