BSKllar İçinde /BÖLÜM-1Şiirin hikayesini görmek için tıklayın ÖYLESİNE ...
1. ---
Ergenekon’da Börteçen Kararıyor gökler! Büyük komikaze: ’En Gerek On’ Mahkeme salonları’ kaçışıyor! Ululuğu kendinden tescil ’Katun’, Kapıda !!! Eşik, Türk eşiği! Gökler Anka Kuşu’ndan hengameli! Cin sarayına Kürşad’la 40. 629’da Tuzağa düşen Türk, sonra dolu dizgin. 651’de Çinli Yılan kadınla Evlenen o Kağan: Yine mi yabancıya kanmalar! ?? Zehirleniş çarçabuk; Genç Osman’ı yeniçerilerin katli de peşi sıra. 2. Ama bekle, gelecek. Tıpkı dünyayı yeneceğimiz o gün gibi! 629’a alamıyorsan geri, Bir zaman gereci yapamayacaksan! .......... Dünyayı yenmeye, Hazır ol sen o zaman! Cin sarayını geçirdin ele, çeşitli kanmalarla tez bıraktın; TBMM’yi istila et, Güneş’ten de yakın! Kararıyor, kararıyor, taşlar düşüyor! Görünmeyenlerle birlikte, görünen kirli sıfatlar Her şey yuvarlanıyor. Hareket etmeden bakan sadece biz ... 3. Türk dövüş sanatı, Sayokan; soy akan, soy atan ... Otobanda gidiyorsak, giden biz! Bin yıllık kardeşlik imiş, yerim; 70 bin yıllık Tengri, benim vatanım! Üçte üç, 6’da 6. İki bin yıllık, 3 bin yıllık Mezopotamya kemirgeni, Selçuklularca buğday verilip, yaşatıldı. Yaratıcıdır Ulu Tanrı; dinler ise, umut kapısıca sefil. Tengri üretir, dinler toplayıcıdır ... Som kılınçlar ellerde, Altın Elbiseli Adam’dam; II. Kiros’un Fatihi’nden, sırtlarda, Amazon ejderi oklar : Tomris; çok yaşa, Terme! Çok yaşa Ayaz Ata! Kar ye, Kar Kız; sen de çok yaşa, Kar Kız !!! 4. Hatti, Hitit, Alan, Puduhepa.. Kibele coştu ... Başlatıştan kolaçan eder, Umay Ana! Çakal yabrusu naşlat! Çok yaşa, çok yaşayın! Çok yaşa, çok yaşayın !!! Bir kez karar verince, hızlı ele geçirmek, Bisiklette gitmek üzere olmasan da kolay. Meclis içi özerk kademe ama meclis üstü mercii ’Laikler İhtiyarlar Heyeti emretti, cascavlak ! Kalmaması TBMM’de sağlandığında tek bir TÜRK; Bu Kulaksar Camiler yanı başı, bir de Tengri eklemlenecekti/ eklemlendirilecekti: ’’Safkan Türk Atlı Zımba’ Ekipleri’ dolanıyor, sokaklarda köylerde, STAZ’ler .... 5. Artık memlekette dört bir yanında, Avlamak için yobazları, tarıyorlar, yobaz avcıları onlar .... ’Görsen de inanmayacak olduysan’ da, Bilinen gerçekler de gerçek de olacak! Karamsar olma, elin iş tutsun. Zihninle düşün, elin iş tutsun. Vicdanın olsun, elin iş tutsun. Kötüyü de kat hesaba, elin iş tutsun. Vatanda, dört bir tarafta, Artık avlamak için yobaz avı başlatılacak. Devşirme Katli Yasası’ndan; Türkle evlenmeye yeltenende, Yabancılar da faydalanabilsin. 6. Kulaksar Camii’lerin dış Taraflı bahçelerinde faaliyet hep. İnsanlar sokulur toprağa, insanlar çıkarılır anneden. Kalıplar haline getiriyorlar; çoğaldıkça, güç aldıkları nüfuslar. Olmayan anlatılar, mucizeler; Günlük hayata feda edilip es geçilmez. Kendin düşün ki, iyiyi, güzeli -gidebileceğini cennet anneye: Toplumsal güzellikleri de toplumsal her şeyi de Kütibihi ve bin biazatihi ... Çoktan seçmeli, bir, ki.. Vecihi mi? Nikola Tesla mı? Ali Kuşçu mu? Tyco Brahe mi Wright kardeşler mi? Hezarfen Ahmet’ile Lagari mi? 7. Zaman ölçütü ruhu kapsamaz. Bin yıllık kardeşlikmiş.... s.... 2000 yıllık, 3 bin yıllık dinlerin içine... Türkün özü zamanla idare edilmez. Tengrinin tarihi 70 bin yıl iken ... 2000 yıllık dini vatanına yeğ tutmak, Be hem geri zekalılıktır hem de katıksız onursuzluktur ! Kansızlık bu olsa gerektir.. Ortadoğu, dinlerle, kanalizasyon fareleridir, gün ışığına düşman ... Dünyayla oynanacaktır! Dünyayla, nefret edilen TÜRKLER oynayacaktır. Zamanı gelir de, kılıçlar kınından çıkacaktır! Asaletinden Kutsal Ulu Türk Kağanlığı, AKUTK; Uzaya, açılmalı ırksal çubuğundan tüterek ... 8. Fıtratıdır iyi olanın Soysuz kötülerle uğraşmak; Geceyle cenge tutuşmuş gündüz olmasa da, Gündüzle koşuşturan gece olmasa da. Gene de karanlıkta bir anlam varsa da; Yani bu anlam gündüz ile ortaya çıkıyorsa; Gene de ışık verir hiç-yitişler çöküp de; Çıkacaksa erken bir vakte daha, 41 kere maşallah. Gelip giden gecenin denizinde : Sere serpe ve sessiz, şezlong en çok bağırır; Bas bas güneş gözlüklü, simsiyah, oradadır plajda, Kuytudaki göz önünde ... 9. Biraz otur şöyle, ayaklarını uzat; Durumları izle, Hadeyan’ı seyredelim, değerlendirmeni yap sonra. “Şanslı değil, ballıyız!” Böyle dünyada, Yalan değil, gerçeğiz. Çömlekçi Hıdır demişti ki : Neyi yersen ye, sonuç budur; Sen iyisi mi, babayı ye; asil kal, kötüyü yen. Bulmasa da bilir doğruyu, öncesinde seni aklınca sen sanmış olan. Semitik kemirici sürüngenlerin Kutsal Kulaksar Camii’nde, Hakk’ın Güruhu denen Kitle bir keresinde şöyle hücum etmişti, Yani az dışarıdaki bir mezarlığa : 10. “Allah, Allah, Allah’ım Ne mutlu bana, senin için öldürürüm!” Ne mutlu sana.” Onlar için derler ki, bıcırık dindarlar, şu sıralar az akıllanmışlardır: Onlar dinci, ama dinin kendi iyidir ... Bokta terane devam edip gider .. Bir şey vardı, o kalıp basan şabloncu iblis melekleri, Yer yer o kabristanda görünür; İnsanları dışkılar atarlar çukura: Kişi keçi sütü içirilir, domuzların arasına atılır; Eğer yeteri inatçıysa, oradan sıçrayıp cennete uçacaktır; Orada leşi kalarak, cehenneme kulaç atacağına İnanılır mücadele edemeyenin. 11. Geç vakit güzel bilimkurgu. Biraz otur şöyle, az ayaklarını uzat; İliş yanıma, rahat ol biraz, meşguliyetlere koşma; İnsanları da, özenmeksizin, “Tanıdım ben.” diye sınıflandırma. Farzedin ki, yazın yazlıktayız. Gece ne yaparız? Rüzgar yüze güzel vurur. Gazinoya doğru sakin bir yürüyüş Karşımıza canavar çıkartmaz. Kimsenin özgürlüğüne engel değilken, Birlikteliğimizin özü için el ele vermek, Dış sistemden dürterler dururlar, Berrak, tertemiz su birikintilerini bulandırırlar. 12. Mars’a gitseniz, ne yapardınız? Antenli, renkli yaratıklar mı arardınız? Oturup bir köşeye, keyif mi yapardınız -Birileriyle ya da kendi başınıza işte? Plüton iyi olabilir ama, Kuiper Kuşağı ötesi iyi değildir. Bir lastik fırlatsam atsam, O geri gelmez. Bumerang atsam, O gelir. Daha da iyi tutar, kavrarım sanırım Ellerime bakım yapsam. 13. Sky Gender 6-A. Türük, töre; yürrü! Gök töre! Sınırlar dert ise; haydi, onu genişlete !... Gelen halktan kaçak yaşamaktadır, devlet babadır oysa. Türk’te kadın at biner, kılıç kuşanır o ... Şu Suud özentisi olanı ise; Ar sırtına çıkar da; düşer Cihan’dan oncacık, bakarsın yerde! Doganın kendisidir Türkler, taşır içlerinde tabiatı Yobaz yahudisi ise -o da yol gider de- Keser ağaç, kundakçıdır ya çöl faresi, semitiktir Tengri’ye baş düşmanıdır; Allahçıdır fakat dinci Oldugundan, Tanrı fikrinden haz etmez. 14. Yılbaşı gelince Sevinç duyulur mesela; Ağaç süslemek demek, Süslenmek, hazırlanmaktır. Bahçeye çıkınca, dolaşılır. Ormana gidince de, gezilir Ama bahçe ormandandır, bilinir. Bebeklers ise, annelerinin biriciğidir. Her şeyin her şeyle Vardır bir alakası; Ancak her olayı da Kendi içinde değerlendirmek gerekir. 15. Kör geçitlerden gidiyoruz Yaşamamaya doğru. Bir varlık sandık kendimizi, Neredeyse her bir tarafımız hasar aldı. Ruhumuz bir arıza, Yaşadıklarımız derin! Bedenimiz ukala, Kalmaya çabalar durur ayakta! Sevdiklerimiz de bizimle, Yarınsa herkes mezaristanda. Bugünümüz buradaysa, Yarın da ORA’da ... 16. --- Gelir ve giderler; Korapsar camiye girer yatar kalkarlar. Gelir ve giderler, gelip giderler.... Göklere, Din denence destek olunmamış bilim ile bulunan Hoparlörler vasıtasıyla ezanların Yükseltildiği pasajlara da Yayılıp dururlar cumaları; Dışarıda yerlere, içerilerde yerlere, Ama her yerde: Ezilmek için belki, Ayak altında can vermek için, Üzerlerine basıp geçen ya! ... 17. Gelir ve giderler, kiliseye girer, Sığışırlar yalanları üzeriine Bina bir karanlık bir kabine; Doluşurlar sinagoga ve bunun gibi. Gelir ve giderler, Durmaksızın, Düşünmeksizin ve En önemlisi, Artık o meşin katılığında Körelmiş yüreklerinde Bir sızı dahi duymaksızın -Bir tekini... 18. Gelir ve giderler, Bunlara, bu ahmaklara az bile; Yetişirler alacaklı yumuşakçalar’dan Sürüngenimsi’lerle Randevuları görüşmelerine, Bir balkona çıkarak giderler Reptillianz Alianze; Tepeden bakarak, Verecekleri konferansa -Yukarıdan görerek! Dumanlar içerisinden gelir papa, pupa: Bir bakmışsın; Bir gece vakti, 19. Ağzına burnuna yastık ! Ağzına burnuna yastık Basılarak can vermiş gene o aynı papa! Giderli-içkili panç break! Gider ayak heyya mola ! Mutlu mesut lağımda ilerliyorlar, Can kardeşim; mutlu mesut ... Benim de elim uzanıyor, o kalıcı bir kapı’nın Som altından kulbunu tutmak ve çevirmek uğruna, Aynı eşikte! Ama sayıca da azım, İçimse doluluktan taşıyor. Dış dünyada 20. Ve henüz coşmamış Bu görünen iklimde, Parlamaya başladı patlayışlarıyla Yanardağlar; İçten coşmuş Ve hepten bir doğrultuda Çarpıklaşmadan ilerlemiş saf ve masum, Mağma püreden lava ... Döküntü akıntıları laharlar altında, Yayılmakta volkan külleri ucu başından Süzülüyor kızgın lav akıntıları Bir nebze Hiper nova. 21. Ha, yoksa dinlemek boş! Bilmek öğrenmektir Ve öğrenmek dinlemek; Dinlemek içinse saygı, sevgi, hoşgörü. İşbirlikçi düşman saf tutuyor, Saf tutuyor; Haremlik selamlık mecliste. Halkın temsil edilişi çimler içinde Bir yerde bir mimarinin içinde, Yeşillikler içerisinde; Soluk alıyorlar, Soluk veriyorlar, yaşayan canlılar: 22. Bir ormanın katli Işıklar tutarak yüzlere, Işık tutarak yüzlere ağaçları kestiler; Bahçe yapacağız dediler, bahçe bile yapmadılar. Akıllan bundan, ey insan! Akıl kazan Bu ahmaklığından -Sen bu ahmaklığından; Ve sen sen olmayaydın, Gelişimin yolu açılamazdı, bugüne değin akıllı gelmiş olsan, Belki de yarının olmayacaktı! İşte, bilemezsin! 23. Her şeyi sen bilemezsin; Fakat çekiç gibi vurup, gerçeği eyleye bilirsin! Beklemek, güvercine ölümdür; Onun can alışı, baykuşta şaşkın Bir gaga darbesi, Dişi bir kurdun bakışlarında Gözetime almış gözlerinde. Gözetime almış gözlerinde ... Yarışmak bir rüya değildir. İnsanların hayalleri yoktur Birbirine kıyas edebilecek. Hiçbir şey yoktur ispat edilecek! 24. Tanrı dini, göklerin malı -kendisi onun. Biz de bunu böyle demiştik, Farklı belirtmedik. Dinler öğretilerdir dedik. Han Tengri, Geldi ve gitmedi -iyi ki de. O kendisi baştan aşağı -O, baştan aşağı kendisi! Tanrı Dağları’nda Bir şafak görüyorum. Atlar hafifçe kıpırdanırken Yeleler dalgın. 25. Hazırlanmak Hazırlanmakta Diyebiliriz henüz, Hazırlanmak hazırlanmakta. Ateş harlanmakta. Çekiç vurunca çakılır çivi. Sabah olur, uyanır yere basarım Ve yürürüm. Bir şeye Karar verir Ve yaparız biz Ve karar verdiğimizi yaparız! 26. --- Dinler Çirkefin içerisinde Oyuncaklar haline getirilmiş yap bozlardır, Dinler savaşlar çıkarır, Zalim ve ’sesi nispeten daha kısık gözüken’ Yobazlar üretir -Kabul et ya da etme. Bu böyledir. Tanrı’ysa bundan bağsızdır/ bağımsızdır; Tanrı Türkü Zalimleri yoketmesi için yarattı. Türkün eline kırbaç verdi. 27. Tanrı onu, Kısır susuz Ve ama ya da gürül gürül Sağanak yağış için, de ki Her hâlükârda, gürüldeyen havalarda Bir yıldırım kıldı ! Biz dedik ki: O’nun bağlı olduğu, insanlara bir irade verdiği; Ancak insanlar/ insanlık Karar verme yetisini düşünerek Ve vicdanıyla kullanmıyor Ve bu haliyle yok olmayı hak ediyor. 28. Kunta Kinte dedi ki: "Ben belki ’neyden?’ bilmem işte, Ondan en önce doğmuşum; Şimdi bilmiyorum.. Ama Asya’dan Aldım meşaleyi ve Mu’yu gördüm. Şimdi ise Sadece yaşıyorum, yiyor ve içiyorum. Afrika’yı biliyorum ... Türk’ü de gördüm, belki herkesi de; Ama Türk’ü anlayamıyorum. (!) Türk’ü, görüyorum. 29 --- Taş ve kayalara; Uzaydaki karanlık ile aydınlığa, İnsanın içindeki ... Asaletinden kutsal TÜRK’ün.. Yemin olsun ki, yemin olsun ki, And olsun; işte, Türk’ün intikamı sonsuz olsun! Ucu bucağı gelmesin, hep sürsün! .......... GÖRDÜM! VAROLAN ŞEYLERİ, şeyleri ... DÜNYA HEP Türk’e KARŞI BİRLEŞTİrildi; Ama aynı gezegen, Türk’ü inkar etti. 30. Kalktı şaha Yokuş başında; Cümleler geliyor dile, Aşağıya Asyalı bakışlarda. Kardeşleri atları’nda ayaklanıyorlar; Pek çok Türk Tanrı’sı, Tanrıçası... Hepsinin de lideri ana kıvam Gök Tanrı, Ama O’nu putlaştırmadılar. İç’lerinde yaşanan şey Gerçektir. Her gün yeni bir gün Olmasa, mucizeler aramayazdın. 31. İsimler değişir, Dinler seçilir, Öteye beriye gidilir gelinir Ama asl olan TÜRK’tür. DİYORLAR Kİ: ’İslamı bırakıp Tengri’ye geçsek Ne içimiz düşmaağan girebilir Ne de karışık oluruz.’ HAKLIDIRLAR Ve tercümanımlar. SESLENİYOR, ORADAKİ BİRİ! HEPSİ, TAM TEPENİN ÜZERİNDE! Güneş bağırıyor arkadan ... Demin yükselip onların sırtlarını ışığıyla örtmüş olan. 32. Derler ki, YERLİ YERİNDE : ’Bizler, Kuteybe ibn Müslim düşmanlarıyız.’ ’Emevileri, işte suudileri, farsları falan, rusları.. hepsi Düşmanımız ....’ ’Yardım ettiğimiz yahudiler Bile denizin korsanı Haydut İngilizin oldu iti artık. TÜRK işi; dünya temizlemek, ARINDIRMAK! Çünkü TÜRK VARdır; Olmayanlar düşünsün, hani. Bir varoluş felsefesi geliştirmedik; belki de Var olduğumuz için, buna uğraşmadık.’ 33. Denizde, Bir ingiliz gemisinde, Osmanlı dışkısı ordu oluşturdular yahudilerden Ve adına MasSion Bocası dediler. Bilindik anglo sakson asla savaşmaz; Korkar kaçar vatansızlar, ruhtan hariçler. "Bir suda iki balık kavga ediyorsa, Oradan az evvel bir ingiliz ..." Soysuz sopsuzlar; İdare ederler, limon sinekleri Gibi çoğalarak Varoluş aşamasına geçerler. 34. Uzun zamanlardır dünyanın Derinliklerinde de saklanan, Karanlığın mağduru değil ama Karanlığa girerek karanlıktan beslenen: Böcekçiller: Reptilianlar, insansı kemirgenleri Normal insanlar içerisine sokarak Ortamlara kolay sızmaya çalışırlar ! İyi niyet, güzel insanlarla gelir; Kötü niyet ise, İçi kapkara İnsanlarla taşınır. 35. Özenmek, Üzerine titremek Başka bi şeydir.... 3- Yaptığın işe özeneceksin, Ne güzel olur. İlk olanı ise, bittaabi buna giden yol ise Bir şey istemekle başlar, En başta. 2- İstediğin şeyleri yapmalısın. İçine su serpilmiş, Az biraz kıvamda der top hamur edilmiş Hububatlı hummalı meşakkat Yerleştiriliyor göklere, kaldırıldıkça o ellerde! 36. Uluğ Turan Kağanlığı’nın Askeri alanda kurulduktan sonra Her bakımdan da irtifa kaydetmesinden sonra; Laikler İhtiyarlar Heyeti’nde, TBMM’nin bünyesinde.. Gelip gidecek olan raporlar ! Emirler verilip, eyleme onlar dönüştürülecek : Meclis bünyesinde oluşturulacak bu heyet Ve onun emrinde safkan Türk atlı’ birlikler olacak! Bu atlılar şehirlere ve kırsala da yayılarak Kirli delikleri, günah yuvaları basacak; Büyük yobaz avı böyle başlatılacak ! Kürsüler açılacak parklarda, meydanlarda ... 37. İnsanlar, ama özl. de gençler, gençler, İfade edebilsin diye kendisini ... İngiltere kıtası batırılmalı, Rusya denen yer içten içe eritilmeli -Timur’un Türkistan’ında Türkler bilinçlendirilmeli! Doğru ve güzel eğitim Verir berrak bir beyin. Açık fikirler ile özgürce Keşifler götürür en hakiki gelişmelere. Iraklı ve Suriyeli mülteciler ... Kirli paraları ile iade verilecek Almanya, İngiltere ve Fransa ile Belçika ve Hollanda kapılarına yığılacak ! 38. Her yer, Türkçülükle çalkalanacak Ziya Gökalp, Akçora ve Mustafa Çokay, Türk dünyasında! ... Meclisler, Türk meclisler sapına kadar Türk dolmalı, Tüm kararlar Türkçülük adına alınmalı! Anglo sakson bedeninden Ve de siyonist ruha sahip Amerika’nın Birleşik Devletleri; Şeytan, olarak nitelendirilen Zorunlu köledir, görünür de durur ama yoktur. 39. Ebedi körlük dinlerle gelir, Din şarlatanlarıyla devam eder gider. Tanrı doğayı seçer; Ruhbanın ormanları katlederek açtığı Çöller bahçeler olarak adlandırılır; Alınır oy, tekrar insan canlısından; Bir şey yaparlar, kötü birçok şey; Bunlar da mucize olarak adlandırılır ! İnsan taslağı insanımsı Çiy süt emmiştir, İçlerindeki onların cinler ise Kötü şekiller arzeder. 40 İnsanoğlu dinlerle Karanlığa gömülür, Oysa dinin kopya ettiği şiir, Destanlarla VE masallardan beslenir DENE GELİR. Pınar değişmez, İyi de kötü de aynı kaynaktan beslenir; Geliştirdikleri yorumları farklı olur, şöyle: Tıpkı, insan vardır, Kin kusar hayata; kişi vardır sevgi üretir güzele. 41. Iraktan gelme mülteci k*rtleri, Yaşlandıkça çirkinleşen ve çirkinleştikçe İhtiyarladıkları daha net seçilen Anlamsız çirkin slavlar ile düşman arap kökenlileri! ... Hepsi de Almanya, İngiltere, Fransa İle Belçika ve Hollanda kapılarına damıtılmalı. Yukardaki büyük kule bunu görüyor, daha da görecek! Kulenin bekçisi orada keyif yapıyor. Aşağıdaki gezegen şekilverme hanesi net. Anlaşılmadan gelecek iblis ve üzerlerine binecek; Kötülüklerin bile kalıtımı aynı olanları birleştiremediği, İnsanlar birbirini yemeye yakın 42. Baykuş, zorunlu bay ve bayan kuştur; Gecenin içinden geçer giderler. İnsan desen, kendinden habersiz; Yaşar gider, yaşarken ölüyordur. Fakat altını ışıldatmak, Onu işleyerek olur işte! TÜRK gibi. Altın avcılığı, onu bunu sömürmeye götürür; Anlamazsın ki içine çöreklenmekte ölü toprağını. UTK’nın saçılıyor tohumları, Ulu Turan Kağanlığı; Al onu, yakınlara dağıt ve bir yerden başla ! Nato’dan çıkılacak. Amero askerleri Çuvallara doldurulacak, denize atılacak... Bunlar ilk etap! 43. Laik eğitimle geliştirilecek ergelerle İngiltere kıtası batıyor, ba-tı-rı-lı-yor, batıyor .... Yürüyen yaşayan ölü eşkıyalar askerler oluşturup Fransız meclisine sokulmalı belki! RA.P! İçte ve dışarıda çok yetenekli TÜRK bilim insanları, Onlardaki Türk ırkçılığı Ortaya çıkarılıp bunun üzerine geliştirimeli diye, KamçılanIlmalı diye, onların hayal güçleri! Küçük Kule çiftliklerinde, cesetlerden serpiltilecek Özel tasarım insansılar (ÖTİ’ler) sayesinde, Türk kalıtsallarıyla ve kanıyla (özellikleri ile) aşılanmış, Bu kürede insan varlığında Türk kini belirleyecek yürüyen yaşayan ölüler! .... 44. Bunlar Türk düşmanı hissettikleri yerde Ona buna saldırmalıdırlar. İran’da kırk milyon Türk bilinçlendirildiğinde, Bunlar İran denilen yere de dağıtılmalı! Bilinç yörüngesi atlamalı Rus denilen yerin Türklüğü! Bilinç yörüngesi atlatılmalı Alman denilen yerin Türklüğü! Rusları bünyelerinden atmalılar Ve topraklarını ele geçirmeliler. En azından slav ve latinleri kovup Karışık Almanya ve Etrüsk İtalya’yı ele geçirmeliler! 45. Daha zorunu Kür Şad yapmıştı, Hem de 40 çerisi ile. İşte, bu tam Truva atıdır Ve TÜRK’ün intikamı da böyle alınmalıdır! Düşmanı -Vatansızları/ kırmaları/ mülteciyi/ yobazı- Kovulacak ve hem köşe bucak imha edilecek; Türkiye’nin sahibi Türkler bağdaşta. Suriyelileri ülkeye dolduran, Süleyman Şah bombalayanlardan kaçan Ve savaşamayan da tabanları yağlayan Ve ardına dahi bakamadan ve adalarımızı DA 46. Yunana satan, Satan yunana.. Sattığı anlaşılan, sattığı anlaşılmış "Haydi; Üç yumurta bir tavuk, Çabuk çabuk! ..." * Yunana satan, Satan yunana.. Sattığı anlaşılan, sattığı anlaşılmış "Haydi; Üç yumurta bir tavuk, Çabuk çabuk! ..." * Yunana satan, Satan yunana.. Sattığı anlaşılan, sattığı anlaşılmış "Haydi; Üç yumurta bir tavuk, Çabuk çabuk! ..." * 47. Başka bir amacı da TÜRK’ün vatanının düşmanlarının, Sınırdan itelenen Yürüyen yaşayan ölü mikroplu bulaştırılmış Mülteciler; onlar Sapır sapır dökülerek, Onları katleden ülkelere Kapağı atıp rahat yaşamak istiyorlar ... Karşıt yürüyen-yaşayan ölü çiftlikleri Türkler kuracak: Buralarda numune insansılar üretilecek, Çamur atanlara dönük geleceğe yatırım! 48. Çeşitli şeyler denenecek : Geliştirilecek bu numunelerde Çok çeşitli yollar denenecek tek intikam almak üzere! Yürüyerek giden can verilecek yaşayan ölüler; Onlar, Türk düşmanı Hissettikleri yerde saldırganlaşmalıdırlar! Dünya’yı, umursamazlığın getireceği kasırga saracak. Çünkü TÜRK’ün düşmanı Zaten düşman olandır Ve olası olarak gezegeni adam edecek var ise, O da budala olup akıllanması gerekenlerdir ! 49. İran’da T. kırk milyon; Canlar, bilinçlendirildikten sonra Bunlar İran denilen yerde Alicengiz’e harekete geçirtilecek. Yunana satan, Satan yunana.. Sattığı anlaşılan, sattığı anlaşılmış "Haydi; Üç yumurta bir tavuk, Çabuk çabuk! ..." * Yunana satan, Satan yunana.. Sattığı anlaşılan, sattığı anlaşılmış "Haydi; Üç yumurta bir tavuk, Çabuk çabuk! ..." * 50. Ölerek gittiği yerden ruhuyla dönmüş : Sabitlenerek Kuiper Kuşağı adlandırılan mevkide Plüton’da nefeslenen Tomris; Oradan ışıltılar altında bakmakta, şu an atında! Ordusuyla birlikte hareketlenmeye başladı! Kiros II’nin, artık etleri sıyrılmış kafatası ellerinde. Canları atları mağrur, hareket etmekte -Onlar biliyorlar, onlar kendileri ... Biliyorlar yeleliler, sırdaşları Gök Tanrı’nın, Sürükleyenler bu dünyayı, can olup koşarak şahlanarak; Şanlı orduları taşıyan ! Asaletinden kutsal Türk’ü bağrına basan !! 51. Kiros II’nin kafatası şimdi ellerinde : Öncesinde toprağın yaşarken leşi almadığı içine, tükürüp attığı; Tomris’in de geri alıp, ona buna sergi etmek zorunda kaldığı! Amaç güçleri birleştirmek : Yeniden bedenlenmesi tamamlandığında, Dünya gezegeninde Kürşad’ın ve onun çerilerinin; Güçler birleştirilmeli : Altın renkli bir bir kurt uluduğunda ! Hazırdır Tanrı’m, artık, iki nefsi ile Tanrı Dağlarında! Tomris kraliçe ile Kürşad Türk çeri, birbirleri ile tanıtılacaklardır! O gün geldiğinde; Mezarından çıkmak için, 52. Atlayıp zıplayan : Toprağı parmaklarıyla aşındırmaya başlamış Kuteybe Müslim, toprak altında da güvende hissedemeyecek Ve uyanacak ve kaçak oynamaya çalışacaktır ! Önceden değindiğimiz Büyük Su Kulesi’nde Kan kanalları! İşler bir halde Her şey; arabo farsi, anglo saks slav kanıyla! ... Sayıca az korucu kat görevlilerinin Gözettiği kule hademeleri; Kanlarının bir kısmı, her günün akşamında çekilip alınan -Kelepçelenmiş, prangalanmış bu işçiler. 53. Bir işe yarıyorlar, çünkü işe yaratılıyorlar! Kanları döngüye hareket veriyor, Günler böyle geçip gidiyor ! Günler, böylece geçip gidiyor: Kanları damarlarında durmayan, yiyip içildikçe nabza feveran, Danstan duramayan yerinde, yaratık evcilleştiricileri Türklerdir! Soysuz ve de soy’suz ebed vatansız eğitmenleri; onlardan, Semirttiğimizde, etine buduna fayda ... Değillerdir yamyam, Türkler; yaratıklardan hiç yemezler ! Onları kendi, üç dinlerine kurban ederler. Kurbanlık alınırlar onlar ve kanları bu kuleye hayat veriyor; Küçük Su Kulesi’ndeyse, koridorlar boyu yetiştirilip durmaktalar. 54. Bilmezler ki; Aslında onlar, sömürünün kalbinde para sayarlerken Şimdi paraya anlam bulamayanların Öte alem olduğunu: Ölüm gerçekte bundan yoktur Ve ama büyük açılış Sadece iyileredir... Madalyon kızgın, Kor bir ateş topu dünya! Madalyon kızgın Kor ateş bir dünya. Onun bir tarafı ama Daha kızgın. Ruhlar Kızgın Ceza Çukuruna, sömürülen iyi insanlarca Fırlatılıp atılıyor, her saniye, etken kötüler. 55. Ant içtiğinde iyi insanlar yok etmeye Büyük Su Kulesi etkenleşir bu sefer, bi büyük köprü açılır ani; Geçmişin tüm kahramanları gene artık orada buluşur : Bıçak kemiğe dayanmıştır Ama umarız geç değildir... Kapsayaydı hayat süreç, kötü iktidar sahiplerini de; Haa, bu köprü açılamazdı ! Onlar, bir şey yapmaz; iyiler çabalar durur! İyiler durmaz; Duramaz, dursa, kötüler yer bırakmaz’dır. Onlar bekler, kötüler; Yaratamaz hiç, ama hep çalar çırpar. 56. Fakat altını ışıldatmak, Onu, değeri işleyerek olur işte! TÜRK gibi. Ne cinsiyet faktörü ne de gamsız Vurdum duymaz rölanti! Küçük kuleden hammadde, Çalışan cihazlar için götürücü enerji dağıtıma, Başlangıç Kan kanalları! Her şey; yahudi suud ve fars, Anglo saks slav kanıyla! Korucu Kat Görevlileri KKG’nin Denetlediği Kule Hademeler, Kahhe ... Kanlarının bir kısmı gün sonunda çekilip alınan; Kelepçelenmiş, prangalanmış bu işçiler. |
Tekrar tekrar Anneler gününüz kutlu olsun...
Beğendim…
Kutlarım...
............................................ Saygı ve Selamlar.