Gel Sarıl Çocukluğuma
Yüreğim çoktan veda etti
Dilim de dolanır durur hoşcakallarım Sevginin notasını besteledim de Bir türlü kalbin sahnesine çıkamadım . *--Sözün bittiği yerdir sessizliğim Bildiğim şarkıyı söyleyemedim Işıkların kararması, Hep benim yüzümden Ben bunu yazdım da.. Lal oldu diller Bir kula anlatamadım *--Kah yıldızlara uzattım ellerimi Kayıp gittiler Kah güneşle yaktım tenimi gölge ettiler, Kah aya anlattım derdimi, Bulutlar gizlediler Geceyi gündüze veda edip gittiler. *--Hangi şarkılarda geri dönerim Onca hikayeleri yarım bıraktım Karasız oluşumdur hep bu duruşum Söyleyemediklerim bestelensin Ara nağmesinde adın kalsın *--Yaşamak bu değil ki Boş ver ne olacak sa olsun Umurumda da değil Anlatsın elde ne varsa alsın Ne kaldı geriye Hani bugün son du Belki de o gün bu gün dü. *--Geri dönüşler özlemdir diğer adı Hayat sunar gönlünce, sevebildiğin sürece Yıldızlar düşüyor bir, bir, Yoksul geceye armağan. *--Ayrılıklar, Vedalar yalandı aşk saflığı inandığımız İnandıklarına katma, zoraki kirlenmiş masalları Ayaklar altında linç edilmiş yasakları. *--Yazma.! Ayrılık senaryolarını sayfa, sayfa Hissetmediğin duygular için Bir an bile düşünme, geriye bakma! Kadri bilmeyen günahı boynuma asma! Buz kesmiş kolları boynuma sarma! Son kez sarıldığım aşka, neşter kesik izleri açma Acır ellerinde kalbim, yerden yere çalıp vurma! Çare olmaz yangına, boş yere merhem sarma! Zemberek saatlerde yalnız bırakma.! *--Söyle sevdiğim söyle! Kalbe sahte aşk değer mi? Değerse sesi duyulurmu? Torosların zirvesinden, hoş çakallar koşuyorsa, Şuğurunu yitirmiş yayla serinliği, duman gözleri üşütür seni Çok tan meczuplar karşılar beni *--Bunun adı hasret, yaksın yakabildiğince Bunun adı özlem, yaz hece, hece Bunun adı sonsuzluk , Mevlam’dan sunulan aşk Unut veda şarkılarını, Ayrılık şiirleri yazma Hadi, Hadi gel, Gel sarıl Gel sarıl çocukluğuma… Hanife küçük 25.05.2016 |