Ödül canımı bulana
Battım çıktım yaşamın dipsiz çukurlarına
Sulha meyilli olan ben savaş isteyen dünya Aynaya baktıkça bana bakıyor kaygılarım Ne vakittir ki nefsimin tutup ellerini bağlarım Başladı iblisin iyi niyetlerimle soğuk savaşı Bir bir mayınlarını patlattı,güllerim saçıldı Yanarım iyi gün dostum bile olmadı Kurunun yanında yaş nasıl yandı Güneşim battı açmadı hislerim karardı Kaleme sarıldım yaralı can kağıda aktı Ağlamaklı şiirlerimde tüm hayatım saklı Bekle güzel günler daha çok beklersin Ben gelmiyorsam da sen niye gelmezsin Derdim deldi arşı gönlüm gülüş ayyaşı Bilirim cami karşılıksız huzur veren çarşı Ruhumun düşüncesi yakın kainatı dağıtmaya Yaşlarımla güneş güç yettiremez kurutmaya Her mecburi sükûtumda ödül canımı bulana Bir acı ki her bir hissizlik bana ağıt yakmada İlelebet bütün insanlığa umutsuzluk büyük illet Ne zorluk olursa olsun önüne bakmaksa marifet Böyle bir çözüme çok uzağım beynim yolu tarif et Karamsarlığa saplandım dara vardım Sardıkça beni ateş alev oldum korlaştım Sanki bir film hayatım Ve filmden çıkarılmış en mutlu anlarım Çaresi çaresizlik olan bir dertteyim anladım Tebessüm aradım ağladım siyahlara sarıldı aklarım Huzur denen şey bir rüzgar parası olana eser Zaman bir makas hayatla olan bağlarımı keser Biliyorum ne ilkim acıyı çeken nede sonuncu Muhattabım ezalara,mutluluğum uzaklara yolcu... |