ÜZÜLMENİN BÖYLESİ YOKTU...Bir bir şehrine kaçarken düşlerim, Düşlerimi görmeyi düşledim Ve dağıtıp suretini her yanıma, Şehrine değil, sana geldim... İçinde haklılıklarının hiyerarşisiyle bile Bir kaç anı dilemekti sana gelmek Oysa yalnızca dilemekle yetinmek... Üzülmenin böylesi yoktu Böyle olmamalıydı üzülmek... Bir gece yok edip uzaklığı Sarabilmek için ölümü unuttuğum, Umudum sandığıma ulaşmak için, Bütün alışıklıklarımı reddedip, Sırf bakışlarında saklıdır diye, Şehrinin bütün mekanlarını sevmek Fakat hiçbir bakışta bir ben göremeyip Her gün güneşin suskunluğuna serilmek... Üzülmenin böylesi yoktu Böyle olmamalıydı üzülmek... Acıya taze bir soluk kazandırıyorken sözlerim Düşüncelerim gerekçeler arıyorken dönüşümlerine Beni şu an ki yalnızlığımdan arındıracak Arkadaş bir tebessümden mahrum edilmek Bir zamansız zamanda, Bir yabancıdan daha yabancı görülmek... Üzülmenin böylesi yoktu Böyle olmamalıydı üzülmek... Bir mucizenin şaşkın doğasıyla gelmek sana Sonra bir kırgınlığın sessiz oluşumuyla geri dönmek Ve gerçeğe dahil muhtemel bir beklentinin, Tarihime gömülüşüne üzülmek... Üzülmenin böylesi yoktu Böyle olmamalıydı üzülmek... o.k.ş |