Zifir gecede şal kuşak
Ilık sevdamda, açmış bir gül olsaydın.
Seni ara mıydım zeytin karası gecede? Anka kuşlarının kanatlarında olsaydın, Usul yara ile uçmaz mıydım gül tenine? Çırasız harlı, kor ateşlerde yakmasaydın, Şimşek hızında yok olmazdım gözlerine. Her ne olursa olsun acımı yakmasaydın, Gönlüne bakışlı, bir delikanlı gelirdi içine. Ilıklığında ben varken yok saymasaydın, Ay der miydim yaramın açtığı çiçeklere? Yokluğunda üç nokta ile beni saymasaydın, Sevdanın devamını getirmez miyim içine? Hani içimdeki uslu çocuk gibi uslansaydın! Der durur muydum; geçmedi sözüm yâre! Dile gelmezdi hislerimiz beraber sussaydık. Susamadın ki iyi, hoş çocuksu içteki yâre! Bende değil, avare aç rüzgârlarda yaşadın. Bir vakitte gitmeyip yaşasaydın bende… Zifir gecede şal kuşak diyip aldanmasaydın, Doruklara, doruklar ki öyle uzak ki sevene! Seven aramaz dorukları, sen hep aradın! Uslanmadın yalnız kalıp aç kaldın sevgime. Fırsat bulup da avare dolaşımından çıkmadın. Bu bakışlarım gönlüne kalsın, var git o yâre. Var git o yâre… Yalnız gerçekten sevenlere yâr demiştik… Burak DOĞAN |