İnsafın Yok mu?
Bir ilkbahar daha neşe saçarken,
Bahçelerde gül-menekşe açarken, Sen muamma, köşe bucak kaçarken, İz sürdüm, peşine il il takıldım; Hangi yana baksam yoksun, yıkıldım. Varılmaz masal ülkesinde misin? Kaf dağlarının arkasında mısın? Sırlı bir deniz öyküsünde misin? Taştım nehir gibi sel sel döküldüm; Hangi yana aksam yoksun, yıkıldım. Unutmak mümkün mü, gezdin kanımda? Gülmeye çalıştım en zor anımda, Yivli sızılar kaldı sol yanımda, Onulmaz yarayım, tel tel söküldüm; Hangi yanı sarsam yoksun, yıkıldım. Dolandım Kays gibi, çöller tükendi, Vuslata çıkacak yollar tükendi, Gam yokuşlarında yıllar tükendi, Kuru çınar gibi dal dal büküldüm; Hangi yöne dönsem yoksun, yıkıldım. Eski bir volkan kadar yorgunum yâr, Sensiz bu yerler, bu gökler bana dar, Söndü, sönecek derken içimdeki nâr, Tutuştu çerağım, kül kül yakıldım; Hangi yanda tütsem yoksun, yıkıldım. Senin müptelanım, insafın yok mu? Yitirdim yönümü, hiç vefan yok mu? Selamın, mektubun, son lafın yok mu? Çile mahzenime lâl lâl çekildim; Hangi kula sorsam yoksun, yıkıldım. Muhittin Alaca |
Yüreğine sağlık
___________Selamlar