Ahh!... O keskeler…
Ahh!... O keskeler….
Yikim gibi gelen yalnizliga ,düsen cemreler Ve sabaha uyanamayan yildizlar Şiir muglak,divit islak Şiirde dolasirken, sairin parmak izleri Saklanmis siirin arkasina, gece düsleri Gidenin cizgileri Geriye kalanın, sara nöbetleri Bilinmedik bir gerceğin toyluğunda, öğrenirken yildizlar, Ve gene öğreniyor Sessiz yataklarda boynu bükük yatan cocuklar, İç çekislerinin bir uzaklik olduğunu… İste bu yüzden…. artarak eksiliyor, Eksilerek büyüyorlar, Aynalarin gizil renksizliginde… En cok da bu acitiyor … Nedamet asilirken, düs ağacindaki, peygamber ciceklerine.... Çaresizlik akiyor,keskelerin ve acilarin, en vurgun yemis diplerine… Ayrilik ile efkar yanigi,dialogla la monolog arasinda, gidip gelirken, Ğeleneksel bir bugulanma ile, aynalarin duruluğunda…. Oyluk kemiklerini hayat sanan ruhlara… Oturakli bir durusun itirafi ile,alt bilincin kuytu köselerinde…. Uyanik kalmis, bir öznenin nidasi ile ,gönderme yapiyor… Ama her seye rağmen ,farkında yalnızlık.... Özderinliginin ,öz yaratisinin... Ve yalnızlık konusuyor… ”Bu artik son dokunusum,alevlerle gölgelenen,kirik aynama” diye…. GİZEMM |