XİSOR AŞİRETİ
Adıyaman'ın Kızıl Hızırları
(Tarih, İnanç, Kimlik ve Direniş Yolları)
Hüseyin TURHAL
Bir toplumun tarihi, yalnızca resmî belgelerden ve iktidarın kaleminden çıkan satırlardan ibaret değildir. Gerçek tarih; çoğu zaman görmezden gelinen, susturulmaya çalışılan ve hafızanın en derin köşe...
Bu bölüm, Xîsor Aşireti'nin kimlik sınırlarını belirleyen en önemli kültürel göstergeleri incelemektedir. Aşiretin kullandığı dil ve zengin sözlü geleneği, tarih boyunca yazılı tarihin eksikliğini telafi etmiş ve inanç ile direnişin nesilden nesile aktarılmasını sağlamıştır.
1. Aşiret Kimliğinin Anahtarı: Dil Xîsor Aşireti, Adıyaman'ın diğer birçok Alevi topluluğu gibi, Kürt/Zaza dil grubuna dâhildir. Dil, sadece bir iletişim aracı değil, aynı zamanda Alevi kimliğini Sünni çevrelerden ayıran temel bir duvar görevi görmüştür. A. Konuşulan Lehçeler ve Dilsel Çevre Aşiretin yaşadığı bölge, dilsel olarak karmaşık bir geçiş zonudur. Kürtçe (Kurmancî): Xîsorların önemli bir kısmı, bölgenin hâkim dili olan Kurmancî'nin yerel ağızlarını konuşur. Zazaca (Kırmanckî): Bazı alt kolların veya özellikle göç yoluyla gelen grupların, Zazaca (Kırmanckî) konuştuğu veya iki dili de kullandığı gözlemlenir. Bu dilsel çeşitlilik, aşiretin etnik kökenlerinin tek bir kaynaktan gelmediği veya farklı gruplarla etkileşim içinde olduğunu gösterir.
Türkçe ve Takiyye: Türkçe, özellikle kamusal alanlarda ve dış ilişkilerde kullanılmıştır. Tarih boyunca uygulanan takiyye (gizlenme) kültüründe, Türkçe konuşmak, inanç ve kimliği gizlemenin bir aracı olarak işlev görmüştür. B. Ritüel Dili Olarak Dilin Önemi Dil, Cem ritüellerinde ve Deyiş/Nefes aktarımında kritik bir rol oynar. Cem Dili: Dede'nin okuduğu Gülbanklar (dualar) ve Zakîrlerin okuduğu deyişler, genellikle yerel lehçelerde (Kürtçe/Zazaca) veya Osmanlı Türkçesi/Azeri ağızlarında icra edilir. Bu durum, inancın otantikliğini korur ve sadece aşirete özgü bir "sır" (bâtıni bilgi) olarak kalmasını sağlar.
2. Sözlü Gelenek ve Aşiret Hafızasının Aktarımı Xîsor Aşireti, yazılı kaynakların kısıtlı olması nedeniyle, kolektif hafızasını ve tarihini sözlü gelenek yoluyla aktarmıştır. Bu gelenek, aşiretin en önemli kültürel direniş aracıdır. A. Deyişler, Nefesler ve Ozanlar Deyişler (Nefesler), Alevi inancının felsefi, mitolojik ve tarihsel bilgisini taşıyan şiirsel yapıtlardır. Tarihi Kayıtlar: Deyişler, sadece dinsel metinler değil, aynı zamanda tarihsel olayların, zulümlerin ve direniş kahramanlarının anıldığı birer tarih defteri görevi görür. Kerbela'dan Hacı Bektaş'a, oradan yerel olaylara kadar her şey bu deyişlerde saklıdır. Zakîrler ve Ozanlar: Cemlerde Zakîr adını alan, saz çalıp söyleyen ozanlar, aşiretin kültürel öğretmenleridir. Onlar, Pîr ile birlikte çalışarak inanç ve kimliğin belleğini canlı tutarlar.
B. Masallar, Rivayetler ve Atasözleri Aşiret kültürü içinde anlatılan masallar, destanlar ve menkıbeler, çocuklara ve gençlere ahlaki kuralları ve kimlik değerlerini aktarır. Köken Söylencelerinin Önemi: Daha önce bahsettiğimiz köken söylenceleri (Horasan, Kızıl Hızır, Dersim bağlantısı), bu masallar ve rivayetler aracılığıyla nesilden nesile aktarılır. Bu anlatılar, aşiretin aidiyet duygusunu ve mistik meşruiyetini sağlamlaştırır. Toplumsal Hukuk: Atasözleri ve özdeyişler, yazılı hukukun olmadığı bir ortamda toplumsal ahlakı ve Musahiplik hukukunun ilkelerini özetler. Örneğin, rızalık ve düşkünlük kavramlarına dair atasözleri, bireysel davranışları düzenler.
3. Kültürel Semboller ve Kimliğin Görünürlüğü Dil ve sözlü geleneğin yanı sıra, bazı kültürel semboller de Xîsor kimliğinin dışa vurumunu sağlar. A. Giysi ve Fiziksel İfadeler Geleneksel giyim tarzları, özellikle yaşlı kadınlarda korunan otantik giysiler ve baş bağlama şekilleri, aşiret kimliğini ve coğrafi aidiyetini belli eden unsurlardır. Ancak modernleşme ve göçle birlikte bu pratikler zayıflamıştır. B. Müzik ve Halk Oyunları Müzikal İfade: Saz eşliğinde söylenen Deyişler ve Ağıtlar, aşiretin hem inançsal coşkusunu hem de tarihsel acılarını dışa vurur.
Halk Oyunları: Aşirete özgü danslar ve halk oyunları, toplumsal birleşme ve kimlik kutlaması işlevi görür. Bu ritüeller, özellikle düğün ve bayramlarda (Hızır Orucu sonrası gibi) topluluğun bir araya gelmesini sağlar.
Sonuç: Xîsor Aşireti'nde dil ve sözlü gelenek, aşiretin kültürünü, inancını ve tarihini yazılı tarihin yokluğunda koruyan ve yaşatan temel direklerdir. Bu bellek, direniş kültürünün devamlılığını sağlar.
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.