KALMAMIŞYıllar bir su misali nasıl da gelip geçmiş Senden başka kimseye yürekte yer kalmamış. Ne yaptık bilmem ona, bizi kurbanlık seçmiş! Herkese kucak açan, candan eser kalmamış. Yaşama doyamadan sevenler bir bir göçmüş Başımı koyacağım bir omuz, ser kalmamış. Ayrılık şerbetini herkes kendince içmiş Gidenlerden geriye, hiç helal ter kalmamış. Kurbanın olayım can haksız mıyım sen söyle Diller neden kirlenmiş sanırsın ar kalmamış. Sorup duruyor herkes ne oldu bize böyle? Yürekler yanıyor da, içinde har kalmamış. Söz söylesen yayılır çoğu diyor ne olmuş Sır denir saklanırdı, saklayan er kalmamış. Değişivermiş renkler goncalar birden solmuş Yollar hep yokuş şimdi gözlerde fer kalmamış. Yürekte riya varsa elbet dokunur cana Sevgiyle çıkılacak güvenli sur kalmamış. İnsanım diyen Âdem, nasıl susar ki kana Sarıp sarmalanacak sevilen yar kalmamış. (İstanbul – 14.05.2016 – 23.33) Leyla İnan |