2
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
2121
Okunma

Ulan şu dibi delik dünyanın
Yükünü çekmiş
Kahretmişim…
Geri dönmüşüm umut kapısından
İyi halt etmişim…
Yok aga
Anladım ki
Yarım kalmamalı hiçbir şiir
Ve hiçbir küfür…
Alabildiğine kalem
Alabildiğine ağız dolusu…
Gelmişine geçmişine…
Yorgun akşamların
Düş nöbetlerinde
Hayalinden arta kalanları toplarken
Yine mi dememelisin mesela
Mesala “iyiyim ulan” demelisin
Kötü olan ne varsa hepsine inat
Derin derin çekmelisin sigaranı
Ciğerlerinin hatırını sorana kadar…
Yok aga
Dibine vurmalısın masandaki
Rakının
Sevmelisin dibine kadar sevdanı
Vurgun yemek
Hasret kalmak
Unutulmak pahasına…
Senden bir selam bekleyene
Selamını
Bir damla tebessüm bekleyene
Yüzündeki denizleri sunmalısın
Korkmadan
Ve yürümelisin şerefsizin üstüne üstüne
Vurulurum ulan en fazla
Düşerim…
Ama yenilmem
Tekrar ayağa kalkarım diyerek
Yok aga
Öyle kolay olmamalı vazgeçmeler
Hayatının boğazına sarılan
Ölümü öldürmektir marifet
Teslim bayrağını
Çekerse korkaklar çeker…
Nihayet burçlarına…
Vazgeçenlerin
Düşlerine ortak etme kendini
Hayallerini düşürme kaldırım taşlarına
Bükülmesin gölgenin boynu
Eğilmesin başın öne…
Dik durmak zor zanaat bu devirde
Yok aga
Masanda duran kadehlerin halinden
Dudakların anlar
Birde Mihraban türküsü
Arkasından kimbilir Zahidem…
Ve yazını kışa çeviren o nemrutun kızı…
İçinde bir sızı
Binbir sızı…
Ulan şu dibi delik dünyanın
Yükünü çekmiş
Kahretmişim…
Geri dönmüşüm umut kapısından
İyi halt etmişim…
Yok aga
Anladım ki
Yarım kalmamalı hiçbir şiir
Ve hiçbir küfür…
Alabildiğine kalem
Alabildiğine ağız dolusu…
Gelmişine geçmişine…
Ali ALTINLI – 29/04/2016
Saat : 00:45
5.0
100% (4)