ISLAK CAM
Yağmur yağıyor Antalya’da...
Akrep 21:00’i, yelkovan 21’i gösteriyor... Dışarıda yağmur ıslatıyor kapı camını, içeride gözyaşlarım... Dışarıda yağmur yağıyor; içeride kalbim ağlıyor. Soruyorlar! Ne oldu kızım? Babam gelmedi daha diyorum; oysa her günün akşamı 21:00’i bir dakika geçse öldüğünü sanıyorum ve korkuyorum öbür taraftan utanıyorum söylemeye... Nasırlaşmış; güneş karası ellerini çekersen bir gün üzerimden ; kaybolurum, Derin bakışların değmezse bir gün gözlerime, söner tüm ışıklar, Nefesin ısıtmazsa şayet; kor düşer de yüreğime yine de ısıtamaz hiç bir ateş... Hangi sevgi yerini tutabilir? Hangi şevkat benzer ki seninkine? Hangi mevki, hangi para ve hangi yatırım doldurur yerini? Kaç yaşına gelirsem geleyim kimin yanında hatırlarım aslında hala küçücük bir kız çocuğu olduğumu? En büyük zenginliğim, en büyük sevgim, en büyük desteğim, en büyük gücüm ve en büyük mutluluğum; babacım... |
Güzel bir anlatım dili kutluyorum sizi
Kaleminiz daim olsun Selam ve dua ile kalın kardeşim