MIŞ /LAR /DA GÖMÜLÜR
Geceden kalma hüznün tütsüsü
Dedem kokar sigaramın küllüğü Kızarken ona içme diye Tiryakisi olmuşum sinsice Boynunu saran lacivert atkısı Mavi gözlerini daha da ortaya çıkarırdı Kapı kirişine takılı yeşil pusula Diyaliz izleri kol damarlarında Ne zaman gelse merkezden Bahsederdi boşalan sedyelerden Derdi “bizim sedamızda verilecek karşı camiden” Son ses sala ayrılış dertten sevinçten. Siyah beyaz fotoğrafı kaldı elimde Sihirbaz gibi boyuyorum gözlerini maviye Ağlıyorum, gurbet, son anını esirgedi diye Torununu görmüş müdür? Açıktı mavişler kefenin içinde Bakıyordu hoş geldin dercesine Boş değildim dualar dilimde Acı tatlı anılar kaldı albümlerde Soyumuzun direğini, konuşturuyorum sessizce “Bekliyorum canlarım siz yaşayın gönlünüzce” Günden güne akıl kesemin dibi deliniyor Hatıralar yıpranmış, fotoğraflar arşive kalkıyor Mış-lı geçmiş zamanlar musallada yatar En fazla iki kuşak daha anar Kütükte otuz yaşında karşılaştığım halam var Çok küçükken ölmüş ne babam ne halam anımsar Gülşen isminde halam var(mış) dile dökülen bu kadar. Yaşıyor… Yaşadı… Yaşamış… Mış… Mışların da mezarı varmış. Zühal Z... 31.03.08 |