SAHRA'NIN UYANIŞI ve YÜKSELİŞİ: M.S. 8000 - M.Ö. 5000
Sahra Çölü, bugün dünyanın en kurak ve geniş çöl alanlarından biridir; ancak yaklaşık 15.000 ila 5.000 yıl önce bu topraklar göllerle dolu, otlaklarla kaplı ve yaşamla iç içe bir ekosisteme sahipti. B...
Güneşin ilk ışıkları, Nil’in batısındaki kum tepelerini altın gibi parlatıyordu. Khaalid’in kervanı, Nubia’dan dönüşte batıya yönelmiş, Berberi kabilelerinin topraklarına doğru yola çıkmıştı. Önde uzun boylu, ince yapılı develer adım adım ilerliyor; arkada yük hayvanlarına bağlanmış tahıl çuvalları, papirüs ruloları, keten kumaşlar ve küçük altın külçeleri sallanıyordu.
Devenin sırtında rüzgârla savrulan şalını düzelterek Khaalid’e seslendi: Sahara: “Sence bizi nasıl karşılayacaklar? Nubia’daki gibi güleryüzle mi, yoksa mızrakla mı?”
Khaalid: (gülümseyerek) “Berberiler güçlüdür. Önce sert bakarlar, sonra niyetini ölçerler. Eğer iyi niyetimizi görürlerse, çölde bile çiçek açar.”
Kervanın önünde yürüyen yaşlı çöl rehberi, güneşten çatlamış dudaklarını aralayarak konuştu: Rehber: “Kabile reisi Amsel, yabancılara önce sorar: ‘Bize ne getirdin, bize ne katacaksın?’ Eğer cevabını beğenirse, dost olursun. Beğenmezse, kervanını geri çevirir.”
Khaalid, yanındaki ustalara baktı. Tarım ustası Hori, çömlekçi Nefra, inşaat ustası Zakar… Hepsi hazırdı. Arkalarında, onları koruyan bir grup asker de suskun ama tetikte yürüyordu.
28.1. Kabile Meclisi
Üç gün süren yolculuktan sonra geniş bir vadiye vardılar. Taş çemberler içinde yakılmış büyük ateşler, ufukta titreyen birer yıldız gibiydi. Berberi savaşçıları, mızrak ve kalkanlarıyla yarım ay şeklinde dizilmiş, konuklarını bekliyordu.
Ortada, uzun boylu, omuzlarında deve derisinden pelerin olan bir adam duruyordu. Derin bakışları, çöl fırtınası kadar sertti. Rehber eğilerek fısıldadı: Rehber: “İşte Amsel.”
Amsel, yüksek sesle konuştu: Amsel: “Nil halkı… Buraya altın ve tahıl taşımışsınız. Biz altını gömmez, ekmeği de saklamayız. Söyle, ne için geldin?”
Khaalid öne çıktı, elini kalbine koyarak eğildi: Khaalid: “Çölün Efendisi Amsel. Bereketimizi paylaşmaya geldik. Ama haraç için değil. Biz alışveriş isteriz, zorbalık değil.”
Amsel kaşlarını çattı: “Sözün güzel, ama çöl sözle doymaz.”
Bu sırada Tarım ustası Hori, küçük bir kil tepsiyi ortaya koydu. İçine Kemet toprağı ve Nil suyu döktü, ardından buğday tanelerini tek tek serpti. Hori: “Bizim topraklarımız suyla birleştiğinde her yıl bereket verir. Bu bilgiyi, nasıl kanal kazacağınızı, suyu nasıl yönlendireceğinizi size öğretebiliriz.”
Kalabalığın arasından, koyu tenli, yüzünde dövme izleri olan bir Berberi kadını öne çıktı. İdil: “Ben de kabilemin su saklama ustasıyım. Çölü aşmayı, kuyuların yerini, yıldızlarla yön bulmayı biliriz. Susuz üç gün yaşarız, ama kaybolmadan haftalarca yürürüz.”
Khaalid gülümsedi: “O halde siz bize çölün yolunu öğretin, biz size nehrin bereketini.”
Amsel, düşünceli bir şekilde etrafa baktı. Ateşin çıtırtısı dışında vadide sessizlik vardı. Sonunda başını salladı: “Söylediklerin hoşuma gitti. Ama dostluk için sadece söz yetmez. Ticaret şartlarını görelim.”
28.2. Ticaret Antlaşması
Büyük bir ateşin etrafında iki halkın temsilcileri oturdu. Kum üzerine çizilmiş bir daire, ticaretin sembolü oldu. Khaalid, kumun içine küçük taşlarla “Nil → Libya” ve “Libya → Nil” yollarını işaretledi.
Nil’den Libya’ya: • Buğday, arpa • Papirüs ve ince keten kumaş • Balık ve kurutulmuş nehir ürünleri • Seramik ve taş aletler • Altın külçeleri ve Nubia’dan getirilen değerli taşlar
Libya’dan Nil’e: • Tuz • Deri ve hayvan postu • Sığır, keçi ve koyun • Çöl taşları, obsidyen • Çöl navigasyon bilgisi ve su saklama yöntemleri
Küçük altından yontulmuş bir balık figürünü çıkarıp, İdil’in elindeki minik deve figürüyle değiştirdi. “Böylece balığımız çölü görür, deveniz su içer.”
Amsel yüksek sesle kabilesine seslendi: “Bugün burada, haraç değil, dostluk başladı! Nil’in suları çöle, çölün tuzu nehre ulaşacak!”
Berberi savaşçıları kalkanlarını yere vurarak tezahürat yaptı. Nil askerleri mızraklarını kaldırarak selam verdi.
Gece boyunca Berberi davullarıyla Nil’in flütleri aynı ritimde çaldı. Ateşin ışığında dans eden gölgeler, çölde bile barışın filizlenebileceğini fısıldıyordu.
28.3. İki Yolun Doğuşu
Güneş, batı ufkunda kızıl bir yay çizerek çöle doğru alçalırken, kervan Nil’in kıyısında mola verdi. Khaalid, yere çömeldi; eline aldığı ince bir çubuğu, nemli kumun üzerine bastırdı. Arkadaşları, hemen yanına oturdu, gözleri merakla doluydu.
Khaalid, kumun ortasına uzun bir çizgi çekerek. “Bu, Nil. Kuzeyden güneye uzanıyor. Bizim topraklarımız, Nubia, Etiyopya… hepsi bu çizgi boyunca birleşiyor. Bu nehrin adı zaten binlerce yıldır var. Ama biz, bu ticaret yoluna yeni bir isim vereceğiz: Nil Yolu.”
Çizginin üzerine minik dalgalar çizdi. “Nil iki kıyıyı değil, iki halkı birleştirir, değil mi?” diye gülümsedi. Khaalid başını salladı. ”Evet. Ve bu yol, yalnızca suyun değil, dostluğun da yolu olacak.”
Amsel, kumun yan tarafına geldi, çubuğu aldı ve Nil’in soluna doğru zikzaklar çizmeye başladı. “Ve buradan batıya… çöle. İşte burası, Berberi kabilelerinin toprakları. Buradan, tuz gelir; altın gider.”
“O zaman bu yolun adı… Tuz ve Altın Yolu olsun.”
Amsel gülerek ekledi: “Çöl altını saklar; dostluk onu ortaya çıkarır. Bu yolu yürüyenler, yalnızca ticaret değil, güven de taşır.”
Gecenin ilk yıldızları parlamaya başladığında, Khaalid elini kumdaki iki çizginin üzerine koydu. “Bugün burada iki yol doğdu. Biri suyun, diğeri kumun üstünde. Ve bu yollar, halklarımızın kaderini değiştirecek.”
Hafifçe başını eğdi, fısıltıyla ekledi: “Belki bir gün insanlar, barışın yolları derler bunlara.”
O anda Nil’in akıntısı, kervanın kamp ateşiyle birlikte usulca ışıldıyordu. İki yol, kumun üzerinde birleşmişti, tıpkı iki halkın kaderi gibi.
...
28.4. Sahara & Nil-7 Diyaloğu (M.S. 8000)
Sahara: "Khaalid neden Nubia’dan sonra Berberilere gitti? Onlar da mı dost olmak istiyordu?"
Nil-7: "Evet, Sahara! Khaalid, Nil’in bereketini sadece Nubia ile değil, çöldeki komşularla da paylaşmak istedi. Berberilerle dostluk kurarak ticareti büyütmeyi ve barışı yaymayı planladı. Çünkü dostlar paylaşır ve kavga etmez!"
Sahara: "Ama Amsel çok sert görünüyordu. Khaalid ondan korkmadı mı?"
Nil-7: "Khaalid cesur biri, ama korku yerine saygı gösterdi. Amsel’in sertliği, kabilesini koruma isteğinden geliyordu. Khaalid, onun güvenini kazanmak için sakin ve dürüst konuştu."
Sahara: "Peki, İdil’in su saklama işi neydi? Çöldeki su nasıl saklanır?"
Nil-7: "İdil, çöldeki kuyuların yerini ve suyu nasıl koruyacağını bilen bir usta. Berberiler, suyu deriye veya kil çömleklere doldurup serin mağaralarda saklar. Böylece susuz kalmazlar."
Sahara: "Peki, o tuz ve altın yolu neydi? Neden bu ismi verdiler?"
Nil-7: "Güzel soru, Sahara! Tuz, çöldeki Berberilerin en değerli hazinesi, çünkü yiyecekleri koruyor ve ticaret için önemli. Altın ise Nil’den geliyor, zenginliğin sembolü. Bu yol, iki halkın en kıymetli şeylerini paylaştığı bir köprü oldu."
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.