Tanıtım Yazısı
30 yıllık birikimin 300 sahifelik özeti. Hepsi yaşanmış ve hepsi fıkra tadında, komik askerlik anılarından oluşan bir başucu kitabı. Reçeteli olarak satılması ile Türkiye'de bir ilke imza atılmış ve içinde prospektüs olan bir kitap. Sabahları aç karnına iki anı, yatmadan önce aç karnına iki anı okuyun, tüm gününüz neşeli geçsin.
İŞTE KİTAPTAN BİR ANI;
Dolmayı sabah kahvaltısı olarak yiyeniniz olmuş mudur bilmiyorum; ama askerlikte o da oluyor bazen.
Alay Komutanımız, sabah mesai başladıktan sonra, denetleme amacıyla görevli olduğum karakola gelmişti. Karşılama tamamlanıp gerekli kontrollerini yaptıktan sonra, gazinoda oturan askerleri denetliyordu. Aşçı ile, yemek konusunda kısa bir sohbet yaptıktan sonra askerlere dönerek yemeklerin iyi olup olmadığını sordu. Askerler gelenek olduğu üzere, hep bir ağızdan "İyi komutanım" diye cevap verdiler. Sonra eliyle bir askeri işaret ederek sordu:
Söyle bakalım oğlum. Sabah kahvaltıda ne yediniz?
Asker sus-pus... O günlerde mesai sabah 07.00de başlıyordu. Bu nedenle kahvaltı da çok erken saatlerde yapılıyor ve uykuya düşkün olan askerler kahvaltıyı uykuya feda ediyordu. Bu asker de belli ki kahvaltı yapmamıştı.
Ben, komutanımızın beni net olarak göremeyeceği bir açıdaydım. Birkaç saniye içinde gelişen olayların akışı içerisinde, asker kahvaltıda ne olduğunu bilememenin mahcubiyeti ve çaresizlik içerisinde benim yüzüme baktı. Ben de yemeklerin kayıtlarını bir gün önceden tuttuğum için ne yenildiğini biliyordum. Komutanımız duymasın diye ve askerin dudak okuma yöntemi ile söylediğimi anlamasını umarak, ağız işareti ile "Çorba" dedim.
Asker cevap verecek olmanın sevinciyle ve heyecanla komutana dönerek cevap verdi:
-Dolma yedik komutanım...
İŞTE KİTAPTAN BİR ANI;
Dolmayı sabah kahvaltısı olarak yiyeniniz olmuş mudur bilmiyorum; ama askerlikte o da oluyor bazen.
Alay Komutanımız, sabah mesai başladıktan sonra, denetleme amacıyla görevli olduğum karakola gelmişti. Karşılama tamamlanıp gerekli kontrollerini yaptıktan sonra, gazinoda oturan askerleri denetliyordu. Aşçı ile, yemek konusunda kısa bir sohbet yaptıktan sonra askerlere dönerek yemeklerin iyi olup olmadığını sordu. Askerler gelenek olduğu üzere, hep bir ağızdan "İyi komutanım" diye cevap verdiler. Sonra eliyle bir askeri işaret ederek sordu:
Söyle bakalım oğlum. Sabah kahvaltıda ne yediniz?
Asker sus-pus... O günlerde mesai sabah 07.00de başlıyordu. Bu nedenle kahvaltı da çok erken saatlerde yapılıyor ve uykuya düşkün olan askerler kahvaltıyı uykuya feda ediyordu. Bu asker de belli ki kahvaltı yapmamıştı.
Ben, komutanımızın beni net olarak göremeyeceği bir açıdaydım. Birkaç saniye içinde gelişen olayların akışı içerisinde, asker kahvaltıda ne olduğunu bilememenin mahcubiyeti ve çaresizlik içerisinde benim yüzüme baktı. Ben de yemeklerin kayıtlarını bir gün önceden tuttuğum için ne yenildiğini biliyordum. Komutanımız duymasın diye ve askerin dudak okuma yöntemi ile söylediğimi anlamasını umarak, ağız işareti ile "Çorba" dedim.
Asker cevap verecek olmanın sevinciyle ve heyecanla komutana dönerek cevap verdi:
-Dolma yedik komutanım...
daha fazla
Yazar: Kemal Oğuz
Yayınevi: P Kitap
ISBN: 978-605-4393-12-1
Sayfa: 310s.
Boyut: 14x21
Kapak: Kabartma Karton
Tarih: 1905
Kağıt Tipi: