Aşka Done
yüreğin, yıldız yansıması edasında
kolanda eder, masum buselerinden geçerek dokunur gençliğimin irtifa kaybeden galeyanını seçerek şehrin şerbeti ikramolunur yokluğunda dört bir yandan nidalar yükselir aşka done, aşka done, aşka done! bir muta başlamdan aşk feyzine fecri sukunetle serer ruhunu eteklerine bin bir dallara bağlanmış olan dileklerin temkini telkinle toplanıp örtüverir hayallerine ve sonra başlar arkasına bile bakmadan aşka done, aşka done, aşka done! daralır, kocaman dünyan bir sancı dindirici sorgusunda başlar aşktan kehanetlere ölümler, ayrılıklar, kavuşmalar düşerken kısmetine ne olur koparıp verin benim yüreğimi bana demeden başlar intizarlar dökülür bedenine aşka done, aşka done, aşka done koşarken hasret kelebeklerin kızıl şafağa bir fırtına kopar alır seni yıldızdan yıldızlara köpük köpük kabarır depreşen hasretlerin kırılır zincirleri tutsaklığın ölümünden zühreler ziyandan dönerken haykırıştır neredesin ey aşka done, aşka done, aşka done! |