KUTLU DOĞUMA KUTLU SÖZLER!KAZIM ÖZTÜRK ÖZTÜRKÇE [email protected] KUTLU DOĞUMA KUTLU SÖZLER! Kutlu doğum haftasında; Türkiye’den, yurt dışından güzellikler yansıyor! İnanan insanlarımız, sevgililer sevgilisi Hz. Peygamberin hayatını en duygulu biçimde anlatmak için etkinlikler yapılıyor! Sevgililer sevgilisi Hz. Muhammed (SAV)’in doğum yıl dönümünü kutluyoruz! O’nu ne kadar övmeye kalksak, bu hususta neler desek azdır. Mesele konuşmaktan öte, O’nun dedikleri istikamette gidiyor muyuz? O’nun sünnetine sımsıkı sarılıp, “Temiz Toplum” un oluşmasına katkı sağlıyor muyuz? “ağzı olan konuşur” diyoruz. Halbuki, laf ile peynir gemisi yürümüyor. Her konuşmamızda, resulullah’ın adı geçtiğinde elimizi kalbimizin üstüne koyup, başımızı yana yıkıp, sevgi gösterisi yapıyoruz! Sonra? Sonra ne yapıyoruz? Konuşmalar bitince, herkes dağılınca; “köylü köyüne, yolcu yoluna” kabilinden, yine yanlışlar, yine İslam’a aykırı tutumlar, yine Resulü üzen ve kemiklerini sızlatan uygulamalar!… Kur’an uygulama istiyor. Allah, uygulama istiyor. Peygamber, uygulama istiyor. Uygulamasız İslam, İslam değildir. Beklenen Dilara hep nuruna pervane kıl da beni, Âşığını sevginin narına yakmaya gel! Gözlerinden gayrıya bîgâne kıl da beni, Kerem et, Mansur gibi dârına çekmeye gel! Ey! Çölünde bir öksüz divane olduğum yar, Serapa hasretiyle bir ömür dolduğum yâr, Tâ elest meclisi’nde hüsnünü bulduğum yâr, Zincirine bağlıyım, halime bakmaya gel! Kadid olmuş bir gülüm, dalımdan tutmaz mısın? Şu bîçare kemlere merhamet etmez misin? Bir tek tebessümünle rauha can katmaz mısın? Aşkının şarabını ülkeme dökmeye gel! Susuz kaldım dağında, dört yanım yâd u ağyar, Gezdirme hasretinle bu canı diyar diyar, Efgânımı bulutlar ve dahi taşlar duyar, Affının sancağını burcuma dikmeye gel! Duymaz mısın, titretir hem arzı, arşı âhım, Ey gül yüzü uğruna kurban olduğum şâhım, Şimdi tahtından olmuş bir garip padişahım, Âlemi viran eden şu zulmü yıkmaya gel! Ne olur tut elimden, ayağa kaldır beni, Yalvarırım ne olur, katına aldır beni, Aşkınla çalkalanan ummana daldır beni, Âb-ı hayat misali gönlüme akmaya gel! Gel artık ey Dilara, yoruldum “gel” demekten, Yoruldum, “gözlerimin yaşını sil” demekten, Daha zor şey var mıdır hasretle beklemekten? Dilara, şimşek gibi ufkumda çakmaya gel! Dilara, solmaz gülün, sen Habib-i Hüdasın, Hem tükenmez vefasın, bütün derde devasın, Gönüller sultanısın, Muhammed Musatafa’sın, Gel, gönüller tacını başına takmaya gel! (Ahmet Efe) (19 NİSAN 2016) |
Size katılıyorum usta, Şiirinin altına imzamı atarım
Kalemin susmasın
___________________________________Selamlar
Işık Mehmetali tarafından 4/18/2016 8:33:03 PM zamanında düzenlenmiştir.