Kötülük etmeden pişman olmanın en iyi şekli, iyilik etmektir. bretonne
ŞAHMARAN BİN MUSA OCAĞI Roman Hüseyin TURHAL
Anadolu'nun kadim topraklarında, Adıyaman'ın kızıl kayalıkları arasında, yedi göbekten gelen bir sır gizlenir: Şahmaran Bin Musa Ocağı. Bu Ocak, sadece bir şifa kapısı değil; Musa'nın asasının yere dü...
19. Bölüm

On Dördüncü Bölüm (Final): Destanın Mühürlenmesi ve Yeni Kapılar

9 Okuyucu
0 Beğeni
0 Yorum

Romanın Tamamlanması
Leyla Hanım, İstanbul’daki dairesine kapanarak, Hüseyin Hoca’nın asasından aldığı ilhamla, 14 bölümlük romanının son satırlarını yazıyordu. Kalemi –Hoca’nın manevi asası– elinde, ruhsal yolculuğun, Ahit Sandığı’nın ve Harun Bin Saffar ile yapılan manevi düellonun her anını, çarpıcı bir samimiyetle kelimelere döküyordu. Kitabın adı: "Işıktan Geldim Cihana: Şahmaran Bin Musa Ocağı’nın Destanı."
Leyla, sadece mistik olayları değil, ebced, cifir, ilmi havvas gibi kadim bilimlerin mantığını, Hüseyin Hoca’nın şifayı sadece bir inanç meselesi olarak değil, evrensel enerjinin doğru kullanımı olarak nasıl gördüğünü de anlatıyordu. Kitabın her bölümü, Aşık TURHAL’ın şiirinin bir dizesiyle mühürlenmişti.
Romanın son bölümü, Leyla’nın kendisinin ve kardeşi Elif’in ilahi şifayla nasıl dönüştüğünü ve Hüseyin Hoca’nın Gizli İlimlerin Anahtarı'nı nefsaniyetten korumak için gök kubbe enerjisiyle mühürleyişini anlatıyordu. Son cümleler, Leyla'nın, Hoca'nın misyonunu devam ettirme yeminini içeriyordu:
"O yılan pulu yok edildi. Harun Bin Saffar'ın karanlık romanı bitti. Ama Şahmaran Bin Musa Ocağı’nın destanı, şimdi başlıyordu. Çünkü, Ocağın ilmi artık gizli değil, ilahi şifa olarak dört bir yana yayılacaktı."
Yayınlanma ve Büyük Etki
Roman, yayınlandığı an büyük bir sansasyon yarattı. Kitap, sadece mistik bir hikaye olarak değil, aynı zamanda halk şifacılığı geleneği ve ezoterik İslam üzerine yapılmış cesur bir ifşaat olarak görüldü.
Şifaya Susamış Kitleler: Tıbbın çare bulamadığı dertlerden mustarip binlerce kişi, Leyla’nın kitabındaki ayrıntılı tarifleri ve Hüseyin Hoca’nın Adıyaman’daki adresini öğrenmek için yayınevini aradı. Kitap, bir gecede bestseller oldu.
Akademik İlgi: Üniversitelerden, Cifir ve İlmi Havvas'ın modern bilimle potansiyel bağlantıları üzerine araştırmalar yapmak isteyen uzmanlar, Leyla Hanım'a ulaşmaya başladı.
Ocağın Mirası: Roman, Hüseyin Hoca’nın amacını tamamladı: Şahmaran Bin Musa Ocağı’nın ilmini, sadece inanmak isteyenlere değil, arayan ve sorgulayan herkesin önüne serdi. Yeni Talebeler ve Ocağın Geleceği
Adıyaman’daki Şahmaran Bin Musa Ocağı, Leyla’nın romanının yayınlanmasıyla, yedi göbekten beri süregelen en büyük dönüşümünü yaşadı. Artık kapılar, sadece yöre halkına değil, Türkiye'nin ve dünyanın dört bir yanından gelen ilim irfan arayışındaki insanlara açıktı.
Hüseyin Hoca, bu yeni misyonu kabul etti. O, artık sadece Aşık TURHAL değil, aynı zamanda Ocağın bilgeliğini gelecek nesillere aktaracak bir öğretmendi.
Bahçedeki Cennet Gülleri’nin yanına, Leyla’nın ilk kez ziyaret ettiği ocağın avlusuna, yeni bir taş bina inşa edildi: Şahmaran Bin Musa İrfan Merkezi. Burada, Hüseyin Hoca, astroloji, metafizik, tasavvuf ve cifir dersleri veriyor; öğrencilerine, "yılanları melek yapmanın" sırrının nefis terbiyesinden geçtiğini öğretiyordu.
Hüseyin Hoca, bir gün yeni talebelerine bakarken, elinde Leyla’nın romanının ilk baskısı vardı. Gülümsedi. Biliyordu ki, Harun Bin Saffar ve onun karanlık ilmi, ne zaman ki Ocağın sırları unutulmaya yüz tutsa, geri dönmeye çalışacaktı. Ancak artık Ocağın sadece manevi bir savunması yoktu; Leyla Hanım’ın kalemiyle mühürlenmiş, tüm dünyada yankılanan bir ifşaatı vardı.
Hüseyin Hoca, pencereden dışarı baktı ve Aşık TURHAL şiirinden son dizeyi fısıldadı:
“Asayı yere bıraktı oldu şahmaran,
Bütün büyüler sihirler iptal oldu,
Şahmaran Bin Musa Ocağından…”
Ocak, kendi destanını yazmıştı. Artık sıra, bu destanı okuyacak ve ilahi ışığı kendi kalplerine taşıyacak yeni nesillerdeydi. Roman bitmiş, ama Ocağın misyonu ebediyen devam ediyordu.
Son.
Yorum Yapın
Yorum yapabilmeniz için üye olmalısınız.
Yorumlar
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL