UNUTTUĞUM SOKAK
gelip de kimseyi bulamamak ne kötü
herkesin bir bir taşınıp gittiği hayalet bir yer sanki eskinin şen çocuk kahkahaları, mahalle arası maçları, limon sürülmüş saçlarıyla genç delikanlıları yok, hiçbiri yok bunları hatırlarken eylül ayında, ayrılığım sarı yapraklar gibi oldu sokağımdan büyük bir şehirdi belki yaşadığımız yer, ama sokağımız her şeyden daha büyüktü bize kocaman bir ülkenin içindeyiz de keşfedilecek onca yeri bulacakmışız gibiydi. herkse bir gün büyüdü; sokak , sokak otuz haneli, dar bir tünelmiş anladık, o an şehrin diğer sokaklarına hevesle daldık önce, okulumuz değişti ta öteki sokakların bilmediğimiz derinliklerinde idi gidip gelirken yavaş yavaş unuttuk inimizi kalemiz kendiliğinden düşüyordu adeta sahipsiz bırakışımız solduruyordu önce çocuklar büyümüş sonra sevilen nineler, dedeler ölmüştü bakkal amca bile çoktan kapamıştı kapılarını balon ve şekerler bize yetmez oldu da ondan galiba okulların büyüklerine gitmeye karar verdik bir eylül ortasında komşulara son kez bakıp binmiştim taksiye taksi zaman yokluğundan geçer gibi geçti sokağımızdan eskimiş evlerin üstünde "KİRALIK" yazılarının aylardır durduğunu fark ettim kaldırım taşlarının kenar boyaları bile bir asırdır vardı sanki eski amcalar da yoktu artık kahvenin önünde hele köşeyi dönerken o koca arsanın üstünde dikilen çok katlıları görünce en çok o zaman anladım sokağımızı ne çok sevdiğimi sokağın en güzel ,en cennet yeriydi orası kuru topraktı, dizimiz paramparça bazen kollarımız bazen kaşımız ,gözümüz yani gazi olduğumuz , kendimizce savaştığımız yerdi burası ama çocuksu, öyle büyüklerin çocukları öldürdüğü savaşlardan değil bizim sebebimiz altı üstü, bir haftalığına kim kullanacaktı sahayı... gülüyorum şimdi ama ne maçlar yapardık be... gerçekten çocuklar büyüdükçe sokaklar küçülüyormuş. sokaklar aslında bir akrabalık yeriymiş, en samimisinden gelenler de hep gidenleri aratırmış hem de çok özletirmiş sonra sonra anladım sokağım benim mabedimmiş.. ve eylül ayında, ayrılığım sarı yapraklar gibi oldu sokağımdan geride bıraktıklarım el sallarken ardımdan, ben çoktan büyümüştüm sokağımın büyüttüğü bir insandım ve bir kez daha uzaklara gönderdiği belki de bir daha dönmeyceği biriydim... her şeyimin,en güzel yıllarımı geçirdiğim sokağa bir dahaki sefere dek elveda deyişim eylül ayıydı çırak |
beğenere okudum...
saygılar
hilal.