Ben ve KimsesizHenüz 6’sındaydı baharım taze tomurcuk gibi sarıldı hayata çocuksu düşlerim Gençliğim 16 yaşındaydı.. Büyük umutlarla terkedilmiş; Bir vatan, bir ana, bir yar, bir diyardı hayatım Hep sözüm vardı kendime, yurduma ve umutlara... Ardı sıra korkusuzca, ölüme yürüyen yüreğime, sözüm vardı Birgün kendimden başlayarak... Yalan dolan ile, çıkarlarla bürünen hayatları yıkmaya Bu kahpe düzeni değiştirmeye sözüm vardı 6’sında yaşanmamış çocukluğum 16’sında gençliğimin benliğini 26’sında geleceğim kayıplara karışıp can verirken Yıkık dökük, viran şehirlerde.. Hayata tutunmakmıdır sahte düşlerlerde ki tebessüm. Işıldayan ay, parlayan yıldız, doğan güneş gibi... Hep yalanmıydı ? aydınlık,! Sevdalar ötüşen bülbüller gibi yurtsuzmuydu sevdalar Yoksa güller gibi solgunmuydu? mutluluk,! Adın neydi ki senin, riyakar düşlerde vefasız bir umutmu? Yoksa bencil sevgilerle ötüşen bir yürekmi? Sahte gözlerde ışıldayan, bir çığlık mı? Yada içinde alamıyacağım oyuncaklar Ulaşılmıyacak hayaller Gidilemiyecek yerlermiydi adın.! Adın; kayıp bir meçhul, yoksun ve bitkinmiydi hep Herşeyden vazgeçerken bir senden Birde delice sevdalı, yüreğimden vazgeçemedim. Vazgeçmek istesemde vazgeçemedim Bir daha ölmemek için ölmek diyorum Nuhun gemisinde barınağım Ağrı dağında bir kızım Anadoluda bir gelecek Sivas’ta yakılmış bir aydınlık Maraş’ta katledilmiş bir kültür İstanbul’da yalnızlığım Ankara’da sevdiğim Kafkasya’da koşuşan bir hınzır Ortadoğu’da isyancı, bir korkak Avrupada umursanmaz çıkarlar Latin’de parıldayan bir ekvator Filistinde satılmış bir hayat İngiliz şilbendinde nizami bir asker Hiroşimada yakılmış bir toprak Ağıtlarla süslü bir hayat içinde Yüreğimi dinamitleyen.. Filinta endam; bir senden birde sana vurgun delice gönlümden vazgeçemedim Herşeyden geçtim herşeyden gittim Kendimi alı koydum yerden yere savururken benliğimi Bir sende kaldı hayatım Birde düşlerde kalan kırık bir zeytin tanesi Seninle akan bir dünyanın ışığında Ben ve sensizlik’te kararan umutlar içinde Sen ve hayat, ben ve kimsesiz Turgay Parlakyıldız |