SANA NEŞiirin hikayesini görmek için tıklayın SANA NE
Nasılsın diyerek hatrımı sordun, Yatak yorgan yatıyorsam sana ne! Hasret ateşiyle yaktın kavurdun, İnce ince tütüyorsam sana ne! Gurbet gurbet gezdim köyüm değişti, İki büklüm oldum boyum değişti, Asabım bozuldu, huyum değişti, Her gelene çatıyorsam sana ne! Zaten baştan aşmış derdim kederim, Bu dert için kime minnet ederim, Umrunda mı ne içerim ne yerim, Zehir zıkkım yutuyorsam sana ne! Kurbanoğlu belli olmaz hal bende, Konuşamaz yorgun düştü dil bende, Hazin esen sitem yüklü yel bende, Derdi derde katıyorsam sana ne! Aşık Mustafa Kurbanoglu’nun Bu güzel şiirine nazire olarak yazdım.. Şimdi halkı kazıklamak modaymış, Biri beşe satıyorsam sana ne! Çoğu ayran içer, bazen sodaymış, Akşam sabah atıyorsam sana ne! Ordaki terazi hep doğru tartar, Sevabı çok olan paçayı yırtar, Sen ilk önce kendi kıçını kurtar, Günahlara batıyorsam sana ne! Kibrin ve günahın sensin galibi, Fazla kaynatınca tutuyor dibi, Ben kendi halinde bir horoz gibi, Çiftliğimde ötüyorsam sana ne! Senin için değiştirmem özümü, Haramlardan sakınırım gözümü, Ben ağzımdan çıkan her bir sözümü, Adam gibi tutuyorsam sana ne! 01.03.2016 Avni Temiz |