ZAMANIN AYAK İZİ...Şiirin hikayesini görmek için tıklayın Boşluğun tefekkürü.
Irgat bir tesellide saklı nasiplendiğim yine de niyetli iken duaların sağdıcı bir teamül, gönülsüz bir kelamdan arda kalan o sızı. Gönülsüz bir hutbe, Şeytan indinde rükû ederken nefrete; Günübirlik o seferberlik; İmgesi ömrün ki tek dokunuşu Beyanatı adeta sefil tezahürü iken gıybetin Kınarken kanatan yarası: İstila edilmiş benliklerde gönülden bir sureye dokunan Melekler kadar kıymet bilen anne yüreği, Çivisi çıkmış mecralarda toz bulutu biteviye, Örselenen vicdanlarda bariz bir yenilgi; Hani olur da kanatlarına dokunan kuş yürekli, Beyhude özlemlerimin ahenksiz tınısında, Koyulmuşken yola patavatsızca. Sıra dışı bir ömrün kerrat cetvelinde, Hüküm süren yalın bir eşitlik Nasıl da toz duman, Adı aşk ve hüzünden ibaret bir coşku kadar Kaybolmuşluğumun izleğinde, Dünden taşıdığım onca yanılgının çaprazında, Nifak sokulan beyhude bir teselli kadar Yalıtkan azıcık da edilgen, Bir yüreğin sığıntı bellediği hicrana inat Engin bir coğrafyanın adsız ahalisi, Dağların uzantısında rast geldiğim o kelime; İster pervasız de istersen imkânsız. Gönülsüz üç beş sırdaş kelam: Sıra dışı bir muafiyete yenik düşen; Haznesinden taştıkça rahman ve kayıtlı bir beyanatta Dondurduğum zamanın ayak izi kadar Tahakkümperver bir hükme delalet, Fazlasıyla sancılı bir yok oluş ezelden, Yine de sığındığım en ulvi merci. Olmazın oluru bir kıyıma rağbet edip Durakladığım kim bilir kaçıncı kare: Alabildiğine isyan yüklü mizaçlar Hıçkırığı en derinde, Soluk bir edim elden gelen; Bencileyin, deyip de sığlara rağbet eden. Kırık bir dal her ne kadar hicap etmesem de, Hükümranlığı tekil bir muafiyetten medet uman, Ummanların nazarında yitip giden bir nazireymişçesine Çalakalem yaşayıp kara kalemle resmettiğim Ömrün penceresinde nöbete duran. En soluk rengim biraz karaya çalan En muktedir kıyama rağbet edip Soluklandığım ölüm öncesi. Devre arası telaşı gizli beyanatımdan sızan Bir tefekküre yüklenip de Adını anmadığım ölü yarımdan Hayli muzdarip bir lehçede. Dokunulmazlığı ikilem yüklü mizacımın, Satır arasına baş koyduğu bir tefrikada, Hanidir debdebeli bir vazgeçişten Kesip umudu, Sağdıcı hangi mevsimse, Düş yarası bellediğim mazime atıfta bulunan Bir kelamda yâd etmekten öte, Adını koyamadığım bir maruzat; Hayli yorgun bir istihbarattan müteşekkil Bir yordamın saf tuttuğu Bakir bir neşeye yüklenip, Hicap etmek kadar sakıncalı bir yüklemde Satılmışlığı aklın. Densiz bir denizde; Islanmış mağdur imlerim, Yetmedi, kaybolan siyah kaplı defterin Adı kayıp bir başlıkta, Telaffuz etmek kadar faydasız, Tümden gelen coşkuma rest çeken Nasıl bir hengâme ise İçimde kalan son ukde. |
Yalıtkan azıcık da edilgen,
Bir yüreğin sığıntı bellediği hicrana inat
Engin bir coğrafyanın adsız ahalisi,
Dağların uzantısında rast geldiğim o kelime;
İster pervasız de istersen imkânsız....................süper....tebrikler