AHH BABA!Nasıl özledim ah, özledim bilsen, O yorgun, o mahzûn bakışlarını. Gözlerimde nemlenen, içli, sıcacık... Buram buram şefkât taşardı baba! Engin sevgin, dağlar aşardı baba! Nasıl özledim, özledim bilsen, O içten, o candan gülüşünü, Dudağında muzipçe bir eğriliş, Eğilip alnımı değdirsem baba! Önünde dağları eğdirsem baba! Öyle özledim ki, nasıl ah, bilsen, Sular gibi o çağlayan sesini, Ellerini, o sevecen, hep sıcak, Yine tutsam avuçlarımda baba! Hasret yine yamaçlarımda baba! Geçen onca sene, dokunamaz, bil, Gözlerimde yaşayan hayâline, Sarılmak istiyorum sıcak göğsüne, Küçücük bir çocuk gibi, koşarak... Yaslanmak, güvenle sarılmak baba! Olmaz, alın yazısına darılmak baba! Ne kadar şen, gülşendi, güzel evimiz, Annem, sen, kardeşlerim, tekir kedimiz, Bahçemizde tulumba, ağaçlar, çiçek, Hepsi sanki hâlâ yaşıyor, gerçek, Arıyorum o günleri, bir bilsen baba! Heyhat! Yok o günler, boşuna çaba... Ne olur gel rüyâma, sarıl bir daha, O geçen günlere olur mu paha? Baba, yine gönlümden hasretin taştı... Kirpik uçlarımdan çağlayan yaştı... Gel! Sarıl bir daha kızına baba! Hâlenur Kor Kırk dört yıl önce, 10 Mart 1972 yılında kaybettiğimiz canım babam , nûr içinde yat... Hep kalbimizdesin... BABAM SABRİ ŞENGÜN’E... 1972 yılıydı. Babam astım hastalığından muzdaripdi. Hastaneye yatmıştı. Eskişehirde o zamanlar hava kirliliği had sahfadaydı. Bu yüzden çok sıkıntılar içinde idi canım babam. Ben o zaman, eşimin tayin durumu nedeniyle Ağrıda idim. En soğuk kış şartları olmasına rağmen, 3,5 ve 2 yaşındaki çocuklarımla beraber, iki günden fazla süren bir tren yolculuğu ile babamı ziyarete geldim. Onu hastanede böyle bitap bir durumda görmek o kadar üzmüştü ki beni, konuşamıyor, hıçkırıklara boğuluyordum. Babacığım, bize iyi geçinin diye nasihat ettikten sonra, hakkınızı helâl edin dedi. Ben bu kadar ağladığımı görmesin diye, eşimin arkasına saklandım. O günleri şimdi tekrar yaşıyor gibiyim. Babamı, hastanede bırakıp tekrar Ağrıya dönecektik. Ankarada rahmetli amcamlara uğradık. Ben iki gözü iki çeşme ağlıyor, dönüp babama bakmak istiyorum diye çırpınıyordum. İçime doğmuştu sanki onu bir daha göremeyeceğim. Aradan günler geçti. Birgün eşim beni karşısına alıp, babamın 40 gün önce, onu ziyaretimden on gün sonra vefat ettiğini söyledi. Çok uzakta ve küçük çocuklarım var diye bana söylememişlerdi. O anda dünya başıma yıkılmıştı. Ben henüz 23 yaşında idim. Babama daha o kadar ihtiyacım vardı ki... İlk defa çok yakınımdan birini kaybetmiştim. Daha sonra Eskişehir’e geldiğim zaman evimizin ne kadar sessizleştiğini, boşluğunu görüyordum. O, rahmetli babam, evimizin direği, canım babamız artık yoktu. Rahmetli ablam anneciğimi yanına almış, her şeyi dağıtmıştı. Kahroldum. Ne kadar isterdim ki, canım babacığımın o çok sevdiğim güzel elleri ile notalarını ve eski türkçe sözlerini yazdığı cilt cilt nota defterlerinden bana bir tanecik hatırâ saklasalardı. Hepsini babamın talebelerine dağıtmışlardı. O benim babamdı. Onun sevgiyle bakan gözlerini, keman, ud çalışını, canım annemle beraber şarkılar söyledikleri günleri dün gibi hatırlıyorum. Bana, İyi geçinin demesini, alnımdan öpmesini hiç unutamıyorum. Ona doyamadım. Bir kere bile evime gelmek kısmet olmadı. Bu, her zaman içimde bir ukde oldu. Allah, hepsine rahmet eylesin... Nur içinde yat babacığım... Kalbim hep seninle... Rûhun şâdolsun... NE OLUR GİR RÜYALARIMA BABA Yıllar ne çabuk geçti, sisler ardında yüzün, Sustu gönlümde teller, ses vermiyor ki baba! Yine kan ağlar içim, gönlüm doluyor hüzün, Özledim, ne olur gir rüyalarıma baba! Merhametin taşardı, o mahzun gözlerinden, Ne heybeler doldurdum, hikmetli sözlerinden. Gurur duyardın her an oğul ve kızlarından, Özledim, ne olur gir rüyalarıma baba! Seneler gülümserdi, tel tel o ak saçında, Hüzün kanat çırpardı kirpiğinin ucunda, Gönlüne taht kurmuştun, fakirin de, açın da, Özledim, ne olur gir rüyalarıma baba! Hâyali gözlerimde, dağlar ardında sesi, Rüzgârlarla duyulur, ıtır kokan nefesi. Alnımda durur gibi o sıcacık busesi, Özledim, ne olur gir, rüyalarıma baba! Seslensem gecelere, alıp seni getirse, Öpse yine alnımı, dizlerinde yatırsa, Hasretimi anlatan bir kaç gamlı satırsa, Özledim, ne olur gir rüyalarıma baba! Hâlenur Kor |