Tau konuşur:
arkandaki ceset benim
ağzımda yarım bir gülüşle
sonuna kadar açık gözlerim
bakakalmışım donarken içinde
ruhum rıhtımında kalmış sevmelerinin
sustuklarım susmaz içimde
ben içinde tutsak
sen ömrüme yasak!..
Deli konuşur:
yürüyen ceset de benim
yüreğimde taze kan hala
atacak yüreği olmadan akar
içimin sonsuz diyarlarından çekip yiten
susmayanların sesi kulağımda hep
ben deliyim bilmezler
ninni ile uğurlar beni geceye herkes
cesetler dolusu hayatlar biriktiren benim ey göğsümde uyuyan sevgili
sana yazamadığım ne varsa dökülüyor bak penceresinden hayatın
resimlerimde eksik olan sen
nedensiz gitmelerin son durağında kalan ben
seni seviyorum diyemeyecek dudaklarımdaki son gülüşümle ben
sana verdiğim tüm hayatların
tüm cikmazların sonundayım
ağzımda sönmeye yüz tutmuş bir cigara ile
gönlümde yanan son bir çığlığın ile
yüreğimin eşiğinde sana cam gozlerle bakıyorum!..
Tau konuşur:
hayatın tüm cesetlerini taşıdım bu ruhumla
yolunda kaldı ömrüm senin varlığınla bir olan
ölü bir diyardan seslenenim sana
ayazı işler bedenine ben üşürüm
seyredalmışım seni deliliğinde
unutmuşum kendimi
donakalmışken sende
ben içinde unuttuğun
yalnız ve hüzün dolu bir cesetim
ağzımda donuk bir gülüşle
kalakalmışken ruhunun dehliz sevmelerinde!..
Söz biter..
Deli susar..
Tau ölür:
..!..