ESKİ BİR RADYO..O.. Geceleri aynanın içinde kaybolmuş, Kendini sulara çarpa, çarpa kıyıyı arayan, Kırık dökük bir kadırga gibi.. Ben.. Yalnız, suskun ve tozlu, bir radyo. Aynanın içinde.. Sırasını bekleyen, değeri yitik, dili tutuk, Eski bir radyo.. O.. Gecelerin bütün düş kırıklıklarını yüklenmiş, Boğazın hırçın akıntısında, lüx ışığında aşkı arayan, Beyaz kırmızı yangın boyalı, yeni zımparalı ve havalı, yelkensiz, dümensiz bir kadırga gibi.. Ben.. O hüzzam şarkıyı çalmış, biraz cızırdadıktan sonra, yakaladığı istasyondan ayrılamayan, Eski bir defterin sayfalarını aralamış Düğmesini çevirsen bile, lambası ısınmadan, Dili çözülmeyen, eski bir radyo.. Sen.. Bir kadeh rakı, yanında balık ile, O eski radyodan.. Yelkensiz, dümensiz o kadırganın küreklerine asılırken, benim o hüzzam şarkımı dinlemeye bayılırdın.. İşte bu sensin demek isterdim ama. Sen o radyoyu açamadın be .. |