O benim babamdı
Bir boşlukta, sallanır gibiydi.
Dalgındı. Öylesine oturmuş, hareketsizce bakıyordu. Elinde, sigarası Dalgın, dalgın güneşin battığı yere doğru. Sessizlik, içinde. Ayak seslerimi bile, duymamıştı yaklaştığımda. Yaklaştım. Nefesimden geldiğimi anladı döndü, işte o zaman bana baktı Sen mi geldin oğul dedi, kısık bir sesle. Baktım gözlerinde hala, dökülmemiş yaşlar vardı. Görmemiş gibi yaptı sildi, elinin tersi ile. Güneşin battığı, yere bakarken, o Sessizlik, içinde. Çok derin, düşünceli bakıyordu. Döndü; Gidince bir daha dönemeyeceği yere doğru sessizce bakarken. Baktığı yönü gösterdi. Bir ben kaldım yaşıtlarımdan gitmeyen o yere dedi bana. Anlamıştım onun, neden baktığını! Sessizlik, içinde. O, o benim, babamdı. Hayatının son baharında, o yalnız kalmıştı. Ne, yapsam hayır derdi! Yaşadığı yerinden, malım mülküm var der’ de ayrılmazdı. Zalim görünüşlüydü, yüreği yufkaydı. Kendi kendine, öleceği günü bekledi, baktı durdu güneşin battığı yere Hep pencere önünde bekledi, öleceği günü. Sessizlik, içinde. 09 Nisan 2016 Ahmet Yüksel Şanlı er . . |
Kutluyorum kaleminizi.
Allah rahmet eylesin.
Esen kalınız...