Sıcak Ekmek
Sıcak ekmek arası
Bir İstanbul sabahı yudumlarken Yalnız Bu vakit olsun beynimin aç hücresinde. Arnavut kaldırımlardan gelen Loş ışıklarda çınlarken Yalın nefes, İstanbul kadar güzel Deniz kadar büyük yüreğimle Kuruldum Sevginin en yüksek tepesine. Bebeğin annesini gördüğünde Gülen gözlerindeki ışıktı, Doğan bu yüreğin içine; İhtiyarın anlamsız Duymazdan gelip Tekrar tekrar sorduğu Torunlarının anlattığı hikaye gibi İçini kıpır kıpır eden Sabahın soğuk havasında Ellerinden yüreğine sızan bir sıcaklık. Gece gündüz Yer gök Sabahın keskin kılıcı ayırana dek Işıl ışıl sessizlik Her yanda yıkanmış Geceden sabaha sızan pak Gönül huzuruna varmış. Nasıl dolmuşsun sıcak çay gibi içime Hangi sevgi derdi Koyu yeşil karadeniz tepelerinden, Aşkla kavruldun Sen de, Haydi dol içime... Sıcak sıcak Sevgiyle demlenen Aşk, İstanbul gecelerinden Süzülüp gelen serinliğinle. (Kasım 2010 İstanbul) |