KAN GÜLLERİ
KAN GÜLLERİ
Hangi kasırga yıktı Köprülerini akrabalığın? Siperleri aydınlatmıyor artık Sarhoş ayın sızan bakışları Oysa hayatın Yalın dinginliğinde tanımıştım Doğduğumda dünyayı… Şimdi cehennem treninin biletleri avucumda Parmaklarım tetiği çekmekten aciz Korku kuşları titremekte içimde Buz gibi yağmurlar yağıyor tenimden Çamurlar sızıyor bedenimden Yok olası töredir Değiştirmek gelmez ki elimden… Gece ağlarını kuyu gölgelerine asarken Karanlığı acımasızca delen gözler Kısılıyor birden ürkek ürkek Kan ateş oluyor, yakıyor bedeni Ateş kan oluyor akıyor sel gibi… Koca bir hayat uçuyor Kartal kanatlarına kapılıp Bir hayat eriyor buz gibi Kafeslerin ardında. Güneş artık taş duvarlar arkasında Geceler kâbusların kilitli kasasında. Tüm ağırlığı ile yükleniyor Eziyor, eziyor, eziyor… Baharı emzirirken doğa Söylenmemiş türküler dökülmeliydi Dillerden. Güneş tarlaya düşmeliydi Konmalıydı güllerin gözbebeklerine. Ölü yıldızları kovalayıp ay Nehirlerde gezintiye çıkmalıydı Korkusuzca Bulutların yumuşak kucağında. Usandım dönüp bakmaktan Peşimden kovalayan gölgelere Mutluluğun ölümsüz Gerekliliğini istiyorum Zihnimdeki kan gülleri Kurusun istiyorum. Kızıl güller yetişmesin Masum bedenler üstünde Ölüm kar altında, hayat güneşin de üstünde… KUSCUMUS-1966 |