Aşk

Üzerinden epey vakit geçti okuyalı ve bir avazda okumuştum. Şimdi yeniden okumak içimden gelmiyor çünkü o günden bu yana çok duygum farklı bir minvalde biçimlendi. Okumak kadar yazmak da eşsiz bir mutluluk bu anlamda günbegün insan ve düşünceleri ve de yazıp okudukları farklı bir seyir izleyebilmekte. Okurken büyük keyif almış olsam da an itibari ile aynı şeyi söyleyemeyeceğim. Sevgilerimle sevgili edebiyat dostlarım...Hayatı yaşanır kılan edebiyat ve dostluk başlığı altında insana en iyi gelen elbet sevginin de günden güne büyüdüğü. Ve aşk...Hep AŞK...

"aşksız geçen bir ömür beyhude yaşanmıştır. acaba ilahi aşk peşinde mi koşmalıyım mecazi mi,yoksa dünyevi,semavi ya da cismani mi diye sorma! ayrımlar ayrımları doğurur. aşk'ın ise hiçbir sıfata ve tamlamaya ihtiyacı yoktur.

başlı başına bir dünyadır aşk. ya tam ortasındasındır,merkezinde ya da dışındasındır,hasretinde."

Aşkın değişik tanımlarını merak edenlere yol gösrerici olabilir.Zira insan aşkla yoğrulmuş ve aşkla yaşamış.Mevlana ve şems mutlaka değişik kaynaklardan da öğrenilse bu kitaptaki yorumları ile değerlendirilmeli.

aşk merhalesini ilahi kanatlarıyla süsleyen bir kitapptı
çelişik duygularını biraz da çakışık bir biçimde devam ettirirken duygu efsanesi sona ermiş
rüzgara karşı sevda yelkenlerile meltem hormonlarını savuşturrken hiç bozunltuyavermemiş
ilahiyet sems'i aşk merasiminin elinde bir büyüleyici ok olmuş..sanırım yazar kitapla özdeş bir anlaımas sahip değil.yaşamadıkları anlatırken devam yazdıklarının esareti ve bağlı bulunfuğu naçiza veliullah rehberliğini güzel bir yol haritasi biçiminde elif şafak aşkın veliullahı mürşidi kamili...

Yazar bu romanında sadece aşk'ı yazmış,
ne mevlananın kendisini nede eserlerini yazmış, bu araştırma romanı değil,
hele hele islamiyetten konu bile açmamış o sadece aşk'ı yazmış ve de çok güzel yazmış,
ilahi aşktan damağında kalan kırıntıları, dünyevi aşktan sa duygularındaki kırıntıları yazmış diline sağlık.
romanlar kurgularıyla romandır. okuyucuları ile romanlaşır.

Kesinlikle 420 sayfalık bir hayal kırıklığı... Gerek romandaki baş kahramanın hayatı gerekse Mevlana-Şems anlatımı çok saçmaydı... Pişman olduğum nadir kitaplardan...

.

Üzerine çok konuşulan bir kitap.Fakat kitap bittiğinde birşeyler sizi rahatsız ediyor. İslamda evli iken bir başkasına gönül vermenin, aileni bırakıp aşkı bulduğun kişinin peşinden gitmenin ne derece doğru olduğunu sorguluyorsunuz.

Elif Şafak' ın Mevlana ve Şems üzerine yazdığı romanı. Ahmet Ümit'in Bab-ı Esrar kitabında olduğu gibi geçmiş günümüzle irtibatlandırılmış.
Elif Şafak bir röportajında"okudukça cahilliğim arttı" dediği tasavvufa bu kitapta maddeler halinde değinmiş. Güzel bir roman ama içeriğinin kurgu olduğu unutulmamalı yoksa yanıltıcı olabilir.

İyi bir roman arıyorsanız okuyun derim fakat Mevlana'yı bu kitapla öğrenmeye çalışmayın derim.Kitap iki koldan ilerliyor.Okuması keyifli.Tavsiye ederim ama biraz Şems ve Mevlana'nın birbirine olan sevgisi abartılmış ...

İlahi aşkın esiri, AŞK yanmaktır, ahuzardır, ağlamaktır ,dert çekmektir ve sonunda bitmektir. Vara bilirsen yana yana, anda erişirsin divana...

Hz.Mevlana'ya ve şems'e hayranlığım, sevgim kat kat arttı..
gitmek istediğim konyaya daha da isteğim çoğaldı
göz yaşlarımı tutamadım çoğu zaman, iyi bir ders çıkarttım bu eserden. Ve dedim ki kendime "biz de aşk yaşıyoruz aşk'tan bahsediyoruz" utandım kendimce...

Teşekkürler Elif Şafak...

Şems ve Hz.Mevlana'nın ilahi aşkını anlatan iyi bir eser kitap sayesinde Şemse ve Mevlana'ya olan hayranlığım ziyadesiyle arttı diyebilirim. Fakat yorucu bir anlatımı var.Emeğinden dolayı Elif ŞAFAK' a teşekkürler.

Ben o kadar seviyorum ki edebiyatı onun aşkını anlatamam size... Kelimelerim yetmez... Ben bu kitabı ilk okuduğumda başlarında bu ne saçmalık dedim... Ne salakmışım... Kitap değilmiş bu Mevlana'nın yaşarken tuttuğu günlüğüymüş meğer... Kitap diyemezsiniz siz buna... Çok başka bir şey çünkü bu... Ben kayboldum içinde bir ara okurken arkadaşım bana seslenmiş... İnanın duymadım... Ders zili çaldığında söyledi bana, dalmışım dedim... İnsan kitap okurken ağlar mı hiç... Ben ağladım işte... Ama ben Mevlana değil Şems oldum... Okudukça bir garip oldum... Okumayanlar için söylüyorum... Biraz olsun temiz hava gitsin istiyorsanız ciğerlerinize... Kendinizi en mutlu hissettiğiniz yere gidin... Ve orada okuyun bu kitabı... Gittiğiniz yer neresi olursa olsun korkmayın... 5 dakika sonra Şemsin Mevlanayı durdurduğu yerde kalabalığın içinde bulacaksınız...

sadece aşkı degil dünyayı insanları hayatı da içine alan çok kapsamlı bir kitap şemsin kırk kuralının olağan üstü bir hava kattığı da aşikar. elif şafaktan başka türlüsü beklenemzdi. .

Tasavvuf aşkıyla yanan Yunus Emre'nin hocası Taptuk Emre'nin kapısında olgunlaşmak için geçirdiği uzun yılları ve hayatta her şeye sahip olupta ruhsal bunalım geçirmekte olan Ella'nın bir anda hayatını altüst eden gerçek aşka kavuşmasını anlatan okunmaya değer sürükleyici bir roman.

Kırkıncı Kural dedi tane tane konuşarak."Aşksız geçen bir ömür beyhude yaşanmıştır. Acaba İlahi aşk peşinde mi koşmalıyım. mecazi mi,yoksa dünyevi ,semavi yada cismani mi diye sorma! Aşk'ın hiç bir sıfata ve tamlamaya ihtiyacı yoktur."
Mevlana ve şems onu birazda bu yazardan okumak çok güzeldi. Tebrikler Elif ŞAFAK nice romanlarına...

Yazarın dili akıcı, sürükleyici fakat hikaye kurguları hep uçlarda... Baba ve Piç adlı kitaını okuduğumda çok kızmıştım ve bu kitabı okuyunca ne alaka dedim. Bir çizgisi yok yazarın bence biraz magazinsel çalışıyor. Gündemde ne varsa hemen ona uygun bir hikaye koyuyor piyasaya ve bu da merak uyandırıyor. Bu kitapta Mevlana ve Şems olayını okadar basite indirgemiş ki, tamamıyla hayal kahramanlarına dönüşmüş. Bence tarihin içinden günümüze kadar uzanmış, ünlü kişiler romanlaştırılmamalı, yapılacaksa bile bu kadar sıradan olmamalı biraz daha zaman ve araştırmlarla gerçekleştirilmeli... Yani anlatmak istediğim şu, evet kitap, hikaye yazım olarak etkileyici ama kişier gerçek olunca inandırıcılığını yitiriyor...

Gerçek aşk,mutluluk nedir e yer verilmiş bu kitapta.Mutluluğu hep maddi değerlerde aramanın ne kadar boş ve anlamsız olduğu vurgulanmış.Bir arayışın romanı,ruhumuzun açlığımı doyurmanın ,vicdanları,beyinleri zenginleştirmenin önemi de yer alıyor.Kendini,duygu ve düşünce dünyasını gözden geçirmek isteyenler bu romanı okumalı,çok şeyler katacak sizlere.

Okudum, etkilendim. Sorguladığımda ise, kurgu ön plandaydı. Gerçekmiydi hepsi (özellikle Mevlana ve Şems_i Tebrizi etikileşimleri) bilemedim. Ella ve Aziz aşkı ise sürükleyiciydi... 40 öğüt aklımda kaldı sadece, sanırım o da gerçekti...

GERÇEKTEN ETKİLEYİCİ VE ANLATIMIYLA DA SÜPER BİR KİTAP. EELEŞTİRECEĞİM TEK TARAFI, KİMYA VE ŞEMSLE GEÇEN BÖLÜMDÜR. ORDA KİMYANIN ÖLÜM SEBEBİ OLARAK ŞEMSİN ONA İLGİSİZLİĞİ VS. GÖSTERİLMEKTEDİR. ANCAK BEN BU KONUDA OKUDUĞUM KİTAPLARDA BÖYLE BİRŞEYE HİÇ RASTLAMADIM. AKSİNE KİMYA, ÖYLE Bİ İNSANDIR Kİ, ALLAH AŞKINA ERMİŞ, ŞEMS SAYESİNDE HUZURA KAVUŞMUŞTUR. ZATEN KİMYA ÇOCUKLUĞUNDAN BERİ SIRADAN BİRİ OLMAMIŞTIR. BU MANEVİYAT ONDA ÇOCUKLUĞUNDAN BERİ VARDIR VE ZATEN KENDİSİ MEVLANANIN ÖĞRENCİSİ OLARAK GELMİŞ VE ORADA KALMIŞ MEVLANANIN KIZI OLMUŞTUR.

aşktan nefret ediyorum aşk olmaktan da..erkeklerden nefret ediyorum bunun için bu kitap hiç bana göre değil...ilk sayfalarında kapattım kitabı harflerin yüzüne...

Hem Mevlevil'ik var, hem yaşanan duygular var yani kısaca var. Yaşanılan aşk anlatılmış. Mevlana ve Şemsin bütünleşmesini akıcı bir dille hissettirmiş. Kesinlikle okunulması gereken kitaplardan biri.

pop ve trend adına yazılmışlığından beri bilir kişilerce ağzının payı verilmiş kitap...açıkcası acemi bir hikmet arayışı bile olamadan pazarının meraklıları tarafından gayesine ulaştırılmıştır.Aşk adına üzgün olduğumu söyleyebilirim.Elif hanımınsa umrunda olmadığına eminim haberdar bile olmadığı bir mesele tarafından tamda hakkettiği alana layık maddi kazanca hayırlı olsun.o nunda bu deryadan nasibi bu kadarcıkmış...

burada yazarın yazım üslubu, dili bir yana korkunç bilgi eksikliği var. ayet ile hadis arasındaki farkı bilmediği apaçık ortada. ama bir bilenden öğrenip emin olduktan sonra yazabilirdi. insan paylaşmasını bilmeli ama doğruları...
Mevlanayı tanımak için mesnevi okumak yeterlimi sizce?
bence olmamış elif hanım olmamış

Bir dostumun tavsiyesi üzerine alıp okudum.Kısa zamanda bitirdim.Eleştirmen değilim.Sadece bende bıraktığı intibaı ifade etmek isterim: İlâhî aşk ile beşerî aşk karıştırılmış. Karmakarışık bir yapı ortaya çıkmış. Aynı zamanda birilerinden kopya çekilmiş gibi geldi bana. Çünkü insan kendisi düşünerek yazsa idi daha derli-toplu olurdu ve asıl tema olarak Mevlâna'nın felsefesini seçebilir, derinliğine inceledikten sonra onun üzerine yazabilirdi.Öyle yapmamış, hazırcılığa kaçmış. Ben böyle düşünüyorum. Okuyanlar kendi düşüncelerini ifade edebilirler. Herkesin beğenisi farklı olabilir.

Yalan atmaya gerek yok....Yeni çıktığı için;bu kitabın 2. elini bulmam imkansızdı...Piyasa şartlarında yeni çıkan ve popüler çoğu kitap 15 liradan az değil...Benim aylık harcama kapasitem göz önüne alınırsa,bir öğrenci olarak 19 liralık kitabı almak mantıksız sayılırdı....Ama okumak istiyordum...Ve şehrin merkezinde buluna bir kitapçıdan,korsanını 5 liraya alıp okumuştum....Biliyorum ki;Elif Şafak'da hakkını helal etmiyor böyle yapanlara...Ama sadece kendisinin okunacağını mı zannediyor ünlü yazarımız acaba?

Türkiye'min hali ortada....Kitabı eleştirmek isterken,fiyatından girdim mevzuya...

Kitabı neresinden tutarsanız tutun;öncelikle kaliteli bir roman...O kadar çok olay örgüsü olmasına rağmen de,kitap 400 sayfa civarında...Bu da bir artı zannımca..

Kitabın konusu da evrensel;ama Elif Şafak için marjinal bir kitap...Kendisini ayrıştıran çok parça mevcut kitap da...Kitabı eleştirenler tamamen haklılar...Bu kitap bir tür yama;ancak güzel bir yama...

Aslını tam olarak gösteremese de,yama bir kitap olarak merak uyandırıcı ve zevkli bir kitap...

Eğer kitap hakkında yapılan eleştiriler gerçekten doğruysa,ki ben de inanıyorum doğru olduklarına....Elif Şafak kitabın yazılma amacını gerçekleştirememiştir...(Maddi tarafı hariç:))

Güzel bir roman;ama kurgu ve bağlantılar çok ayrık ve marjinal...

Yine de okunmasını tavsiye ediyorum...En azından merak duygumuz gelişir diye düşünüyorum...

Konya'da yıllarca kaldım, mesnevi neredeyse ezberim. Kitapta bazen gerçeklerden uzaklaşmalar görsem de çok zevkle okuduğum bir kitaptı.
Yazarın kendi hayal dünyasından çok şey katması da normal.
Başarılı bir yazar olduğu da kesin.

İki öykünün iç içe devamı hoş ama yeni bir keşif değil. Tasavvuf bilgisi olmadan Şems ve hz. Mevlana anlatmamış olması tamamen Elif Şafak'ın aslında elindeki büyük fırsatı kaçırmasından başka bir işe yaramamış. Bu kadar büyük bir okur kitlesi varken adamakıllı inceleyip araştırmış olsa piyasa işi bir kitap olmanın çok ötesine geçen büyük bir bir eser çıkartabilirdi. Hayal kırıklığı bir çalışma.

alıntı olduğu aşıkardı. ama, bu kitabın yalınlığı nedeni ile, birçok kişi mesnevi ve mevlananın kim olduğunu öğrenmiş oldu. yalın ve akıcı bir uslubu nedeni ile okunma rekoru kırdı. kitap okumayan kişi bile bu kitabı okudu.hakkını yememek lazım bu acıdan bakarsak, kitap başarılıydı kanımca.

Semanın yaratıcısı Mevlana değil – Sema geleneği çok eski zamanlara götürülebilir.

--
Tasavvufi bir bakışa bir çok yerde rastlıyoruz ama kanatimizce romanın tasavvufi bir duruşu yok. Birbirinden ayrı yollara ait tasavufi görüşler ile uzak doğu enerji inançlarını ve hatta şamanizmi (ağaca çaput bağlamak) harmanlamış kitap. Bu haliyle tasavvufi bilgi alınmak için okunacak bir kitap değil. Biyografi değil - bir çok yerde kurgular var, aslına sadık olma derdi yok. Belki geniş anlamda mistik – ezoterik düşünceleri biraz özensizce harmanlamış, bunların üzerinden yazılmış bir roman olarak kabul etmek mümkün olabilir

Zaman zaman insan içe dönmek ister, o anlarda yeniden okunması gereken bir kitap.
Bitmesini istemediğim kitaplardan biriydi...

Teşekkürler Elif Şafak

AŞK isimli kitabı okumadan hemen önce Robin sharma' nın 3 kitabını ( ferrarisini satan bilge -koza kelebeği bilmez- ermiş sörfçü ve patron) okumuştum. Ne alâkâ diyebilirsiniz alaka şu: Elif ŞAFAK Robin sharma'nın öğretilerinden bol bol yararlanmış ( sözlerde ufak değişiklikler yaparak)
buna rağman beğendim diyebilirim ...

dil ve uslüp olarak oldukça akıcı ,fakat absürt bir kurgulamada batı ve doğu anlayışını aklınca harmanlayan ,harmanladıkça maddelerin içinde boğulan aziz ve ella , şems ve mevlana okuyunca ne alaka diyebildiğim bir kitap .

Elif Şafak'ın günümüzün deyimiyle 'trendi'yi takip etmekte başarılı olduğunu, gerek Baba ve Piç gerekse Aşk isimli kitaplarının, biraz da mevcut gündemin üzerine geldiği için çok okunduğunu düşünüyorum. Ele aldığı konuyu çok da derine inmeden ve hakikate tamamen uyup uymadığını kaygı edinmeden -ancak tamamen de kopmaksızın- yazan bir yazar.Okuması kolay,duygusal etkiyeyiciliği yerinde bir kitap.Bu kitap bana biraz 'Ferrarisini Satan Bilge' tarzı 10 derste bilgelik eğitimi veren kitapları çağrıştırsa da Mesnevi'yi okumaya başlamamı sağlamıştı.

Elif ŞAFAK , BU kitap ile i,stediği amaca ulaşmış bana göre. Aşkın kişileştirldiğini düşünmüyorum. Okuduğumuz her kuralda bir kez daha geri dönüp düşünüyor okuyan ve kendini sorguluyor. Bu kitap hiç bir zaman bir roman okur gibi okunmamalı. Anlayarak ve dinlenerek okunmalı.

kitap bence gayet başarılı bir çok arkadaşım aşkın kişileştirildiğini düşünmüş fakat ben öyle birşeyiaklımdan geçirmedim bile... hatta bu kitaba atıf için yazılan bazı kitaplar bile var örneğin sinan yağmur un aşkın gözyaşları kitabı, birde onu okuyun derim.

Elif Şafak adlı kişinin egosuna kurban edilmiş bir kitaptır.
Zira, daha önceki kitaplarında olduğu gibi ciddi intihal vardır.Kişi milyarlarca lira gelir elde etmiştir ama ne Mevlâna'yı ne de Şems'i bireysel aşık yapmaktan öteye taşıyamamıştır.

Kimya hatun ile Şems'i evlendirip, gerçek karı koca olmalarını bile kurgu safsatası ile engellemiş böylece spekülatif yorumların daha da artmasına neden olmuştur.

beğenmediğim ve asla onaylamayacağım bir yazındır.

Şems-i Tebrizi ve Mevlana'yla tasavvufa harika bir yolculuk...insanların ruhuna girme ve işleme de diyebiliriz...kâh bir cüzzamlının kâh bir hayat kadınının kâh bir sarhoşun kâh bir katilin ruhundan insanlara bakış ve algılayış hayatı...ve Aziz ile Ella'nın aşk şeriatına çıkılan yolculuğu...kitabın ise ana özeti ve aynı zamanda aşk şeriatının kırkıncı kuralı daha ilk sayfasında göz kamaştırıyor ve diyor ki Elif Şafak; "AŞK'ın hiçbir sıfata ve tamlamaya ihtiyacı yoktur.Başlı başına bir dünyadır aşk.Ya tam ortasındasındır, merkezinde ya da dışındasındır, hasretinde..."

harika bir kitaptı...büyük bir hayranlıkla okudum...baştan sona sürükleyici ve akıcı...özellikle Şems ve Mevlana arasında geçen sohbetler iç huzura kavuşma gibi sanki ve diğer karekterlerle olan tüm konuşmaları da büyüleyici buldum...

kısaca bütünüyle çok beğenerek okuduğum ve Elif Şafak'a hayran kaldığım güzel bir kitaptı...