ÜÇKOZ’DAN SELCEN’EŞiirin hikayesini görmek için tıklayın DENİZLİ GÜNLÜĞÜ
“”ÜÇKOZ’DAN SELCEN’E”” UZANAN YEDİ ASIRLIK YOL Sadık DAĞDEVİREN Gazeteci-Şair-Yazar-Araştırmacı Egeli Araştırmacı ve Yazarlar Birliği Genel Sekreteri Değerli dostlar, 8 Mayıs 2016 Pazar günü, Çal İlçesine bağlı Selcen Mahallesine 28 kilometrelik bir yürüyüş gerçekleştirildi. Ben de Selcen’li olduğum için bu yürüyüşte geçen yıllarda olduğu gibi yer aldım ve parkuru yürüyerek geçenler arasındaydım. Selcen önce köy, sonra belde, bu gün de mahalle oldu. Selcen’in ilk yerleşimi şu andaki TRT’nin büyük Çökelez dağında bulunan verici binasının sekiz yüz, bin metre altında “Üçkoz” olarak binen mevkidedir. Burada 150 yıl kadar iskan eden Selcen’in ilk kuruculları, bir olay sebebiyle yurt yaptıkları bu toprakları ve Ellez Gazi’nin mezarını bırakarak 28 kilometre ileriye bu günkü yere gelip yerleşmişler ve adını da SELCEN koymuşlardır. Köy halkından, Denizli’de oturan 15 kişi 2000 yılında bu göçü “bahar yürüyüşü” olarak planlamış ve Güzelpınar köyünden Selcen’e yürümüşlerdir. “Üçkoz’dan Selcen”e göçü anlatan bu yürüyüşü gelenekselleştirmek için büyük çaba gösterilmiş ve o günden sonra aralıksız her yıl tekrarlanmış, geçtiğimiz Pazar gün de, yedincisi gerçekleştirilmiştir. Selcenli’ler Derneğinin organizasyonunda, Çal Belediyesinin katkı ve desteğiyle gerçekleştirilen yürüyüş, Pazar günü saat 08.00’da otobüslerle Çökelez dağına çıkışla başladı. Güzelpınar mahallesinin üst kısmında TRT VERİCİ İSTASYONU hizasında bulunan çeşme önünde 200 kişilik gurup toplandı.Toplu fotoğraf çekiminden sora, Selcenliler Derneği Başkanı Sayın Enver ÜŞÜR’ün konuşmasının ardından start verildi ve yürüyüş başladı. Yürüyüş için ideal bir hava vardı. Yol da kahvaltı ve yemek verildi. Saat 09.00’ da başlayan yürüyüş 15.30’da Selcen Mahallesinde çay ikramıyla tamamlandı. Yürüyüşe katılanlar, bir yıl sonrası için güzel temennilerde bulunarak, tekrar Denizli’ye döndüler. Selcen yürüyüş yolu 28 kilometre. Türkiye’de toplu olarak yapılan en uzun yürüyüşü belki de. Ama yılda bir kere bu yürüyüşü yapmak ta güzel. Bunu başarmakta güzel. Bu yürüyüşte amaç, Selcen’li genç nesle nereden geldiğini, kim olduğunu unutturmamak ve gençlerin bir birleriyle, tanışma ve kaynaşmalarını sağlamak. Bir yerli olmanın, o yere mensup olmanın hazzı da başka boluyor elbette. Denizli de Merkezefendi Belediyesinin de düzenlediği, obazite ile mücadele adıyla yapılan yürüyüşle birlikte, toplu yürüyüş sayısı 3’e çıktı. Denizli şehir merkezinde yapılan bu yürüyüşün mesafesi diğerlerine göre biraz daha kısa. Tavas Kızılcabölük, Kızılcabölük-Denizli Çamlık mesireliği arası yapılıyor ve 16 kilometre. Bu yürüyüşlerin üçü de gelenekselleştirildiğinden, her yıl devam ettiriliyor ve Denizli’ye de ayrı bir güzellik katıyor. Ben şahsım olarak şunu söyleyebilirim ki “Üçkoz’dan Selcen göç” yada bahar yürüyüşü bana büyük bir haz veriyor.Her yıl bu yürüyüşü gerçekleştirmek ve başarmış olmak tarifsiz bir haz.Ben inanıyorum ki her yıl bu organizasyonlar gelişerek devam edecek ve katılım sayıları sürekli artacaktır. Tertemiz hava, eşsiz bir doğa güzelliği, kekik ve kır çiçeklerinin kokusu arasından, aynı yerde doğup büyüdüğün ve uzun süredir görmediğin insanlarla bir arada olmak, sohbet ede ede yürümek, insanın bütün yorgunluğunu alıyor. Başlangıçta bitmeyecekmiş gibi gözüken o yol, her adım atışınızda sizi doğduğunuz topraklara daha da yaklaştırıyor. Hedefe vardığınızda, köy kahvesine oturduğunuzda çayınızı yudumlarken bir şeyleri başardığınızı, amacınıza ulaştığınızı hissediyorsunuz. Dönüş yoluna geçtiğinizde bir yıl sonra yapacağınız yürüyüşü düşlemeye başlayorsunuz. Yedinci Selcen yürüyüşü de bu güzelliklerle gerçekleştirildi. Ben bir Selcenli vatandaş olarak başta Selcenliler Derneği başkanı sayın Enver Üşür ve Yönetimine, Çal Belediye Başkanı sayın Fethi Akcan ve Başkan yardımcısı Adnan Tatar’a, kahvaltı, yemek ve diğer konularda organizasyonun içinde bulunanlara kısacası emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Bir başka yazıda buluşuncaya kadar, dudağınızdan tebessüm, yüzünüzden gülücük eksik olmasın.
“Üçkoz’dan Selcen’e” uzanan yolda
Bir neslin izinden, gelişidir bu Hepsi birer çiçek, yapraktır dalda Bir halkın özünü, buluşudur bu Yedi asır önce, başlayan akın Yeni yurt yeriymiş, hedefi okun Selcen sevdalısı, resme bir bakın Halkının “Selcen’li” oluşudur bu Bizler on beş kişi, başladık önce Duyurduk herkese, yaşlıya gence Koşup geldi herkes, Selcen denince Kim, ne olduğunu, bilişidir bu Selcenli’ysen buyur, dendi herkese Gelenler icabet, etti bu sese Ahde vefa denen, bu sözlü yasa Gelenekselleşip, kalışıdır bu İnsanın kendisin, bilmektir erek Sıla sevdasıyla, atmalı yürek Türkmendir özümüz, söze ne gerek O, temiz yüzlerin, gülüşüdür bu Geleneklerine, bağlı kalarak Gururludur, Selcenli’li, olarak Doğduğu yerlerde, nefes alarak Tatlı bir huzurla, doluşudur bu Selcenli’ li dersen, özün bellidir Sevda ile bakan, gözün bellidir Gerçeği haykıran, sözün bellidir Lüzumsuz sazının, çalışıdır bu Sadık DAĞDEVİREN Aşık LÜZUMSUZ |
kutlar eserin çok güzel şair üstadım...