Tanıtım Yazısı
11. yy.da Anadolu’ya göç eden Türkler, muhtemelen yanlarında üç tür hayvan getirmişlerdi; At, koyun ve köpek. At, binek, yük ve çeki hayvanı olarak; koyun, hem yolculuk esnasında hazır gıdaları olarak vazife görüyordu, hem de tek malları idi; köpek ise insan, hayvan ve eşyalara bekçilik hizmeti için kullanılıyordu.
Ocak-2006 tarihinde, İran, Afganistan ve Türkmenistan’a yapılan, Kangal (Karabaş) Köpeğinin orijinini tespite yönelik gezide, yapı olarak Kangal (Karabaş) Köpeğine benzeyen çok sayıda köpek görme ve fotoğraflama imkanı olmuştur. Fars ve Arapların yaşadığı İran’ın güney bölgelerinde yapı olarak Kangal (Karabaş) Köpeğine benzer köpekler bulunmazken, Azeri Türklerinin yaşadığı ve Orta Asya’dan Anadolu’ya göç eden Türklerin göç yolu üstünde bulunan İran’ın kuzey bölgelerinde, yani Hazar Denizi’nin güneyinde bulunan Güney Azerbaycan’da yapı olarak Kangal (Karabaş) Köpeğine benzeyen çok sayıda köpek yaşamaktadır (Yılmaz 2006).
Söz konusu bölgede yapılan araştırma, inceleme ve soruşturma sonucu, Kangal (Karabaş) Köpeğine benzeyen bu köpeklerin benzerlerinin, Özbekistan, Kazakistan, Tacikistan, Kırgızistan‘da da bulunduğu, bu ülkelerde bulunmuş kişilerden öğrenilmiştir. Nüfusunun %80’ini Kazak Türklerinin oluşturduğu, batı Moğolistan’daki Bayan Ölgiy Vilayeti’nde de, Kangal (Karabaş) Köpeği görünümlü köpeklerin, koyun yetiştiricilerin elinde çok miktarda olduğu ifade edilmektedir.
Anadolu’dan Orta Asya’ya herhangi bir Türk göçü olduğuna dair bir kayıt bulunmamaktadır. Tersine, bu göç yaklaşık 1.000 yıl önce Orta Asya’dan Anadolu’ya olmuştur. O halde Anadolu’daki Kangal (Karabaş) ve Akbaş Çoban Köpeklerinin Orta Asya’dan gelmiş olduklarını düşünmek yanlış olmaz.
Kangal (Karabaş) Köpeğinin Anadolu’daki esas yayılma alanı, Akkaraman Koyunu yetiştiriciliğinin yaygın olduğu bölgelerdir. Fakat günümüzde Türkiye`de yetiştirilmediği yer kalmamıştır. Post rengi boz ve bozun açık krem renginden, kızıl kahve rengine kadar değişik tonlarıdır. Nadiren çizgili post rengi de görülebilir.
Saf Kangal (Karabaş) Köpeğinde ana ırk vasıfları şunlardır:
1-Aslana benzeyen vücut ve özellikle kafa yapısı,
2-Ağız, burun, kulak ve göz çevresinde siyah maskeyle beraber boz post rengi,
3-Kafatasına yapışık kulaklar,
4-Yukarı ve öne doğru kıvrık kuyruk.
Kangal (Karabaş) Köpeğinin saf olmadığına işaret etmeyen ve bulunmasında sakınca görülmeyen diğer özellikler ise şunlardır:
1-Ön göğüste beyaz madalyon,
2-Kuyruk ucunda beyaz leke,
3-Yüzde ve bazen kuyrukta, birkaç uzun, sert kıllı siyah ben,
4-Ayaklarda, dizden aşağı kesimlerde beyazlık,
5-Damakta siyah leke,
6-Arka ayaklarda "Pençe" veya "Kurtçul Tırnak" denen 1, 2, veya 3 adet ilave tırnak,
7-Ayaklarda, parmak aralarında perde.
Bu yedi özellikten birinin, bir kaçının veya hepsinin birden olmaması, o köpeğin saf olmadığı anlamına gelmez. Olması, olmamasından daha iyidir ve makbuldür.
Kangal (Karabaş); cesareti, sadakati, duygusallığı ön plana çıkan bir ırktır. Kangal (Karabaş) Köpeği, kendi sürülerini ve insanlarını korumada korkusuz ve yeteneklidir. Sürüsündeki hayvanlar, çocuklar, ev hayvanları ya da diğer insanlara karşı naziktir. Sert iklim şartlarına dayanabilir. Böylesine iri bir ırka göre uzun ömürlüdür. İnsanları sever; ancak sürüyle de bağ kurar ve onu korur. Bağımsızdır, fakat aynı zamanda zeki ve eğitilebilirdir. Eğitimle kontrol edilebilse de, koruma alanına herhangi bir tecavüz olduğunda, iri köpeklere ve diğer yırtıcı hayvanlara karşı saldırgandır.
Ocak-2006 tarihinde, İran, Afganistan ve Türkmenistan’a yapılan, Kangal (Karabaş) Köpeğinin orijinini tespite yönelik gezide, yapı olarak Kangal (Karabaş) Köpeğine benzeyen çok sayıda köpek görme ve fotoğraflama imkanı olmuştur. Fars ve Arapların yaşadığı İran’ın güney bölgelerinde yapı olarak Kangal (Karabaş) Köpeğine benzer köpekler bulunmazken, Azeri Türklerinin yaşadığı ve Orta Asya’dan Anadolu’ya göç eden Türklerin göç yolu üstünde bulunan İran’ın kuzey bölgelerinde, yani Hazar Denizi’nin güneyinde bulunan Güney Azerbaycan’da yapı olarak Kangal (Karabaş) Köpeğine benzeyen çok sayıda köpek yaşamaktadır (Yılmaz 2006).
Söz konusu bölgede yapılan araştırma, inceleme ve soruşturma sonucu, Kangal (Karabaş) Köpeğine benzeyen bu köpeklerin benzerlerinin, Özbekistan, Kazakistan, Tacikistan, Kırgızistan‘da da bulunduğu, bu ülkelerde bulunmuş kişilerden öğrenilmiştir. Nüfusunun %80’ini Kazak Türklerinin oluşturduğu, batı Moğolistan’daki Bayan Ölgiy Vilayeti’nde de, Kangal (Karabaş) Köpeği görünümlü köpeklerin, koyun yetiştiricilerin elinde çok miktarda olduğu ifade edilmektedir.
Anadolu’dan Orta Asya’ya herhangi bir Türk göçü olduğuna dair bir kayıt bulunmamaktadır. Tersine, bu göç yaklaşık 1.000 yıl önce Orta Asya’dan Anadolu’ya olmuştur. O halde Anadolu’daki Kangal (Karabaş) ve Akbaş Çoban Köpeklerinin Orta Asya’dan gelmiş olduklarını düşünmek yanlış olmaz.
Kangal (Karabaş) Köpeğinin Anadolu’daki esas yayılma alanı, Akkaraman Koyunu yetiştiriciliğinin yaygın olduğu bölgelerdir. Fakat günümüzde Türkiye`de yetiştirilmediği yer kalmamıştır. Post rengi boz ve bozun açık krem renginden, kızıl kahve rengine kadar değişik tonlarıdır. Nadiren çizgili post rengi de görülebilir.
Saf Kangal (Karabaş) Köpeğinde ana ırk vasıfları şunlardır:
1-Aslana benzeyen vücut ve özellikle kafa yapısı,
2-Ağız, burun, kulak ve göz çevresinde siyah maskeyle beraber boz post rengi,
3-Kafatasına yapışık kulaklar,
4-Yukarı ve öne doğru kıvrık kuyruk.
Kangal (Karabaş) Köpeğinin saf olmadığına işaret etmeyen ve bulunmasında sakınca görülmeyen diğer özellikler ise şunlardır:
1-Ön göğüste beyaz madalyon,
2-Kuyruk ucunda beyaz leke,
3-Yüzde ve bazen kuyrukta, birkaç uzun, sert kıllı siyah ben,
4-Ayaklarda, dizden aşağı kesimlerde beyazlık,
5-Damakta siyah leke,
6-Arka ayaklarda "Pençe" veya "Kurtçul Tırnak" denen 1, 2, veya 3 adet ilave tırnak,
7-Ayaklarda, parmak aralarında perde.
Bu yedi özellikten birinin, bir kaçının veya hepsinin birden olmaması, o köpeğin saf olmadığı anlamına gelmez. Olması, olmamasından daha iyidir ve makbuldür.
Kangal (Karabaş); cesareti, sadakati, duygusallığı ön plana çıkan bir ırktır. Kangal (Karabaş) Köpeği, kendi sürülerini ve insanlarını korumada korkusuz ve yeteneklidir. Sürüsündeki hayvanlar, çocuklar, ev hayvanları ya da diğer insanlara karşı naziktir. Sert iklim şartlarına dayanabilir. Böylesine iri bir ırka göre uzun ömürlüdür. İnsanları sever; ancak sürüyle de bağ kurar ve onu korur. Bağımsızdır, fakat aynı zamanda zeki ve eğitilebilirdir. Eğitimle kontrol edilebilse de, koruma alanına herhangi bir tecavüz olduğunda, iri köpeklere ve diğer yırtıcı hayvanlara karşı saldırgandır.
daha fazla
Yazar: Orhan Yılmaz
Yayınevi: Kendi Yayını
ISBN: 9789759213329
Sayfa: 240s.
Boyut: 13,5x19 cm
Kapak:
Tarih: 2000
Kağıt Tipi: