Ödünç alınan son kuruşla ödenen ilk kuruş arasında tabii muazzam bir fark vardır. goethe
SÖNMÜŞ MUMLAR SOKAĞI BORSA VE KRİPTO", "KREDİ, HIRS, BORÇ" ve "BİR ELEKTRİKÇİNİN YÜKSEK VOLTAJLI YAN
Ama bir gün, hayatın yavaş akımına kapılan Hüseyin Usta, hızla yükselen voltajın cazibesine kapıldı. Komşusundan duyduğu "kolay para" hayali, birikimi, onuru ve ailesinin huzuru üzerine çektiği devasa...
12. Bölüm

Sönmüş Mumlar Sokağı 9. Bölüm: Borç Sarmalı

8 Okuyucu
0 Beğeni
0 Yorum
Sönmüş Mumlar Sokağı
9. Bölüm: Borç Sarmalı
Ayşe’nin gözyaşları, dükkânın tezgâhına damladıktan sonraki birkaç gün, Hüseyin Usta için bir hayalet gibi geçti. Evde tam bir sessizlik hakimdi; karı koca, aynı evin içinde iki yabancı gibiydiler. Hüseyin’in dükkânına gitme isteği kalmamıştı; çalışmak, alın teriyle para kazanmak, artık ona anlamsız ve gereksiz bir çaba gibi görünüyordu. Aklındaki tek şey, borçları kapatmaktı.
Bankadan gelen ihtarname, ödemelerin birkaç gün içinde gecikeceğini söylüyordu. Eğer bu gerçekleşirse, dükkân üzerindeki ipotek tehdidi gerçeğe dönüşecek ve mahallede yayılan dedikodularla itibarı tamamen bitecekti.
Hüseyin Usta’nın devresindeki tüm çıkışlar kapanmıştı. Artık bankalar, dükkânı ipotekli olduğu için ona yeni bir kredi vermiyordu.
Elinde kalan tek seçenek: Yüksek faizli, teminatsız borç.
Murat’ı tekrar aradı, bu sefer telefon açıldı. Murat, sesinde bir suçlulukla, “Usta, ben… ben de battım. Güneş Coin beni de yaktı. Ama sana bir isim verebilirim. Bizim kahvede takılan, ‘Dayı’ derler. Borcu borçla kapatmayı iyi bilir.”
Hüseyin Usta, o an tefeci denilen o karanlık dünyaya adım atmaktan korktu. Ama bankanın ihtar mektubu, bu korkudan daha büyüktü.
Ertesi gün, eski, salaş bir kahvede Dayı’yı buldu. Dayı, Hüseyin Usta’nın dürüst ve temiz esnaf görünümüne alaycı bir gülümsemeyle baktı.
“Duydum Hüseyin Usta,” dedi Dayı, sigarasından derin bir nefes çekerek. “Borsaymış, kriptoymuş. Hızlı kazanma sevdası. Hep aynı hikâye.”
Hüseyin Usta, boynu bükük bir şekilde, banka borcunun vadesini uzatmak için Dayı’dan acilen 80.000 TL’ye ihtiyacı olduğunu söyledi.
Dayı güldü. “Banka faiziyle benim faizim bir mi sanıyorsun Usta? Banka sana bir ay süre verir, ben bir hafta. Banka malını alır, ben canını. Benim faizim ayda %15.”
Bu, dehşet verici bir faizdi. Bir ayda 12.000 TL sadece faiz demekti. Ancak, bankanın dükkânı elinden alması, Hüseyin Usta’nın onurunu tamamen bitirecekti.
“Sadece bir ay,” diye düşündü Hüseyin Usta, kendini kandırarak. “X Hissesi mutlaka yükselir. Satıp hem banka borcunu hem de bu iğrenç faizi öderim.”
O an, Hüseyin Usta borçla borcu kapatma sarmalına resmen girmişti. Dayı’nın elini sıktı. O el, bir elektrik şoku gibi soğuk ve yapış yapış bir histi.
Dayı, parayı Hüseyin Usta’ya teslim ettiğinde, bu paranın dükkânı kurtarmayacağını, aksine, boynuna takılan yeni ve daha ağır bir zincir olduğunu biliyordu.
Hüseyin Usta, bu 80.000 TL ile hemen bankadaki geciken ödemeyi yaptı. Bir anlık rahatlama hissi, tıpkı uyuşturucu gibi tüm vücuduna yayıldı. Dükkân şimdilik kurtulmuştu.
Ama bu rahatlama, çok kısaydı. Şimdi, Dayı’nın faizi ve X Hissesi’nin hâlâ dipte seyreden değeriyle baş başaydı.
Ertesi gün, dükkânda çalışmaya çalıştı ama eli iş tutmuyordu. Telefonunda X Hissesi’nin grafiği vardı. Hissede küçük bir kıpırdama oldu. Bir saat içinde 2.000 TL yukarı çıktı.
Hüseyin Usta’nın gözleri parladı. İşte şimdi!
Ama hemen satmak yerine, yine o lanetli HIRS devreye girdi.
“Dayı’nın faizi ve kaybettiğim parayı ancak büyük bir yükselişle kapatabilirim. Bu 2.000 ne ki? Ben her şeyi geri almalıyım!”
Hüseyin Usta, elindeki kalan son küçük nakit parayı da X Hissesi’ne ekledi. Artık elinde tek bir kuruş bile kalmamıştı.
Bütün yatırımı, borcu, onuru ve ailesinin güveni, tek bir hissenin o kırmızı ve yeşil çizgilerine bağlıydı.
O günün akşamı, Ayşe, Hüseyin Usta’ya omuz silkti. “Hâlâ o telefona mı bakıyorsun? Borç bitti mi Hüseyin?”
Hüseyin Usta, yüzünü sakladı. “Yakın Ayşe. Çok yakın.”
Ama o gece, telefonuna gelen bir bildirim, Hüseyin Usta’nın içindeki tüm umudu söndürecekti. X Hissesi, beklentileri karşılamayan bir bilanço açıklaması nedeniyle, piyasa kapandıktan sonra sert bir düşüş yaşamıştı.
Artık Hüseyin Usta’nın yatırımının büyük çoğunluğu, kurtarılmayacak bir kayıptı.
Yorum Yapın
Yorum yapabilmeniz için üye olmalısınız.
Yorumlar
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL