PEYGAMBERE (sav) MEKTUPEy Sevgili Efendim (sav); Bilmem kaç bahar, kaç sonbahar geçti O dırahşan çehreni görmeyeli, O zarafet timsali nur cemalini, o alımlı halini, Kim bilir hangi halet-i ruhiye ile seni hissetmeyeli Kaç asır geçti, kim bilir.. Benekli sırtlan gibiyim Vahşilik sarmış ruhumu Katran gecelerdeki sessiz çığlıkların her bir çığlık sesine Ram olmuşum sensiz gecen her gecemde Sessizliğe bürünmüşüm Yokluğunun o alev samanı gibi gökleri kaplayan İnce, hassas ve tannan sesinde. Kulaklarım çınlıyor bak Acep ne zaman bitecek bu ayrılık Ne zaman son bulacak Nemrud’ un gaddarca hükümranlığı Ne zaman sönecek içimde Kendimle başbaşa kalmışlığımda yanan Mecusi ateş Ne zaman söylesene. Bir sabah esintisisin, Öyle der öyle hitap ederdim de Böyük bir tevazu örneği sergileyerekten kör ve dağınık halime Utanmadan, sıkılmadan üfül üfül huzur estirirdin de Sıkılganlığı belli etmezdin. Lal kesilen ve anlaşılamayan Lisanı bozuk, hitabeti sönmüş ve yabancılaşmış Kömür karası gönül dilime tercüman olur Söyleyemediklerimi de Ötelerden inen Hz. Meryem’ in yemek sofrasındaki Etrafı şehid kokusu saran cennetvari İnci mercan dizilişler gibi dile getirir Heyecanımı keserdin. Her bir gün, Yeni bir bahar müjdecisi olurdu benim için Geçmişin izlerini silmeye de gücün yeter, bilirim Öyle ise ey Sevgili Bir kez daha gelir misin. Taa uzaklardan gelen Gözyaşlarımla ıslanan Dilimde vird-i zeban olan Ve isminle müsemma bir hayat yaşayan Ve yaşatan aşkın ile ihya eyle şu fakiri Issız çöldeki köktüs bile haline razı iken Sensizlikten kaktösteki canları yakan ama Rahmet nazarıyla vazifesini hakkıyla ifa eden İğne olmaya bile korkan şu fakire Bir sesleniversen Yeniden; seslenir misin. Şu neşeli görünen ama hüzün kokan çehreler Yangın yerine döndü Ne beyaz ne de siyah, benizler sapsarı Sana yazılan her bir kelamın rengi kendinden kanatlı Ama Kolum kanadım kırık şimdi İçimde bir yetim ağlarken O yetim, b aşını bir kayaya yaslamışken Kaya ihtizaza gelerek nerede Efendim (sav) diye Olanca gücü ve hiddetiyle kalbimi sarsarken Neredesin sevgili Yeniden ses verir misin. Renkler kuşağında cıvıl cıvıl görünen şehir Viran ve metruk Odam cehennem karanlığını andıran bir zifiri sanki Katre katre kan damlıyor içi boş yüreğime Hani güllük, gülistanlıktı bağıstanım Hani şerha şerha düşerdi her bir yağmur tanesi Hani irem bağlarını resmederdi gamzelerin Cennete müştak hale getirirdi mahur gözlerin Tesiri hala üzerimde Gitti sakın zannetme. Nisan ayının kar beyaz günlerinde Dünyaya merhaba denilmişti O en derin saf ve temiz halinle Zemheri soğuk Şubat ayının esintisi İçimde kor halinde uyuyan prensi uyandırmaya gücü yetmişti de Tavus kuşunun rengarenk bitki örtüsünü anımsatan Sensizliğie alışkın olmayan gül bahçem Soluduğun o enfes kokun ile Kırmızıya çalınmıştı yüreklice. Hani nerdesin, ne zaman geleceksin diye Sesim kısık gittin gideli Kolsuz, bacaksız, dilsiz kör sinekleri İskender diye büyüttüm hülyalarımda Her gelen kafileye seni sordum görme aşkıyla Şimdi benim kolum ve kanadım kırık Bakışlarım buğulu ama Yağmur yağdırır bu buğulu halim bütün aşıklara Sevinçle. Hangi şehri feth etsem Yine birşeyler eksik kalıyor bende Muhteşem bir asır denilse de asrımıza Yokluğun ne de çabuk hissettirildi Akan bütün kan damarlarımda Oluk oluk seni soluklarken Caddeler yol verir ayaklarını benimle bastığın O kaldırım taşlarının ve Kum tanelerinin aralarında. Ne şiirler tam, ne de kalem Kalem şiire hasret, şiir gül cemaline Senin bahar ne zaman dersen Hiç baharı yaşamadım ki Tam sazın bam teline dokunduğum anda Bir karanlık şer odağı çıkageldi bozdu Son anda. Nasıl dayansın ki bu yürek Nasıl dayansın bu fakir Dilemmayın kapında, bir gedayım Kapının eşiğinde Sürme sürdüğün kapının tokmağına vuruyorum An be an, ama nafile. Bakışlarım ise, bulunduğun şehirde Aziz bildim senin tahtını Kıskandım benden ayrı geçen bütün zamanlarını Ama yanıdm Efendim (sav) Namının olmadığı her bir Sokağı. Kelam burada son buldu Hüzün bürüdü dört bir yanımı Ama isminle baki şu fakirin kalbi. Kalp sende emanetse şayet, iyi bak ne olur emanete Sakın kalbime Efendim Halel getirme…. Esenlikle….. Murat AYDIN |