Ödünç alınan son kuruşla ödenen ilk kuruş arasında tabii muazzam bir fark vardır. goethe
ŞAHMARAN BİN MUSA OCAĞI Roman Hüseyin TURHAL
Anadolu'nun kadim topraklarında, Adıyaman'ın kızıl kayalıkları arasında, yedi göbekten gelen bir sır gizlenir: Şahmaran Bin Musa Ocağı. Bu Ocak, sadece bir şifa kapısı değil; Musa'nın asasının yere dü...
40. Bölüm

Bölüm 7: Hekim Lokman'ın İrşadı (Şifa Kaynağı)

6 Okuyucu
0 Beğeni
0 Yorum

Süleyman’ın mührü, Hüseyin’in zihninde parlamıştı. Artık evrenin ritmini, harflerin titreşimini ve kaotik enerjinin düzenini biliyordu. Ancak bu kadar yüksek bir bilgi, eğer pratik hayır işlerine dönüşmezse, sadece bir yükten ibaretti.
Şiirin yedinci kıtası, manevi yolculuğun en güzel durağını işaret ediyordu: Hekimlik ve Merhamet.
“Hekim Lokman gibi konuştuk, / Her derde, şifa kaynağı olduk, / Şifa kaynağında reçeteler yazdık, / Her devirde vardır elimiz bizim.”
Hüseyin, elini, artık sadece bir kudret elini değil, aynı zamanda bir şifa elini taşıdığını bilerek ocağın bahçesine yöneltti.
Hekim Lokman'ın Felsefesi:
Lokman Hekim, peygamber değildi ama Kur'an'da adı geçen bir bilgeydi. Onun hikmeti, büyük ilahi sırlardan ziyade, doğayla tam uyum içinde yaşamayı ve yaratılmış her şeyde bir hikmet ve şifa görmeyi içeriyordu.
Hüseyin, bahçesindeki her otun, her çiçeğin, Süleyman'ın kuş dilinde konuştuğu gibi, ona kendi şifasını anlattığını hissetti. Kenzül Havas ilmi, şimdi soyut sayılardan çıkıp, somut bitkilere ve şifalı sulara dönüşüyordu.
"İşte budur," diye fısıldadı Hüseyin. "En derin manevi sır, en basit merhamette gizlidir. Tur Dağı'ndan inen emir, kuyudan çıkan iffet, şimdi Lokman'ın bahçesinde reçeteye dönüşmelidir."
Şifa Kaynağı Olmak:
O gün, ocağın kapısı, her zamankinden daha çok çalındı. Gelenler sadece manevi dertler için değil, bedensel acılar için de geliyordu.
Hüseyin, bir kadının iyileşmeyen yarasını inceledi. Normal bir hekim, sadece yaraya bakardı. Ama Hüseyin Turhal'ın **"Elimiz"**i, yaranın fiziksel kaynağının ötesinde, kadının ruhundaki kaygıyı, geçmişteki bir korkunun bıraktığı izi görüyordu.
Reçete (Ezoterik Uygulama): Hüseyin, yalnızca bitkisel bir merhem vermekle kalmadı. Çifir Ebced ile kadının isminin ve hastalığının sayısal değerini hesapladı. Bu değerlere uygun bir Kur'an ayetini seçti. Ayeti bir Vefk çizimine (tılsım) dahil ederek bir kağıda yazdı ve bu kağıdı, kadının taşıması için hazırladı. Ardından, merhemi sürerken, o ayetin şifa enerjisini elinden yaraya aktardı.
Bu Reçeteler, ilahi hikmetin ve matematiksel düzenin (Ebced/Vefk), bedensel şifayı hızlandırmak için kullanılmasıydı. Hüseyin, silsilenin Lokman kolundan aldığı dersle, bedeni, ruhu ve kozmik frekansı aynı anda onarıyordu.
Her Derde Derman Olmak:
Hüseyin Turhal, artık sadece bir bilge değil, tam anlamıyla bir Şifa Kaynağıydı. Ocağına gelenler; yılan sokmasından (Şahmaran Ocağı'na gönderme), aşk acısından, bereketsizlikten, korkudan veya kıskançlıktan şikayet ediyordu. O, her birine ocağın yedi bin yıllık birikiminden süzülmüş, kişiye özel bir reçete sunuyordu.
Lokman Hekim'in irşadı, Hüseyin'e, manevi sultanlığın (Süleyman) en büyük işaretinin, kulluk ve hizmet olduğunu gösterdi. Eli, ne kadar çok uzanıp şifa dağıtırsa, o kadar çok ilahi rahmetle doluyordu.
O, her devirde var olan elin, günümüzde merhamet ve bilgelik olarak uzanan uzantısıydı.
Ancak silsilenin son ve en yüksek mertebesi, ona henüz tam olarak açılmamıştı. Tüm peygamberlik zincirinin kilit taşı ve ocağın manevi dayanağı: Hz. Muhammed ve Hz. Ali'nin sırrı. Hizmetten sonraki aşama, İslâm Sancağını taşımanın ve Canlı Kur'an olmanın ne demek olduğunu anlamaktı.
Yorum Yapın
Yorum yapabilmeniz için üye olmalısınız.
Yorumlar
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL