Tanıtım Yazısı
... Benim yazdığım bu kitap bir caz tarihi değildir, çünkü bu gibi incelemeleri suyun başında olan ve her türlü dökümana sahip bulunan bazı yazarlar eğri veya doğru yapmıştır. Hangi müzisyen nerde doğmuş, kimle çalışmış ve ne zaman ölmüş gibi malumat veren bir caz ansiklopedisi de değildir, çünkü Leonard Feather yazdığı caz ansiklopedilerinde bu gibi malumatı en iyi şekilde vermiştir. Nitekim bu gibi malumattan bu kitapta da kısaca istifade edilmiştir. Buna mukabil aşağı yukarı caz müziği ile yaşıt olan ve bütün ömrünü caza hasretmiş biri olarak ben bu kitapta cazın ne olduğunu veya olmadığını, formlarını, düşünce tarzını, geçirdiği biçim değişikliklerini, önemli şahsiyetlerini ve birbirlerine olan tesirlerini anlatmaya çalışacağım...
Basından
Cüneyt Sermet, cazla, Robert Kolej`de okuduğu yıllarda, lambalı radyolar vasıtasıyla tanışmış. Doğumu aşağı yukarı Duke Ellington Orkestrası`nın kuruluş tarihine rastladığı için, "Ben, cazla aynı yaştayım" diyor. Türkiye`de cazın kilometre taşlarının dikilmeye başlandığı yerdeki, ağır bir-iki taştan biri.
Cüneyt Sermet`in bu yapıtı da kişisel özelliklerini yansıtan bir çalışma. "Bir caz tarihi değl" ama "cazın ne olduğunu veya olmadığını, formlarını, düşünce tarzlarını, geçirdiği biçim değişikliklerini, önemli şahsiyetlerini ve birbirilerine olan tesirlerini" anlatan bir çalışma. Şimdiye kadar çıkan kitaplardan farkı da yazarın kendi deyişiyle "hem nalına, hem mıhına yazılmış olması". Yani geçirilen biçim değişikliklerinin olduğu gibi müzisyenlerin de "iyi tarafları kadar kötü taraflarının da açıkça ve bazen acı olarak" belirtildiği "şimdiye kadar olduğu gibi kötü tarafların hasıraltı edilmediği" bir çalışma. Bir Türk aydınının elinden cazla ilgili bu tür özgün bir yapıt okumak çok büyük bir zevk!
(Nokta, 22 Temmuz 1990)
Kitaptan Bir Bölüm
Tabii ki yazılan her kitap ne kadar objektif olmaya çalışırsa çalışsın sübjektif olup yazarın fikirlerini aksettirir. Bu kitap da öyledir. Ama şimdiye kadar çıkan kitaplardan farkı hem nalına hem mıhına yazılmış olmasıdır. Yani, geçirilen biçim değişiklikleri olduğu gibi, müzisyenlerin iyi tarafları kadar kötü tarafları da açıkça ve bazen acı olarak belirtilmiş ve şimdiye kadar olduğu gibi kötü laflar hasıraltı edilmemiştir. Ayrıca, görüleceği üzere müzisyenlerin iyi çaldığı parçaların çoğu da tek tek belirtilmiştir. Bunun da şart olduğu kanısındayım, çünkü çok kere "ben falanca müzisyeni çok severim" diyen birinin elinde o falanca müzisyenin en kötü plağını görmüşümdür. İyi parçaların bu şekilde belirtilmesi caz meraklısı okuyucuların ellerine geçen (isme güvenerek alınmış) bazı plakları iyi zannederek kötü fikirlere saplanmasını önlemek içindir. Verdiğim bilgileri bazı müzisyenlerle olan temaslarımdan bahsederek ve şahsî anekdotlarla süsleyerek hikâye şeklinde anlatmamın sebebi, okuyucunun kuru bilgiyle sıkılmaması içindir. Son olarak görüleceği üzere bu kitap cazı bilenlere olduğu kadar bilmeyenlere de hitap ettiği için, fazla nota örnekleri verilerek ve teknik detaylara inilerek didaktik bir havaya girilmekten kaçınılmıştır.
Basından
Cüneyt Sermet, cazla, Robert Kolej`de okuduğu yıllarda, lambalı radyolar vasıtasıyla tanışmış. Doğumu aşağı yukarı Duke Ellington Orkestrası`nın kuruluş tarihine rastladığı için, "Ben, cazla aynı yaştayım" diyor. Türkiye`de cazın kilometre taşlarının dikilmeye başlandığı yerdeki, ağır bir-iki taştan biri.
Cüneyt Sermet`in bu yapıtı da kişisel özelliklerini yansıtan bir çalışma. "Bir caz tarihi değl" ama "cazın ne olduğunu veya olmadığını, formlarını, düşünce tarzlarını, geçirdiği biçim değişikliklerini, önemli şahsiyetlerini ve birbirilerine olan tesirlerini" anlatan bir çalışma. Şimdiye kadar çıkan kitaplardan farkı da yazarın kendi deyişiyle "hem nalına, hem mıhına yazılmış olması". Yani geçirilen biçim değişikliklerinin olduğu gibi müzisyenlerin de "iyi tarafları kadar kötü taraflarının da açıkça ve bazen acı olarak" belirtildiği "şimdiye kadar olduğu gibi kötü tarafların hasıraltı edilmediği" bir çalışma. Bir Türk aydınının elinden cazla ilgili bu tür özgün bir yapıt okumak çok büyük bir zevk!
(Nokta, 22 Temmuz 1990)
Kitaptan Bir Bölüm
Tabii ki yazılan her kitap ne kadar objektif olmaya çalışırsa çalışsın sübjektif olup yazarın fikirlerini aksettirir. Bu kitap da öyledir. Ama şimdiye kadar çıkan kitaplardan farkı hem nalına hem mıhına yazılmış olmasıdır. Yani, geçirilen biçim değişiklikleri olduğu gibi, müzisyenlerin iyi tarafları kadar kötü tarafları da açıkça ve bazen acı olarak belirtilmiş ve şimdiye kadar olduğu gibi kötü laflar hasıraltı edilmemiştir. Ayrıca, görüleceği üzere müzisyenlerin iyi çaldığı parçaların çoğu da tek tek belirtilmiştir. Bunun da şart olduğu kanısındayım, çünkü çok kere "ben falanca müzisyeni çok severim" diyen birinin elinde o falanca müzisyenin en kötü plağını görmüşümdür. İyi parçaların bu şekilde belirtilmesi caz meraklısı okuyucuların ellerine geçen (isme güvenerek alınmış) bazı plakları iyi zannederek kötü fikirlere saplanmasını önlemek içindir. Verdiğim bilgileri bazı müzisyenlerle olan temaslarımdan bahsederek ve şahsî anekdotlarla süsleyerek hikâye şeklinde anlatmamın sebebi, okuyucunun kuru bilgiyle sıkılmaması içindir. Son olarak görüleceği üzere bu kitap cazı bilenlere olduğu kadar bilmeyenlere de hitap ettiği için, fazla nota örnekleri verilerek ve teknik detaylara inilerek didaktik bir havaya girilmekten kaçınılmıştır.
daha fazla
Yazar: Cüneyt Sermet
Yayınevi: Pan Yayıncılık
ISBN: 9789757652083
Sayfa: 345s.
Boyut: 16x24 cm
Kapak:
Tarih: 2000
Kağıt Tipi: