DEMEDİM
Bugün bir dost sual etti hâlimden
Sanki yaşar iken öldüm demedim Tutuşsa da bağrım yansa da canım Nar-ı cehennemde kaldım demedim Anlatsam anlamaz benim derdimi Ne kadar vasfetsem bilmez virdimi Çakır diken sardı gönül yurdumu Gonca güller gibi soldum demedim Sevdamı söylesem deli demez mi Cahilce konuşup ömrüm yemez mi Aşıklar kan ile gözün yumaz mı Ağlayıp saçımı yoldum demedim Nerden bilir figanımı sızımı Demedim ki yele verdim yazımı Çark-ı devran kırdı benim dizimi Öylece kuruyup kaldım demedim Bilmezler anlamaz aşk-ı sevdadan Bir mesel umarlar fakir gedadan O bir nimettir ki gani Hüda’dan Ben de nasibimi aldım demedim Bir güzeli sevdim yaktı canımı Pareledi beni döktü kanımı Bir karanlık sardı dört bir yanımı Tığ teber perişan oldum demedim Dışım soğuk içim yandı tutuştu Bağ-ı gülşenimde baykuş ötüştü Didem yaşı al kanlara katıştı Bir derin ummana daldım demedim Aşık olan anlar sözümü benim Yad güzeller almaz gözümü benim Kara toprak örter yüzümü benim Bu acı gerçeği bildim demedim Kırıldı kollarım omuzdan öte Bir tabip bulmadım carıma yete Emrah bu yarayla ömür mü bite Ağlanır hâlime güldüm demedim 18 Mart 2016 Cuma |