KIRK YIL ÖNCE
KIRK YIL ÖNCE
Kırsal bir anadolu köyünden geldik gurbet ellere oralar tezek kokardı sofralar yerlere kurulur akşamları gaz lambası yanardı televizyon falan yoktu hayatın gerçekleri ile bir kurgu masal anlatan neneler nasihat veren dedeler tek bir odada serili döşekler en büyük sermayemiz yürekten akan sevgi kıvılcımları eritirdi adeta buzları her şey doğal meyva dolu bağları geçim kaynağı tarlaları ter temiz duygular saf insanlar daha bozulmamışlardı... Bir gün kendimi almanyada buldum ilk defa uçtum şaşkın şaşkın yürüyen merdivene bindim televizyon ıle tanıştım sonra okula yazıldım zamana aktım tam kırk yıl oldu aklıma geldi gözlerim doldu insanlığa ne oldu ya biz mazide bıraktık yada ağır geldi bugünlere taşıyamadık teknoloji dönemi geldi amenna iyiki geldi demek isterdim diyemiyorum cep telefonlu çocuklar internet bağımlı insanlar adeta bilgi savaşı var bilgi dağılımı ilerleyen insanlık kavramı gerileyen fani dönemde acaba ne kadar mutluyuz tam kırk yıl öncesi çok az ile mutluyduk kumda misket yuvarlayan coşku ile ip atlayan çocuklar... Şimdi size milattan önce gibi gelebilir sihah beyaz televizyonda karıncalı görüntüde ayakta anten tutarak görüntü bozulmasın diye John Wayne amcamızın kovboy filmlerini hayranlıkla heyecanla izlerdik... tam kırk yıl öncesi biz mutluyduk... Seyhan kılıç Wuppertal, 03.03.2016 |
Kalemin susmasın
_______________________________Selamlar