KIZIL GÜLLER
KIZIL GÜLLER
Köyün yamacında Ağaçların arasında küçük bir ev Görende merak uyandıran Kimler yaşıyor olmalı Demekten kendini alamıyordu çoğu zaman Nasılda özenle dikilmişti güller Tamamı kızıl güller bezenmiş Kırmızının her tonu süslüyordu Hayal’le gerçek arası bir kızıl gül bahçesi Yağmur hafif hafif çiselerken Güllerin arasında koşturan Küçük bir kız neşeyle oynamaktaydı Durdu genç adam Küçük kızın bunca neşeli olmasını Hayranlıkla izlemeye başladı Nasılda mutluluydu Merakı iyice arttı öğrenmeliyim dedi kendi kendine Bu küçücük evde kimler yaşıyor, Mutluluktan mıydı güllerin canlı renkleri Neydi bu evdeki sır.! Ancak o kız çocuğundan başka da Henüz kimseyi görmemişti Her gün geçerken köyün yamacından Karar verdi.! O gün tüm cesaretini toplayıp Çalacaktı hayranlıkla her gün izlediği Kızıl güllerle bezenmiş küçük evin kapısını Yaklaştı tahta kapının mandalını çevirdi Seslendi Kimse yok mu? Ses gelmedi Bu kez iyice yaklaştı evin kapısının zilini Elleri titreyerek bastı zile Biraz bekledi, tam gitmeye karar verdi ki Kapı açıldı birden, Gördüğü manzara karşısında Bayılacak haldeydi Yaşlı bir kadın tekerlekli sandalyede ona bakıyordu Kimi aradınız dedi yaşlı kadın, Pek kapımızı çalan olmaz da Ne diyeceğini bilemedi genç adam Nasıl soracaktı bahçenin kızıl güllerini Bu haliyle mi can veriyordu onlara Kadın birden, yoksa sen oğlumun asker arkadaşımı’sın diye sorunca ne cevap vereceğini bilemedi yok teyzecim ben bu köye yeni tayin olan öğretmenim diyebildi, alçak ve en hüzünlü sesiyle merak ettim teyzecim bahçede her gün küçük bir kız neşeyle güllerin arasında oynarken görüyorum ve o bahçenin bakımını kim yapıyor peki demekten kendini alamadı yaşlı kadının gözleri doldu, çiğ tanesi gibi düşüyordu yanaklarından yaşlı kadının anlatacaklarını hem merak ediyor hem de onu üzdüğü için kendini de affetmek istemiyordu yaşlı kadın otur dedi tabureye titreyen dudaklarıyla anlatmaya başladı benim oğlum ve gelimin güney doğuda görevli gittiler biriktirdikleri parayla bu bahçeli küçük evi satın aldılar genç adam neredeyse heyecandan kalbi duracak gibiydi yaşlı kadın oğlunun görev gitmeden önce evinin bahçesine eşinin çok sevdiği kırmızı gül fidanları ekmişti göreve gidecekleri gün, ellerini öperken Anne kızıma ve kızıl güllerime iyi bak demişti zaten o gün onları son görüşüm olacağını nerden bilebilirdim dedi bir baskın sırasında tesadüfen araçlarının kurşunlanarak en çok sevdiklerini almışlardı elinden o küçük kız şehidimin emaneti ışık dedi sustu yaşlı kadın bir süre sonra, halimi görüyorsun evlat dedi eğilip kalkmam mümkün değil evladımın ektiği fidanlar solmaya kurumaya başladı torunum bu durum çok üzülüyor durmadan ağlıyordu o güller annemin kızıl gülleri diyor başka bir şey demiyordu, bir sabah uyandığımızda torunum sevinç içinde babanne babanne bak babam güllerimizi sulamış nasılda yaprak vermişler görmen gerek demişti yaşlı kadın ve küçük kız her sabah bahçeyi hayretle izliyor olanlara anlam veremiyordum dedi şimdi o fidanlar büyüdü Ateş kızılı güller evin her yanında çoğaldı torunuma sorarsan babasını her sabah bahçede gülleri budayıp sularken görüyormuş yaşlı kadın tebessüm etti, olur mu hiç öyle şey çocuk işte hayal kuruyor dedi o yüzden her gün bahçede neşeyle koşup oynuyor kendi kendine sanki kurduğu hayalleri ile konuşuyor olmalı sanırım sende onu görüp geldin deyince genç adam yerinde öyle bir fırlar ki yaşlı kadın sadece bakar genç adamın arkasından oysa ki boğulurcasına ağlarken yaşlı kadını daha fazla üzmemek için koşarak kaçarcasına gitmişti köyün yamaçlarına doğru genç adamın dudaklarından sadece neler oluyor Allahım, benim güzel ülkeme sadece ağlıyordu, ağlıyordu haykırarak neden neden.. sen olsan ne söylemek isterdin Yaşlı kadını teselli edecek cümle kurabilirmiydin? Bir gözyaşı bırakabilirmiydin küçük kızın avuçlarına… Hanife Küçük 13.03.2016….04:32 |