SÜBÛT-U AŞK
Sen
Yeter ki Güzel sev beni Ben 5 vakit ibâdet bilirim Sücûdla çatlattığım alnıma Sinende göveren sevinin En Câhimî hâlini Hatim hatim indiririm usuma Cüz cüz ezberletirim duyuma Adaklar adadığım adının her bir harfini Şekk bilmem Şekvâ etmem Ayaklarıma paslı bukağı Boynuma yağlı urgan diye geçiririm Dünya ahiret İki cihân vebâlini Sen Yeter ki Güzel sev beni Kör kuyularda öksüz Yusuf Darbedilmiş derbeder bir yürekte memnû’ sevda Nâr üfüren bir beyâbâna gömülerek Cehennem taşlarıyla recm edilmiş Aşık Yurdundan tard edilmiş Aksanı bozuk umut muhâciri Deniz vurgunlarına Mesken yelken diye Açarım sinemi pervasız Tek suçu sen olan Sen’le yargılanan Küreksiz kargısız bir forsa olurum Ömrümce Mübeşşir Hüdhüd’ün gagasında Rayihâ-yı Belkıs’ı taşıyan muştulu nâme Eyyûb’un sabrını kamçılayan İpi kopmuş 99’luk tesbihinde İmâmeye râm Boynu bükük nişâne Münzevî bir derviş’in misk kokulu göğsünde Yalınayak gezinen mukaddes husâme Ve Öyle avâre Öyle bîçâre Beklerim seni Gerisi martaval Berisi hikaye Sen Yeter ki Güzel sev beni Hayyam’ın kırık testisine inen mey Isrâfil’in nefesine meftûn sûr Kül yanığı bir vakt-i akşam Belkıs’ın ayağında şakırdayan hal hal Acûzinin iyileşmez yarasında ki em’niyetine kür Say dîl-i Rânâm Dûçâr hâlime bin ah-ı hâr Sen Yeter ki Güzel sev beni Çiğnensin vakitsiz açan Kasımpatı Hüzzâma duran Sâzendeler sussun Bir rakkâsenin ayaklarıyla Ezilsin çiğnensin sarhoşluğum Endülüs’te Flamingo bir gırtlakta öldürülsün Ayrılığa yaktığım şarkılar Saff-ı evvel bir Sûfi’nin benliğine ulanan Zincirbend teslimiyet Metrûk bir Tekke’nin rutubetli tavanına 7 kapıdan üflenen Neyzenî hürriyet Yâr lebinden mey içen Serhoş Bîhûş minvâl üzeredir bütün ahvâlim Ki Bende Ne sabır bıraktı bu sübût-u Aşk Ne içimin yangınına Sebât devşiren metânet Yine de Meryemî bir oruçla Haram belleyip tüm sevda lûgâtçelerini Sürmem dilime Senin kelâmından gayrı Tek katre haslet Yeter ki Yeter ki Güzel sev beni Sen NURETTİN ÖNDER & ZEHRA ŞAHİNALP |