Bir kimseyi sahip olmadığı sıfatlarla övmek, onu kibarca yermek demektir. cemil sena
10. Bölüm

Bölüm 8: Hakk'a Yürüme: Görgü ve Hesaplaşma

0 Okuyucu
0 Beğeni
0 Yorum

Cem’in başından beri süregelen manevi yolculuk, şimdi her canın kendi vicdanıyla ve toplulukla hesaplaşacağı en zorlu aşamaya gelmişti. Ap Aziz Dede'nin sözleri, artık birer nasihatten çok, her canın önündeki manevi yargıydı.
I. Mürşit ve Rehber: Yolun Teminatı
Dede, cübbesinin altından, Mürşit, Pîr ve Rehber üçlüsünün önemini anlatan bir sembolü çıkardı: üç düğümlü basit bir ip.
"Canlar," dedi. "Yolumuzda kimse tek başına yürümez. Yol gösteren, Mürşit'tir. Yardımcı olan, Pîr'dir. Elinden tutup getiren, Rehber'dir. Bu üç makam, bizim manevi teminatımızdır. Bu akşam, ben Mürşit olarak, sizin Rehberlerinizle birlikte, sizin Görgünüzü alacağım."
Dede, Görgü Cemi'nin amacını açıkladı: "Görgü, sadece benim sizi görmem değildir. Hakk'ın sizi görmesidir. Sizlerin birbirinizi görmeniz, 'biz sana rızayız' demenizdir. Eğer bir can, bir diğer cana rızalık vermezse, o canın ibadeti kabul olmaz, kapıdan geçemez."
II. Rıza'nın Yüzleşmesi
Odanın atmosferi, bekleyişle ağırlaşmıştı. Herkes, bu Cem'e girerken kapıda yaşadığı küçük veya büyük kusurları, kalbinde taşıdığı kırgınlıkları düşünüyordu.
Dede, ilk olarak Cem'in başında eşiyle arasında sorun yaşayan Rıza Amca'yı ve eşi Hatice'yi huzuruna çağırdı. Rehberleri eşliğinde, her ikisi de Ap Aziz Dede'nin önüne, Dar denilen o kutsal yere niyaz ederek durdu.
Rıza, sesi zorlukla çıkarak konuşmaya başladı: "Mürşidim, canlar, Allah şahit. Bu Cem'e girmeden önce eşimle nefsani bir tartışmaya girdim. Onu incittim, gönlünü kırdım. Bu, kul hakkına girmektir. Kapıda rızalık aldım, ama şimdi, cemaatin ve sizin huzurunuzda, bu kusurumu açıyorum. Eşim Hatice, hakkını helal etsin. Siz de rızalık verin."
Hatice, gözleri yaşlı ama yüzü aydınlık bir şekilde konuştu: "Dede'm, Canlarım, Rıza benim eşimdir, yoldaşımdır. Ben onun hem Rehberi hem Musahibiyim. Ben de nefsimin öfkesine kapıldım. Hakkım ona helaldir, canım ona kurbandır."
Dede, başını salladı. Kusurun itirafı ve rızalığın geri alınmaz bir şekilde verilmesi, Görgü Cemi'nin özüydü. Topluluktan onay istendi. Köylülerin hepsi, usulca başlarını eğerek "Hakk-Muhammed-Ali aşkına, rızalık olsun!" diye fısıldadı.
III. Ali ve Yabancının Derinleşen İdrakı
Genç Ali, bu yüzleşmeyi izlerken derinden etkilendi. Şehirde insanlar en büyük hatalarını bile gizlerken, burada en mahrem kırgınlıklar bile cemaatin huzurunda dürüstçe açılıyor ve sevgiyle kapatılıyordu. Cem, topluluğu bir arada tutan manevi tutkaldı.
Şehirli Serkan ise, Cem'in sadece manevi bir ibadet değil, aynı zamanda kusursuz işleyen bir sosyal adalet ve psikolojik temizlenme sistemi olduğunu anladı. Dede, sadece bir ruhani lider değil, aynı zamanda toplumun vicdanı ve hakemiydi.
IV. Dede’nin Son Nefesi ve Mühür
Bütün canların görgüsü alındıktan sonra, Dede tekrar curasına sarıldı. Cem, artık sonuna yaklaşmıştı. Dede’nin bu son Nefes'i, bütün cemaati kucaklayan, umut ve veda içeren bir mühürdü.
Kalkın canlar, ezelden ebede yol uzun,
Görgü tamam, Cem tamam, nefsiniz dursun.
Bu meydan, Hakk’ın Mührü’dür, kimseye kalmaz,
Yola ikrar veren, ahdine sadık dursun.
12 İmam şahit, Kur’an şahit, canlar şahit,
Hakk-Muhammed-Ali aşkına, devran dönsün.
Curadan çıkan son notalar, havada asılı kaldı. Dede, yorgun ama huzurlu görünüyordu. Cem’in en önemli hizmetlerinden biri tamamlanmış, topluluk tekrar arınmış ve bütünleşmişti.
"Canlar," dedi Dede, son söz olarak. "Cemimiz bitti sayılır. Ama Yol’umuz bitmedi. Gönlünüzü, elinizi, dilinizi bu gecenin bereketiyle koruyun. Şimdi, Cem’i bağlama ve Hizmetleri Kapama Duası (Deyişçi Hizmeti) vaktidir."
Yorum Yapın
Yorum yapabilmeniz için üye olmalısınız.
Yorumlar
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL