Gün geldi ağladığım günlere ağladım. hz. ebubekir
SÖNMÜŞ MUMLAR SOKAĞI BORSA VE KRİPTO", "KREDİ, HIRS, BORÇ" ve "BİR ELEKTRİKÇİNİN YÜKSEK VOLTAJLI YAN
Ama bir gün, hayatın yavaş akımına kapılan Hüseyin Usta, hızla yükselen voltajın cazibesine kapıldı. Komşusundan duyduğu "kolay para" hayali, birikimi, onuru ve ailesinin huzuru üzerine çektiği devasa...
14. Bölüm

Sönmüş Mumlar Sokağı 11. Bölüm: Kırık Priz

11 Okuyucu
0 Beğeni
0 Yorum
Sönmüş Mumlar Sokağı
11. Bölüm: Kırık Priz
Dayı’nın adamlarının dükkândan ayrılmasından sonra, Hüseyin Usta kırık tornavidasını yerden aldı. Uç kısmı kopmuştu; artık hiçbir işe yaramazdı. Tıpkı Hüseyin Usta’nın kendi hayatı gibi. Onurlu bir elektrikçinin yirmi yıllık sembolü, iki serserinin tehdidiyle paramparça olmuştu.
O akşam eve, geç ve yorgun adımlarla döndü. Ayşe, mutfakta soğuk bir masa hazırlamıştı. Elif, odasında ders çalışıyordu. Sessizlik, artık bir gerginlik değil, ağır bir yas halini almıştı.
Hüseyin Usta, karısının yanına oturdu. Konuşacak gücü zor buldu.
“Ayşe,” dedi, sesi boğuktu. “Her şeyi kaybettim. Bütün parayı. Krediyi. Dükkânın ipoteğini.” Durdu. Dayı’nın tehdidini söylemek daha zordu. “Bir de dışarıdan borç aldım. Borçla borcu kapatmak zorunda kaldım.”
Ayşe, başını kaldırdı. Gözlerinde artık ne öfke ne de gözyaşı vardı; sadece donuk bir hayal kırıklığı. “Dükkân ne olacak?”
“Banka… yakında el koyacak. Borcu ödeyemezsek. Bir de tefeciler var. Onlar da kapıdalar.” Hüseyin Usta, alnını sıvazladı. “Sizin için endişeleniyorum. Size zarar vermesinler.”
Ayşe’nin yüzünde, kocasının borçtan çok, kendi canının derdine düştüğünü anlatan acı bir ifade belirdi. “Bizi bu duruma sen soktun, Hüseyin. Bir gün bir yalıda uyanmak uğruna, bizi karanlığa gömdün.”
O gece, Hüseyin Usta, Elif’in odasına gitti. Kızı, masanın başında ders çalışıyordu.
“Kızım,” dedi usulca. “Babam sana çok iyi bir hayat verecekti. Ama ben… denklemi yanlış çözdüm.”
Elif, babasının yorgun yüzüne baktı. “Önemli değil baba. Biz seni seviyoruz. Sen yanımızda ol yeter.”
Elif’in masum sevgisi, Hüseyin Usta’nın utancını daha da katladı. Bu sevgi, kaybettiği her şeyden daha değerliydi ve o, bu sevgiyi tehlikeye atmıştı.
Ertesi gün, Hüseyin Usta’nın itibarının son kırıntısı da eridi. Mahalle kahvesinde oturuyordu ki, Dayı’nın adamları tekrar geldi. Bu sefer, dükkâna değil, kahvenin ortasına.
“Hüseyin Usta!” diye bağırdı uzun olan adam, kahvenin bütün müşterilerinin duyacağı şekilde. “Borç ne oldu? Yoksa Ayşe ablamızdan mı isteyelim? Dükkânın tapusunu bize verecek misin?”
Kahvedeki tüm gözler Hüseyin Usta’ya çevrildi. Yirmi beş yıllık dürüst, güvenilir esnaf, bir anda kumarbaz ve borç batağındaki adam etiketini yedi.
Komşusu Hasan Amca, başını eğdi. Fırıncı Ali Usta, acıyarak baktı. Hüseyin Usta, itibarının, mesleki ahlakının ve güvenilirliğinin, borsada kaybedilen parayla birlikte nasıl yok olduğunu iliklerine kadar hissetti. Bu, ruhunun kırık priziydi; topraklama gitmişti.
Aşağılanma, Hüseyin Usta’nın dayanabileceği son şeydi. Sessizce, masadan kalktı.
“Dükkânı satın alacak birini bulun,” dedi. “Borcumu ödeyeceğim.”
Adamlar, zaferle sırıttı. Onlar için bu sadece bir işti.
Hüseyin Usta, dükkânına gitti. Telefonu eline aldı. Artık alım satım uygulamaları yerine, ‘eski eşya alanlar’, ‘acil satılık ticari mülk’ gibi aramalar yapıyordu.
Dükkânın kapısına, yirmi beş yıl sonra ilk kez bir kâğıt yapıştırdı:
"SA-TI-LIK-TIR."
O an, Hüseyin Usta, borcun en yüksek faizinin huzur ve itibar olduğunu acı bir şekilde kabul etti. Tüm devreleri yanmış, son sigortayı da atmıştı. Artık tek yapması gereken, bu enkazı toparlamaktı.
Yorum Yapın
Yorum yapabilmeniz için üye olmalısınız.
Yorumlar
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL