MİNYAKör paslı bir testere ağzıyla Dirhem dirhem sökerken içimden seni Nasıl kıydın Hiç mi acımadın Kendine Daha kaç defa Sensizlik akarken gözlerimden Uğurlayacağım güneşi Azmân’ın kuzgunî siyahî döşüne Daha kaç deli sancıyla Kaç ağır kasılmayla doğacak kucağıma Nesepsiz bir veled-i zina gibi D’ipsiz her gün Tek tekmelik Tek devirimlik sehpası olur yokluğun Boynuna boğum lekesi olarak asıldığım umudun Nemrûd’a inat Y’algın algın yangınına Kuru kavruk lebleriyle Su taşıyan karınca gibiydim Azer’in mâbedinde Boynunu baltana itirazsız uzatan Kurbanlığına adak put Unuttun mu İbrâhim Firavûn’a mûti Kızıl bir denizin son tevbesinde yarılan Kırılan sürüngen Âsâ-yı Mûsâ Ardında bırakma beni Soysuz bir yan kesicilikle Gaspedilir Soyulur Her gece Allah’a ısmarladığım Devşirme devrimci Solum Öcük böcüğe kucak açmış Tozlu bir yığın kelime sarkıyor Gelgit hâfızamın Tahta kurusu raflarından Zincirleme Bir öksürük aksırık tıksırık tamlaması Sana ait olanları bulma canhırâşâneliğim Tersyüz edip silkeliyorum sözlüklerimi İçi boşaltılmış parantezler Tepetaklak ünlemler Sükûtum boyunca noktalar Ve Kulağı kesik soru imgeleri devriliyor Dilsizliğimin üzerine Sonra Duyu eşiğimi münâsebetsiz yumruklayan Enkâz altından çıkma Kan revân bir gölgeyi Köşe bucak kovalayıp yakal8amış Terli Sıtmalı Ağlamaklı bir selâ .....Nasılsın..... |
Kalemin daim olsun
__________________________Selamlar