Ödünç alınan son kuruşla ödenen ilk kuruş arasında tabii muazzam bir fark vardır. goethe
XİSOR AŞİRETİ Adıyaman'ın Kızıl Hızırları (Tarih, İnanç, Kimlik ve Direniş Yolları) Hüseyin TURHAL
Bir toplumun tarihi, yalnızca resmî belgelerden ve iktidarın kaleminden çıkan satırlardan ibaret değildir. Gerçek tarih; çoğu zaman görmezden gelinen, susturulmaya çalışılan ve hafızanın en derin köşe...
9. Bölüm

Bölüm 5: Sosyolojik Yapı ve Toplumsal Düzen

13 Okuyucu
0 Beğeni
0 Yorum

5.1. İç Dinamikler: Aşiret İçi Kollar, Sülaleler ve Akrabalık Bağları
Xısor Aşireti'nin sosyolojik yapısı, karmaşık ve katmanlı bir hiyerarşi üzerine kuruludur. Bu yapı, hem kan bağına (akrabalık) hem de inançsal ilişkilere (talip-pîr) dayanır ve aşiretin iç düzenini, dayanışmasını ve dışarıya karşı direncini belirler.

Kollar ve Sülaleler: Xısor, birçok ana kola (kabile veya tiyre) ayrılır. Bu kollar, genellikle ortak bir atadan türediğine inanılan ve belirli bir coğrafyada yoğunlaşan büyük sülalelerden oluşur. Aşiret üyeleri için öncelikle sülale kimliği, ardından aşiret kimliği gelir.
Dayanışma (Piştgirî): Aşiret yapısının temelini oluşturan en önemli unsur, karşılıklı dayanışmadır. Tarihsel baskılar, aşiret üyelerini birbirine kenetlemiş, zor zamanlarda kolektif hayatta kalmayı sağlayan güçlü bir sosyal ağ oluşturmuştur. Bu dayanışma, düğünlerden cenazelere, ekonomik yardımlaşmadan kan davalarının çözülmesine kadar hayatın her alanında kendini gösterir.

5.2. Toprak Mülkiyeti ve Ekonomik Faaliyetler
Xısor Aşireti'nin geleneksel ekonomik hayatı, yerleşik hayata geçişten itibaren büyük ölçüde tarım ve hayvancılığa dayanmıştır. Dağlık ve zorlu Adıyaman coğrafyası, yaşam ve üretim biçimlerini doğrudan etkilemiştir.
Geçim Kaynakları: Temel ekonomik faaliyetler, genellikle tahıl (buğday, arpa) üretimi ve küçükbaş hayvancılıktır. Hayvanlar, sadece et ve süt kaynağı değil, aynı zamanda değiş tokuş ekonomisinde ve Alevi kurban ritüellerinde de merkezi bir rol oynamıştır.
Toprak Mülkiyeti: Aşiret içindeki toprak dağılımı, geleneksel olarak sülaleler arasında dengeleme çabasıyla yönetilmiştir. Ancak Cumhuriyet döneminde ve özellikle büyük göç sonrası bu yapı değişime uğramış, toprağın miras yoluyla parçalanması ve büyük şehirlere göç edenlerin topraklarını bırakmasıyla farklı mülkiyet ilişkileri ortaya çıkmıştır.
Ekonominin İnançla Bağlantısı: Hasat sonrası yapılan Hızır Kurbanı gibi dinsel ritüeller, ekonomik döngünün bereket ve şükranla inançsal bir boyut kazanmasını sağlamıştır.

5.3. Toplumsal Cinsiyet Rolları: Kadınların Yeri
Xısor'un sosyolojik yapısında kadınların rolü, hem geleneksel Kürt kültürünün hem de Alevi inancının kendine özgü yorumları tarafından şekillendirilmiştir.
Emeğin Merkezi: Köy ve tarım hayatında kadınlar, görünür ve görünmez emeğin merkezindedir. Tarlada çalışma, hayvancılık, ev işleri, çocuk yetiştirme ve en önemlisi sözlü kültürü aktarma görevi büyük ölçüde kadınların omuzlarındadır.
İnançsal Konum: Alevi inancında, kadın ve erkek Cem törenlerine birlikte katılırlar ve eşit derecede talip olarak görülürler. Bu inançsal eşitlikçi yaklaşım, geleneksel ataerkil yapıyı bir ölçüde yumuşatır. Kadınlar, özellikle dinsel erkanın sürdürülmesi (lokmaların hazırlanması, Cem'e hazırlık) ve kültürel hafızanın korunmasında kritik bir role sahiptir.
Değişim: Büyük şehirlere göçle birlikte kadınların eğitim ve çalışma hayatına katılımı artmış, bu da geleneksel toplumsal cinsiyet rollerini modern dönemde esnetmeye başlamıştır.

5.4. Aşiret Hukuku ve Barış Sağlayıcı Mekanizmalar (Kanaat Önderleri)
Merkezi devlet otoritesinin zayıf olduğu ya da güvenilmediği tarihsel dönemlerde, Xısor Aşireti kendi iç hukukunu ve düzenini sürdürmek için güçlü mekanizmalar geliştirmiştir.

Aşiret Liderliği (Reislik): Geleneksel olarak sülaleler arasında saygınlık kazanmış, adil ve bilge olduğu bilinen kişiler aşiret reisi veya kanaat önderi olarak kabul edilmiştir. Bu kişiler, sadece siyasi değil, aynı zamanda toplumsal yargılama yetkisine de sahipti.
Barış Sağlayıcı Mekanizmalar: Kan davaları, toprak anlaşmazlıkları ve onur kırıcı olaylar, dışarıdaki hukuki sistemden önce aşiret içi meclislerde çözülmeye çalışılırdı. Bu meclisler, özellikle Dedelerin manevi otoritesi ve Reislerin sosyal otoritesi altında, barışı (aşiretler arası Sulh) sağlama yeteneğine sahipti.
Alevi Erkanı: Aşiret hukuku, inançsal erkanla da iç içedir. Büyük anlaşmazlıklar, Dede'nin huzurunda (Cem içerisinde) çözülebilir ve tarafların Dede'nin hükmüne uyması, inançsal bir görev olarak görülürdü. Bu, aşiretin sosyolojik ve dinsel yapısının ayrılmaz olduğunu gösteren en somut kanıttır.

Bu sosyolojik düzen ve hiyerarşi, Xısor'un hem dış baskılara karşı koymasını hem de inançlarını ve dilini kapalı bir yapı içinde korumasını sağlamıştır. Ancak, sonraki bölümlerde göreceğimiz gibi, büyük göçler bu yapıyı derinden sarsacak ve yeni kimlik arayışlarını tetikleyecektir.
Yorum Yapın
Yorum yapabilmeniz için üye olmalısınız.
Yorumlar
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL