Ödünç alınan son kuruşla ödenen ilk kuruş arasında tabii muazzam bir fark vardır. goethe
YÜZYILIN IŞIĞI Mustafa Kemal Roman Hüseyin TURHAL
Ateşten Doğuşun Hikayesi Bu, sadece bir Mareşalin biyografisi değil; bir idealin, bir milletin küllerinden yeniden doğuşunun romanıdır. Mustafa Kemal. Bir liman şehri olan Selanik’in tozlu sokakları...
45. Bölüm

Bölüm 11: Aklın ve Bilimin Rehberliği

9 Okuyucu
0 Beğeni
0 Yorum

Ana Odak Noktası: Harf İnkılabı, Türk Dil Kurumu, Türk Tarih Kurumu ve üniversite reformları.
Tematik Vurgu: Fen, İlim, Bilim & Çağdaş Eğitim (Kültür devrimi)
Askerî cepheler, ekonomik cepheler kazanılmıştı. Fabrikalar yükseliyor, demir ağlar Anadolu’yu sarıyordu. Ancak Mustafa Kemal için uygarlığın asıl cephesi, milletin zihnindeydi. Bir ulusun bağımsızlığı ve kalkınması kalıcı olacaksa, zihinsel ve kültürel bağımlılık zincirlerinin de kırılması gerekiyordu.
Kemal’in cehaletle savaşı, şimdi ülkenin okuma-yazma oranını ve düşünce biçimini hedef alıyordu. O, bir bilim insanının deney titizliğiyle, toplumsal değişimin önündeki en büyük engelin, okuryazarlığı zorlaştıran alfabe olduğunu tespit etti. Arap harflerine dayalı Osmanlı alfabesi, halkın büyük çoğunluğunun okuma-yazmayı öğrenmesini engelliyordu. Bu, çağdaş eğitimin önünde aşılması gereken bir dağdı.
1928 yılında, Harf İnkılabı ilan edildi. . Latin harflerinden uyarlanan yeni Türk alfabesi, öğrenimi kolaylaştırdı ve bir gecede okuma-yazma seferberliğini başlattı. Bu, sadece bir harf değişikliği değil, eski ve yeninin kesin bir ayrımıydı. Millet, o anda, geçmişin ağır yükünü atarak, Fen ve İlim çağının iletişim aracına kavuşuyordu.
Harf İnkılabı’nın hemen ardından, Millet Mektepleri kuruldu. Yaşlı, genç, herkes okuma-yazmayı öğrenmek için bu mekteplere koştu. Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal, bizzat eline tebeşiri alıp tahtanın başına geçti ve Başöğretmen unvanını aldı. O, bir liderin sadece savaşta değil, eğitimde de en ön safta olması gerektiğinin sönmez ışık örneğini gösteriyordu.
Kemal’in reformları, dil ve tarih alanında da derinleşti:
Türk Tarih Kurumu (1931): Tarih, artık efsanelere değil, bilimsel araştırmalara dayanarak yazılacaktı. Bu kurum, Türk milletinin kökenlerini, dünya uygarlığına katkılarını ve sahte tarihin yarattığı aşağılık kompleksini yıkmayı amaçladı.
Türk Dil Kurumu (1932): Dilin yabancı dillerin ve karmaşık kuralların boyunduruğundan kurtarılması, halkın diliyle bilim yapılması hedeflendi. Kemal’e göre, çağdaş eğitim, ancak sade, anlaşılır ve zengin bir ana dille mümkündü.
En önemli kültürel hamle ise, Üniversite Reformu (1933) oldu. Darülfünun (eski üniversite) kapatılarak, modern İstanbul Üniversitesi kuruldu. Amacı, sadece bilgi aktarmak değil, evrensel bilim üreten, Batı standartlarında araştırma yapan bir kurum olmaktı. Nazi zulmünden kaçan dünyaca ünlü bilim insanlarına Türkiye’de kapı açılması, Kemal’in bilime ve akla verdiği önemin uluslararası bir göstergesiydi. .
Mustafa Kemal, bu reformlarla Fen, İlim ve Bilimi sadece ders kitaplarına değil, devletin ve toplumun DNA’sına yerleştiriyordu. O, milletin kaderini, akılcı düşünce ve çağdaş eğitimle yeniden yazıyordu. Bu, Yüzyılın Işığı olan Atatürk’ün, aydınlanma meşalesini en yükseğe taşıdığı, kültürel bağımsızlığın ilan edildiği dönemdi.
Bölüm Sonunun Vurgusu
Kültürel ve zihinsel devrim tamamlanmış, Türkiye Cumhuriyeti'nin temelleri sağlamlaştırılmıştı. Artık tüm devrimler yerleşmiş, liderin misyonu tamamlanmak üzereydi. Sırada, ebediyete intikal ve ardında bıraktığı sönmeyen miras vardı.
Yorum Yapın
Yorum yapabilmeniz için üye olmalısınız.
Yorumlar
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL