Rızalık Yolu İnsan-ı Kâmil’e Seyrü Sülûk Ve Mârifettulaha Erme
İnsanın içsel dönüşümünü bir köpek metaforu üzerinden anlatan tasavvufî bir seyrü sülûk risalesidir. Kümese girip tavukları yiyen köpeğin hikâyesi, bilinçsizlikten farkındalığa, suçtan telafiye uzanan...
Öz: Bu çalışma, Alevi-Bektaşi geleneğinin merkezindeki "Rızalık" etiğini, tarihsel bir heterodoks hareket olan Karmatîler (899-1070) ile karşılaştırmalı ve disiplinlerarası bir perspektifle inceler. "Eline, beline, diline sahip ol" ilkeleriyle somutlaşan bireysel ahlak disiplini, "yıktığını yap" emriyle şekillenen toplumsal telafi (tazmin) felsefesi ve "Allah'ı insan yarattı bakışı" gibi radikal teolojik ifadeler; Marxist sınıf analizi, psikolojik sorumluluk mekanizmaları, sosyolojik norm oluşumu ve felsefi etik sistemler bağlamında ele alınacaktır. Karmatîlerin Abbasi iktidarına ve geleneksel dini yapıya karşı isyanı, mülkiyetin komünal dağılımı ve Hacerü'l-Esved'i çalma eylemi, Alevi-Bektaşi metnindeki "yanlış eşikten girme" ve "elini yanlış cebe atma" uyarılarının tarihsel bir prototipi olarak yorumlanacaktır. Çalışma, heterodoks İslami geleneklerin, sadece dini değil, aynı zamanda derin sosyo-ekonomik ve psiko-sosyal bir muhalefet ve alternatif arayış olduğunu savunmaktadır. Anahtar Kelimeler: Alevi-Bektaşi, Karmatîler, Rızalık, Heterodoksi, Marxist Analiz, Tarihsel Sosyoloji, Din Psikolojisi, Karşılaştırmalı Etik.
Giriş
Alevi-Bektaşi metinleri, İslam'ın resmi (ortodoks) yorumlarından farklı olarak, inancı bireyin içsel ahlaki olgunluğu (insan-ı kâmil) ve toplumsal mutabakat (rızalık) temelinde yeniden tanımlar. Bu çalışma, bu öğretiyi, benzer şekilde devrimci ve komünal bir hareket olan Karmatîler ile diyaloğa sokarak analiz edecek ve her iki geleneğin de din, otorite ve mülkiyet konusundaki eleştirel duruşunu çok katmanlı bir şekilde inceleyecektir.
1. Bölüm: Bireysel ve Toplumsal Ahlakın Psikolojik ve Felsefi Temelleri
Metin, bireyin kendi eylemlerinin sorumluluğunu üstlenmesi gerektiğinde ısrar eder.
Psikolojik Analiz: Suçu Dışsallaştırma Mekanizması: "Ayağına taş dolansa suç taşta mı sende mi?" sorusu, modern psikolojideki "dışsallaştırma" (externalization) ve "projeksiyon" mekanizmalarının mükemmel bir eleştirisidir. "Cahiller kendini aklar" ifadesi, bilişsel çelişki (cognitive dissonance) teorisi bağlamında okunabilir: Birey, yaptığı hata ile kendini "iyi biri" olma algısı arasındaki çelişkiyi, hatayı inkar ederek veya başkasına yükleyerek çözmeye çalışır. "Arif" ise, bu çelişkiyi, özeleştiri (introspection) ve telafi (tazmin) yoluyla çözerek psikolojik olgunluğa ulaşır.
Felsefi Analiz: Etik bir Sistem Olarak Rızalık: Metin, deontolojik (görev etiği) ve teleolojik (sonuç etiği) yaklaşımları birleştirir. "Yanlış söz söyleme" bir deontolojik kuraldır (yapılması yasak olan). "Ağlattığını güldür" ise teleolojik bir emirdir (iyi bir sonuç üretmek için yapılması gereken). Nihai hedef, "rızalık" yani mutluluk (eudaimonia) ve toplumsal uyumdur. Bu, Aristotelesçi erdem etiği ile de paralellik gösterir.
2. Bölüm: Marxist ve Tarihsel Sosyolojik Analiz: Mülkiyet, Emek ve İsyan
Metnin ekonomik vurguları ve Karmatî örneği, bir Marxist analiz için verimli bir alan açar.
Helal Kazanç ve Sömürü Eleştirisi: "Alınteri dökerek helal kazanç elde edene İNSAN denilir" ve "elini yanlış cebe atma" emri, emeğin sömürüsüne ve gasp edilmiş artı değere karşı bir duruştur. Bu, kapitalist öncesi bir toplumda ifade edilmiş olsa da, özü itibarıyla anti-kapitalist bir etiğin temelidir. Kişi, ancak kendi emeğiyle üreterek tam bir insan olabilir.
Karmatîler: Tarihsel bir Devrimci Praxis Örneği: Karmatîler, bu eleştirinin tarihteki radikal uygulayıcılarıydı. Bahreyn'de kurdukları komünal devlet, toprak ve servetin ortak mülkiyeti üzerine kuruluydu. Bu, "koymadığını alma" ilkesinin toplumsal ölçekteki uygulamasıdır. Abbasi hilafetinin lüks, israf ve adaletsiz vergilendirme sistemine (ki bu "yanlış cep"tir) karşı isyanları, metindeki "baş kaldır" çağrısının tarihsel bir yankısıdır.
Hacerü'l-Esved'in Çalınmasının Sembolik Anlamı: Bu eylem, sadece bir yağma değil, derin bir sembolik protestoydu. Kâbe, Abbasi iktidarının meşruiyet kaynağı olan Sünni İslam'ın merkezi sembolüydü. Hacerü'l-Esved'i çalmak, iktidarın kutsalını çalarak onu güçsüzleştirmek, otoriteyi "taş"tan (dışsal bir sembol) insanın içsel ahlakına ("özünü yoklama") taşımak amacını güdüyordu. Bu, "Allah'ı insan yarattı bakışı"nın radikal bir eylem halidir: Dini, kurumsal ve maddi otoriteden özgürleştirip bireyin vicdanına indirgemek.
3. Bölüm: "Allah'ı İnsan Yarattı Bakışı"nın Radikal Teolojisi ve Sosyolojisi
Bu ifade, din sosyolojisinin temel bir argümanıdır.
Sosyolojik Yorum: Dinin Toplumsal İnşası: Bu ifade, Ludwig Feuerbach'ın (Hıristiyanlığın Özü) ve onu takip eden Karl Marx'ın ("Din, halkın afyonudur") tezlerini çağrıştırır. İnsanlar, içinde bulundukları toplumsal ve iktisadi koşulları yansıtan bir tanrı/tanrılar tasavvuru oluşturur. Egemen sınıfın tanrısı, iktidarını meşrulaştıran bir tanrıdır. Metin, bu "yaratılmış" tanrı imajına değil, "akıl, mantık, bilim, fen" ve "sevgi, merhamet, vicdan" gibi insani yetilere dayanan bir etiğe çağrı yapar.
Karmatîler ve Anti-Otoriter Dindarlık: Karmatîler, bu "yaratılmış" dini otoriteyi (Abbasi halifesi, Sünni ulema) reddetmişlerdi. Onlar için dini otorite, imamet (İsmaili imamı) veya komünal konsensüs (rıza) ile belirleniyordu. Bu, merkezi, dikey bir dini hiyerarşi yerine, yatay, katılımcı bir dini örgütlenme modeline işaret eder.
4. Bölüm: Karmatîler ve Alevi-Bektaşi Geleneği: Benzerlikler ve Farklılıklar
Benzerlikler:
Ortodoksi Karşıtlığı: Her ikisi de dominant Sünni İslam yorumuna karşı çıkmıştır.
Sosyal Adalet Vurgusu: Her ikisinde de komünal yaşam, mülkiyetin adil dağılımı ve emeğin kutsallığı merkezi temalardır.
Batıni Yorum: Her ikisi de ayetlerin ve dini emirlerin içsel (batıni), ezoterik anlamlarını vurgular.
Devrimci Potansiyel: Her iki gelenek de bulundukları zamanın iktidarına karşı isyan potansiyeli taşımıştır (Karmatîler fiilen, Aleviler çoğu zaman potansiyel olarak).
Farklılıklar:
Şiddet Siyaseti: Karmatîler, askeri ve siyasi bir güç olarak örgütlenmiş ve şiddeti bir araç olarak aktif bir şekilde kullanmışlardır. Alevi-Bektaşi geleneği ise (tarihteki bazı isyanlar hariç) daha çok "incinsen de incitme" pasif direnişi ve içe kapanma (setriyyet) stratejisini benimsemiştir.
Ölçek ve Süreklilik: Karmatî devleti sınırlı bir coğrafyada ve sınırlı bir süre varlığını sürdürmüştür. Alevi-Bektaşi geleneği ise daha yaygın ve sürekli bir sosyo-kültürel hareket olarak varlığını korumuştur.
İbadet Pratikleri: Karmatîler, İslam'ın şeriat hükümlerini (namaz, oruç, hac) pratikte büyük ölçüde askıya almış veya reddetmişlerdir. Alevi-Bektaşilikte ise bu hükümler, batıni bir yoruma tabi tutularak Cem ayini gibi farklı ritüellerle içselleştirilmiştir.
Sonuç
Alevi-Bektaşi öğretisindeki "Rızalık" kavramı, basit bir ahlaki öğütler bütünü olmanın çok ötesinde, bireysel psikolojiden toplumsal örgütlenmeye uzanan bütüncül bir hayat felsefesidir. Bu felsefe, Karmatîler örneğinde görüldüğü gibi, İslam tarihi boyunca ortaya çıkan heterodoks ve devrimci geleneklerle derin akrabalıklar taşır. Her iki gelenek de, dini; egemen sınıfın iktidarını meşrulaştıran bir araç olmaktan çıkarıp, bireyin öz-eleştiri ve olgunlaşma sürecinin ve toplumsal adalet arayışının motoru haline getirmeyi amaçlar. "Allah'ı insan yarattı bakışı", bu sürecin nihai noktasıdır: İnsan, kendi yarattığı dini ve siyasi otorite tanrılarının esaretinden kurtularak, nihai sorumluluğu kendi özünde, aklında ve vicdanında bulur. Bu, sadece dini bir öğreti değil, aynı zamanda köklü bir sosyal, psikolojik ve felsefi özgürleşme projesidir.
Kaynakça (Genişletilmiş ve Disiplinlerarası)
Birincil Kaynaklar:
Buyruk (İmam Cafer Buyruğu).
el-Nerezi, Ebu Hatim Ahmed ibn Hamdan er-Razi. Kitabu'l-İslah (Bir Karmatî Dai'sinin eseri).
İkincil Kaynaklar (Türkçe):
Ocak, Ahmet Yaşar. İslam-Türk İnançlarında Halk Sufiliği. Türk Tarih Kurumu.
Karmatîler için: Daftary, Farhad. İsmailîler: Tarih ve Kuram. (Çev. Ercüment Özkaya). Alfa Yayınları.
Marxist Din Analizi için: Marx, Karl & Engels, Friedrich. Din Üzerine. (Çev. Kenan Somer). Sol Yayınları.
Psikolojik Analiz için: Fromm, Erich. Sahip Olmak ya da Olmak. (Çev. Aydın Arıtan). Arıtan Yayınevi. (Özellikle "İnsancı (hümanist) din" ve "otoriter din" ayrımı bağlamında).
Sosyolojik Analiz için: Berger, Peter L. Kutsal Şemsiye: Dinin Sosyal Gerçekliği. (Çev. Ali Coşkun). İnsan Yayınları.
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.