BABAMYıllar nasıl vefasız, acımasız ve arsız, Ne yaşarsan yaşa, hepsi hayal, hepsi asılsız, Yaşananlar yalan oldu, gerçeklerse yalansız, Gerçek olan sensin aslan babam! Babam şimdi anlıyorum seni, yıllar oldu, Hatırladıkça çocukluğumu, gözlerim doldu, Feda ettin kendini bize, saçlarına karlar doldu, Anlarmıydım seni, baba olmasaydım, babam! Gözlerine unutturdun, terk ettin uykuyu, Evlât hasreti, sende dipsiz bir kuyuydu, Tattırdın bana, tatmadığın huzuru, Mevlâ’mın Cenneti, durağın olsun babam! Geleceğine tercihindi, sevincimiz, atimiz, İsterdin gür çıksın, kısılmasın sesimiz, Senin mutluluğundu, bizim sevincimiz, Kendini bize, kurban ettin babam! Okumak isteğindi, barikatlar vardı önünde, Yatırımın olmadı güvenmek için atiye, Kulak verdin kalbinden gelen sese, Kulak verdin de okuttun, beni babam! Hani bir baba, bağ vermiş evlada, Üzüm vermemiş babaya, bir salkım da olsa, Bağ değil ,bağışladın huzurlu bir dünya bana, Ahiret yurdun, Rasûl komşun olsun babam! Benim sadık yarim kara toprak derdin, Biliyorsun bu sözler Aşık Veysel’in, Toprağı kazardı, o nasırlı ellerin, Toprakla boğuştun, kurtardın beni babam! Sorardın” hangisi kolay, okumak mı, çalışmak mı?” “Yoksa varlıkla, yoklukla savaşmak mı?” Yegâne emelim, okumak, okumak, okumaktı, Kara topraktan kurtardın beni babam! Bir dağ gibisin, bir kale, yıkılmaz bir sur, Sayende yaşıyoruz çoluk çocuk mesrûr, Adın yeter bana, benim için sonsuz bir onur, Adını gururla taşıyacağım babam! Tuttun elimden Tokat’a doğru yol aldık, Kur da kuşa, tüm dünyaya müjdeler saldık, Okullardan İmam Hatip’te karar kıldık, Cehaletimi sayende yendim babam! Aşıladın bize namusu sevgiyi saygıyı, Sabır tavsiye ettin, tanıttın acıyı, tatlıyı, Düşmüşse kaldırın dedin, kaldırın haklıyı, Gözün arkada kalmasın babam! 2004 |
HEM DE FAZLASIYLA...
TEBRİKLER AMCA...