Meçhul
Bir hülyaki,
Seyyah nağme çalar dudaklarıma Ağzıma tıka basa mürekkep doldurup Bir rüyaki, Cellat kılıç çeker boynuma Gece gündüz kaçtığım fermanı okuyup Kaçamam bu sürgünden kanadı kırık Tüm haritası ve izleri kayıp Durup baksam geriye doğru sayıp Bana yolları hep meçhul’dür.. Gidişin Aşağıya indikçe zorlaşırmı yokuşlar Neden kayboluyor çıktıkça boşluklar Tek Sır umut ve heybe dolusu unutlar Meçhule gidene bilet sorarlar mı hiç... |