Doğduğum için affedinAğlama dedi son bakışında Biliyordu ne kadar kötü biri olduğunu Sesinde bir pişmanlık Son raddesinde hayatın Kekeler gibi yürüyüşü Doğduğum için affedin Sesini dinlemek huzurun zirvesi Toğrağı yaran çiçeği ısıtan güneş Karanlığın en hüzünlü caddesinde Aşk çıkmazı bir edayla haykırdı Kimseler yoktu gökyüzünde.. İçine doğru üfledi yalnızlık Bir yılan ısırığı kadar acı Sinek vızırtısı kadar huzursuz Alnına sürülmüş kara lekeler Dünyada, kendini bağırdı aleme Doğduğum için affedin... Solgunluğuna yürüdü yolun Yolun kıyısına vurgun Bir çıkmaz sokakta tıkandım Mecalim kalmadı, yakını almak için gönlüm Yalçın kayaların hüzünkarıyım .. Pencere önünde salkım dalları Ağaçlar altında sarkan düşünceler Mumyalandı hafızalarda keimeler Hikayeler saksı içlerinde saklı suya muhtaç Gözlere miller vuruldu çoktan Çanları çalıyor artık hislerimin Bir fidan misali diktim sevgiyi çöllere Kalan en uzun düşüncem idin Bir delinin son fıkrası çınladı kulaklarımda Hiç bu kadar kalınmamıştı, çaresizlik Son sözleriydi giderken Anlamsız, kabul edilemeyecek kadar yüksek Doğduğum için affedin... Vahdeddin ARPAG |
Hayırlı Kandiller...