6 ay
Alıntı
Her aşk peşinde bir ezeliyet fikrini taşır. Büyük aşk şairlerinin çoğu, sevgili ile ta ezelden bir tanışma devresini terennüm etmişlerdir; Yahya Kemal'in "Telâki" adlı manzumesi bu nev'in yeni şiirimizde en güzel nümunesidir. Vâkıa Yahya Kemal bir Türk şâiridir, şiirimizin an'anesinde tasavvufi ilham vardır ve "Bezm-i ezel" mefhumu oradan gelmiştir denebilir; o takdirde mesela Goethe ve Schiller gibi bu an'ane ile hiç alâkası olmayan şåirleri ne yapmalı? Bence bu hâl, aşkın bizatihi kendisinde vardır, her âşık bir "réminiscence" vehmi içinde yasar; bu belki zamana üç bu'dunda tasarruf etmek imkânı olan ve kendi hâletlerini ona nakletmekten hoşlanan insan kafasının bir oyunudur. İstikbal için projeler kurduğumuz gibi mazi için de vehimler icat etmiş olabiliriz. Ben, daha ziyade yukarıda söylediğim gibi aşk tecrübesinin, ölüm tecrübesi ve onunla sıkı sıkıya rabıtalı bazı rüyalar gibi, bize cedlerin mirası olduğuna ve bu ezeliyet fikrinin de oradan geldiğine kaniim. Hattâ daha ileriye giderek, en tecrübesiz âşik bile, kendi macerasının daha eşiğindeyken ilk cedlerin cennetteki telakilerinden kendisine kadar olan bütün bir tecrübeyi, emsalsiz hazlar, acı hayâl sukutları ve zâlim ayrılıklarıyla bizzat tatmış gibi tendi nefsinde hazır bulur, diyeceğim. Uzviyetimizin en karanlık tarafında, çok gizli bir yerde teninin kadınından ayrılmış olmanın azabı mevcut ve müessirdir.
daha fazla
Sayfa:147
- Dergah Yayınları
- Puan vermedi
Yaşadığım Gibi
Ahmet Hamdi Tanpınar
- Dergah Yayınları
- 2014
Henüz yorum yapılmadı.