Yapma azizGülüşü cennet kokulum Yapma… Yapma aziz Men etme beni senden, alıkoyma Yapma gözümün ışığı Yapma… Kaç satırlık hikâyemiz kaldı okunacak şunun şurasında Kaç mısra şiirimiz var Daha kaç gün doğumu Kaç gün batımı var ömrümüzde Baş başa verip seyredecek Yapma aziz Ölesiye sevdalandığım yapma… Yapma güzelcem Yaşama sebebim Daha kaç kez göreceğiz ki yaz müjdecisi ayva çiçeklerini Belli mi? Yapma aziz Yapma Zaten yeterince ağır hayatın omuzlarımızdaki zor yükü Ensemize bindi binecek sonsuz hiçliğin nefesi Daha kaç kez yudumlayabileceğiz demini yeni almış taze bir çayı aynı bardaktan Aynı yudumu kaç kez bölüşebileceğiz? Yapma aziz kurban olayım Yapma aziz kapına durayım Yapma… Daha kaç kez kuş cıvıltılarıyla uyanacağız çimen kokulu serin sabahlara Kaç kez aç kalmasınlar diye yem atacağız şehrimizin meydanındaki kumrulara Ya da martılara kaç kez simit atacağız Yüzümüzü denizden sıçrayan damlacıklarının okşadığı bir vapur güvertesinden Bir fikrin var mı aziz? Daha ne kadar yaşayacağız Ne kadar ömrümüz Kaç alımlık nefesimiz var bu dünyada Haberin var mı? Yapma Yapma itme beni Senin sesin bana hayat Senin bakışın bana cennet Senin gülüşün ömrüme muhabbet… Yapma aziz İtme uzat elini, tut elimi Korkma… Dünyanın açısı, yörüngesi değişse Gökler denizlere akıp birleşse Seller götürse… Yer yarılsa her yeri köz köz lavlar bürüse … Bana ne Bana ne Bana ne aziz Bana ne… Ben senin sevdanda ilelebet müebbet… Yapma aziz Yapma… Al ömür kandilimi Fitiline bir nefes üfle Hazırım aziz Razıyım aziz Senin bir soluğunda ölmeye… ________________ilkayy.b@2016yirmiyedi05 |